Mehmet TIRAŞ
Türkiye’de medya özgürlüğünü,tarafsızlığını ne kadar objektif olduğunu ortaya çıkartan bir medya haberi yayınlandı ama Lice olaylarından dolayı toplumun gündemine girmedi, havuz medyası bu haberi verecek değildi tabi ama muhalif basının da ayıp olur dercesine çok az görmesi ve birinci sayfadan girmemesi düşündürücüydü..Muhalif olan gazetelerde bu haberin üzerinde fazla durmadığına göre onların da bir sıkıntısı var gibi,tencere dibin kara misali..
Bir toplumun demokratik toplum olduğunu görmek istiyorsanız önce medyasına,sonra da yargısına bakacaksınız ne kadar objektif, bağımsız ve tarafsız,diye!.Demokrasinin olmazsa olmazlarındandır medya ve yargı bağımsızlığı.
Yargısı devlete bağlı olanın medyası devlete bağlanmazsa bu işler nasıl rayına oturtulacak!.
Haberin ortaya çıkışı CHP Milletvekili Umut Oran’ın Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a gazetelere verilen resmi ilanların tutarını soruyordu..
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ta Umut Oran’a verdiği yanıtta, yılın ilk dört ayında toplam 13 milyon 288 bin TL Resmi ilan verildiğini gazetelere göre dağılımını şöyle açıklıyordu:
Akşam:1 Milyon 93 bin TL.
Güneş:1 Milyon 30 bin TL.
Habertürk:1 Milyon 259 bin TL.
Milat:959 bin 272 TL.
Milliyet: 1 Milyon 121 bin TL.
Sabah: 1 Milyon 281 bin TL.
Star: 1 Milyon 116 bin TL.
Takvim:1 Milyon 111 bin TL.
Türkiye:1 Milyon 112 bin TL.
Vatan: 1 Milyon 119 Bin TL.
Yeni Akit:961 Bin 165 TL.
Yeni Şafak:1 Milyon 120 Bin TL.
Yukarıda ismini verdiğimiz gazeteler havuz medyasından nemalanan köşelerini ve televizyon ekranlarında barbarlık yapan tetikçilikle mesleğine ihanet edenlerin ve AKP kadrosundan beslenenlerin gazeteleri.
Ya birde Başbakan Erdoğan’ın konuşmalarını el gölgesiyle yayın akışını kesip canlı yayına geçen saatlerce veren sayıları 15 ile 20 arasında değişen sürüsüne bereket yandaş Televizyon kanallarına ne kadar ödeme yapılıyor devlet eliyle birde bunu öğrenebilsek?
Şimdi birde bu gazetelerin gerçek tirajlarına bakalım nasıl nitelikli dolandırıcılık yapıyorlar..
Yalan tirajların nasıl da bartılarak verildiği ve gerçekle hiç ilgisinin olmadığını, gerçek tirajı komik olan bu gazetelerin devlet eliyle nasıl ayakta durduğunu gösteriyor..Yazarların maaşını ödeyemedim Süleyman 2 milyon dolar para gönder reklamla kapatırım diyen genel yayın yönetmenlerin nasıl gazetecilik yaptığını şimdi daha iyi öğreniyoruz.
Süleyman’ı biliyorsunuz hani Şu Halk Bankasının Genel Müdür evinde ayakkabı kutularının içinde 4 milyon dolar çıkan ve Başbakanın dürüst diye kefil olduğu bankacı.
Yalan ve gerçek olan işte besleme gazetelerin rakamlarla Tirajları:
Sabah: 326 Bin Değil,118 Bin.
Yeni Akit: 60 Bin Değil,44 Bin.
Akşam: 103 Bin Değil,38 Bin.
Yeni Şafak:110 Bin Değil,31 Bin.
Takvim:105 Bin Değil,26 Bin.
Star:116 Bin Değil,19 Bin.
Yukarıdaki bu yalan olan tiraj rakamlarını ortaya kim çıkartıyor biliyor musunuz; Başbakanın danışmanları bu rakamları Başbakan Erdoğan’a veriyorlar ve Başbakanda bu Gazetelerin Genle Yayın yönetmenleriyle bir toplantı düzenliyor, hepinizin toplam tirajı bize muhalif olan bir gazetenin tirajı kadar bile değil diye gazetelerin genel yayın yönetmenlerini fırçalıyor.
Bu haber yazılı medya da ve sosyal medyada yer almasına rağmen havuz medyası tarafından yalanlanmadı.
Tirajı yalan,haberi taraflı olanın kamuoyuna ne kadar doğru haber verdiğine kim inanır.İnanmadığın bir şeyi başkasına nasıl inandırırsınız!.
Bu gazeteler 25 veya 50 Kuruştan satılıyor ve o gazetelerin tetikçi yazarların 10 bin ile 20 bin TL arasında ortalama maaş veriliyorsa bu tetikçilere gazeteci denilir mi?
Bizde medya editoryallığı hiçbir zaman bağımsız olmadı ama AKP dönemi kadar ise hiç olmadı,askeri darbelerde bile darbecilerin medyaya karşı eşit mesafede durmadı ama aşikar bir şekilde taraflı davranmadı.
Kendi tirajını yalan söyleyen,hak etmediği bir ilanla hayatını idame eden bu gazetecilerin verdiği haberin ne kadar doğru olduğuna nasıl inanacağız.
Faili meçhullerle ismi anılan Yeşilin bir telefon ses kayıtı düşmüştü haberlere şöyle diyordu yeşil bir arkadaşına: “bak oğlum yalnız yeme, yedirmezler kendine ortak seç, yedirmezler adama aklını başına al diyordu.”
17-25 Aralık yolsuzluk operasyonunu nasıl havuz medyası koro halinde bunu bir AKP’ye karşı yargı darbesi olduğunun algısını yaratıp, Başbakanın yargıyı yürütmeye bağlamasıyla kendilerinin önünde engel olacak yargının yapacağı denetim mekanizmasının baypas edilmesi için nasıl canhıraş mücadele verdikleri, şimdi daha iyi anlaşılmıyor mu?Yalan tirajları ve haberleri,devlet tarafından nasıl nemalandıkları kabak gibi ortaya çıktı.
Malı götürmeye devam edin, din başka siyasal İslam başka, Çalın çırpın nasıl olsa Zaman gazetesinde Mürtazer Türköne’in tespitiyle bir parti müftüsü bu hırsızlığı,haksızlığı ve yalanı bir fetvayla dine uyarlıyor;hırsızlık ve yolsuzluğun ses kayıtlarını da devlet adına TÜBİTAK denilen sözde bilim kurumu da yalanlıyor..Durmak yok yola devam.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
18.06.2025
16.06.2025
9.06.2025
2.06.2025
26.05.2025
19.05.2025
16.05.2025
12.05.2025
5.05.2025
28.04.2025