Mehmet TIRAŞ
Başbakan Erdoğan Türkmenistan gezisinden dönerken uçakta gazetecilerin demokratikleşme ve Kürt sorunu üzerine sorulan sorular verdiği yanıt çok ilginç geldi bana;”demokratikleşme paketimizde anadilde eğitim yok,anadilde eğitim ülkeyi böler” diye açıklamalarda bulundu.
Tuhaf bir şey değil mi,bir toplumun varlığını tanıyıp ta dilini tanımamak insanın hafızası almıyor..
Tanrı insanları çok dilli yaratırken yaşadığınız topluluğu bölün,diye mi yarattı da,biz mi farkında değiliz yoksa?
Bir toplumun kültürünü “dil belirler”,dilsiz toplumun kültürü olmaz.Olursa da çakma olur sırıtır.
Dilini yok saydığınız, öğretmediğiniz,yaydırmadığınız bir toplum, var olan kültürünü nasıl yaşatacak veya yayacak böyle bir şansı var mı?
İnsanı taşıyan en büyük taşıyıcı dil değil mi?İnsan dil bilmese kendini nasıl ifade edecek?
Dil demek edebiyat demek, edebiyat demek dil demektir.Edebiyat ve sanat dillerin zenginliğinden beslenir.Tek dilden edebiyat ve nasıl sanat türetilemez ise; düşünceler bir tezatlar bütünüyse edebiyatta farklı dillerin toplamıdır.İnsnaının dilini zenginliği başka dilleirn buluşmasıyla varlıklı olur.Dilleirn geçikenliği üstünlük kurmak değildir bir ırmağın kolları gibidir;bir ırmak ne kadar fazla yan kollarından su toplarsa p kadar debisi yükselir bu dil için de geçerlidir.
Bir insanı anadiline yabancılaştırmadan daha büyük acı olabilir mi?
Kim bir başkasıan benim dilim senin dilinden daha güzeldir dem lüksüne sahiptir?Belki aksan farklılığı vardır ama ofarklılıktır edebiyatta edebi tat veren; hele de yazmak istediğiniz bir hikaye o kaba gibi gözüken dilin coğrafyasında geçmiş ise;bir okuyunn veya seyredin,dinleyin uzun yıllar unutanayacağınız bir zihinsel duygu tadı bırakacaktır.Kekremsi veren dil tadı farklı dilleirn tadıdır.
En güzel hikayeler,öyküler,romanlar,şiirler,türküler v eşarkıla hangi toplumun kültüürnden dilinden türemişse o dilde verdiği atadı-lezzzeti başka bir dilde dinlesenizde o tadı bulamazsınız.İnsnaın acısını bile ana diliyle dinlemek ayrı bir hazı vardır.
Nasıl bir bitki yetiştiği toprağın ve coğrafyanın lezzetini veriyorsa,dilde aynen böyledir.
Bu bir yerde insnahakalrına aykırı bir tutumdur bir toplumun anadilde eğitim talebi ülkeyi böler demk ,demokrasiden ve özgürlüklerden ve inançtan bahseden bir insan gülerler.
Hiçbir insna doğuştan kazanmış olduklarını kendi iradesiyle seçmemiştir,bunların başında da annesi ve babası gelir kendini dünyaya getiren annesinin diliyle hayata atılır ve çevresini tanaımaya çalışır olup bitenleri gözlemler.
Ana dilinden koparılan bir insanın kendini başka bir dille ifade etmeye çalışması hep eksik tarif eder çünkü; ana dil bir yerde sizle zaman içinden bütünleşir sesiniz-soluğunuz gibi olur..
Başbakan ana dil ülkeiy böler derken,acaba kendisinin ana dili Kürtçe olsaydı;sorulan soruya aynı cevabı veriri miyid?
Kesin vermezdi,çünkü onu inancı üzerinde anlatır niye bölsün,diye bir de hadis veya ayetle de örneklerdi.
Hiçbir toplum çok dilliğinden bölünmemiştir;temel hak ve özgürlükleirn verilmediğinde çatışmalar çıkmış ve bölünmüştür.Bölünmenin nedeni hiçbir zaman dil olmamış olamaz da!.Hiçbir dil başka bir dili asimile edemez ancak o dili kullananların yokluğuyla dil kaybolur.Aslında yaşanmış bir dilin sahiplerinin yok olması insanlığın sığlaşmasını getirir; bir hayvanın türünün yok olması veya bitki türünün kaybolması gibidir.
Dil bir toplumu bölmez,bir toplumun dilini yok sayanlar o toplumu böler.
Hiç kimse dilini yaşadığı toplumu bölmek ve parçalamak içinde olamaz,olması da mümkün mü, bunu iddia etmek bile deli saçmasıdır.
Anadilde eğitim ülkeyi böler diyen başbakan her ortamda demiyor mu;çok kültürlülük gündeme gelince;”yaratılana saygı duyarız yaradan dan dolayı” diye.Senin gibi konuşmayanların dili Allah yaratmadı mı?
Bizde bir deyim vardır Halep oradaysa arşın burada,diye.
Dünyada birden fazla ana dilde eğitim veren ülkeler vardır Güney Afrika da devlet 11 dilde eğitim vermekte,neden bu ülke bölünmüyor da;bizde bölücü olsun?Sadece bir Güney Afrika’yı verdik başka daha pek çok ülke birkaç dil üzerinden eğitim veriyor devlet.
Sahi bizim Başbakan bir Almanya ziyaretinde Alman Başbakanına basının önünde; siz,benim Almanya da yaşayan vatandaşlarıma niye anadilinde eğitim vermiyorsunuz;ana dilde eğitimi vermeyerek asimile etmeye çalışıyorsunuz,diye diplomaside pek rastlanmayan bir çıkış yapmıştı ve haklıydı da,üslubunun dışında.
Peki sen kendi coğrafyanda yaşayan sayıları 20 milyonla ifade edilen Kürlerin Ana dilde eğitim hakkını niye vermiyorsun,senin yaptığın asimilasyon değil mi?
Biraz kendi evinin içine bak derler adama.
Bir ülkede dil yasaklıyla o ülkede düşünce özgürlüğü yok demektir?Ana dilde eğitim vermediğiniz bir toplum da özgürlük mü olur?
İsterse milyonların içinde on kişi kalsın, yaşayan dilleri yaşatmak ve yaymak demokratik hukuk devletinin görevlerinin başında gelir.
Kimse, bir başkasına onun dilinde konuşmak zorunda değildir.
Demokratikleşme olacaksa “temel hak ve özgürlükleri kapsamalı” yoksa çıkartılan hiçbir yasanın demokratik bir değeri olmayacaktır.
Hele bu çağda dil ve düşünce yasaklığının arkasına sığınmak ülke parçalanır-bölünür demenizi, kimse ciddiye almaz ancak mizahta malzeme konusu olur.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları






















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.12.2025
15.12.2025
8.12.2025
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025