Mehmet TIRAŞ
Yazıya konu ettiğim başlığa döneceğim müsaadenizle birkaç günde yaşadıklarımızın kısa bir fikri takibini yapayım hatırlatma anlamında çok önemli olaylar, sorunlar ve eylemler yaşadık..
29 Ekim 2014 tarihinde Ermenek’te maden ocağını su bastı ve 18 işçi hala kurtarılmayı beklerken;birkaç gün sonra Akşehir’den Isparta’ya elma toplamaya giden çoğunluğu kadınlardan olan 17 tarım işçisinin bilenen kaderiyle trafik terörüne kurban verdik; bu tarım işçilerinin kaderi de maden ve inşaatta çalışan işçilerden farklı değil bu ülkede.
Tek farkları trafik teröründen gidenlerin cesetlerini toprağın üstünden toplarken, madende ölenlerin cesetlerin toprağın altından,inşaata ölenleri de molozların ve demirlerin arasından çıkarılması.
Yine bir insanlık dramı yaşandı;3 Kasım 2014 tarihinde insan tacirlerinin Afganlı göçmenleri yurt dışına kaçırmak için;küçük on kişilik teknelerine 30 ile 40 kişi bindirince bildik manzaralar ve Bakırköy sahiline vuran cesetler tam 24 ölü..
Medya bu haberleri duygusal bir boyutunu verirken önlenmesi ve denetlenmesi ve siyasilerin sorumluluklarını yerine getirmesi konusunu ise havuz medyası gündeme bile getirmiyor.
HDP’e halkları 1 Kasım’da “Dünya Kobani günü ile dayanışma için sokağa çağırdı” bu çağrıya on binler ülkenin dört bir yanında destek verirken, bizim medya bu eylemi ve sokaklara dökülen insanları görmemek üzerine ittifak yapmışçasına haber yapmadı.
Bizim medyanın görmesi için ille kan revan içinde çatışmalar olacak ki versin; demokratik olgunluk bizim medyayı bozuyor haber dediğin kanlı olacak.
Biz yazımıza konu ettiğimiz kişinin örnek cumhurbaşkanlığına dönelim bizde olan saltanatı bu ateist adam niye yaşamaz.
Eski gerillacı, ateist Cumhurbaşkanının biyografisini ve temsil ettiği ülkeyi kısaca bir tanıtalım.
Bahsettiğimiz kişiUruguay Cumhurbaşkanı “Jose Alberto Mujea Cordano” 79 yaşında,1960 yıllarında Küba devriminden etkilenerek ülkesinde de sosyalist bir devrim yapmak için mücadele etmiş,güvenlik güçleriyle çatışmalara girmiş, polis vurmuş, 14 yıl ceza evinde yatmış eski bir gerilla;70 yaşında evlenmiş çocuğu olmayan sade bir sıradan vatandaş gibi yaşamayı seven,karısının çiftliğinde barakada yaşıyor, geçmişi mücadele ile dolu inançsız yani dinsiz ateist bir kimliğe sahip, dürüstlük abidesi olan ve nesli tükenmeye yüz tutanlardan,gözünü iktidar ve para hırsı bürümüşlere insanlığa ders veren bir şahsiyet.
Uruguay’ı biraz tanıyalım 3,5 milyon nüfusa sahip yüz ölçümü 176 bin 220 kilometre kare küçük bir ülke, bizim üçüncü büyük ilimiz kadar..
Hayvancılıkla uğraşanlar Uruguay’ı angus sığırlarıyla tanır, futbola ilgisi olanlarda bu ülkeyi bizim liglerimizde oynayan futbolcuları bize hatırlatır; Galatasaray’ın ünlü kalecisi Müslera’sı,bir dönem Fenerbahçe’nin hırçın stoper Luganosu ve dünyanın tanıdığı rekor bir transferle Liverpool’dan Barselona kulübüne transfer olan, rakiplerini ısırmakla meşhur ünlü forvet oyuncuları Suares ile hatırlarız.
Biz tekrar bu eski gerillacı ateist Uruguay Cumhur başkanının nasıl ülkeyi yönettiğinden dünyada örneği görülmeyen yaptıklarını anlatalım da;Allah için siyaset yapan bizim Cumhurbaşkanımız Erdoğan ile arasındaki farkı okurlar öğrensin;dürüstlüğün kriterinin Müslümanlık olmadığını bu ateist Cumhurbaşkanından etkilenirler mi, orasını da yolsuzluğu, hırsızlığı kabullenenler ve muhatapları düşünsün!.
Bu ateist cumhurbaşkanının maaşı 12 bin dolar ama maaşının yüzde 90’nını almıyor,yüzde 10’luk bölümüyle de makamından ayrılınca bir okul yaptırmayı düşlüyor, görev süresi de 1 Mart 2015’de doluyor.
Cumhurbaşkanı ama devletin kendisine tahsisi ettiği resmi konutta oturmuyor,karısına ait çiftlikte barakada yaşıyor, devletin kendisine verdiği sarayını iki yıl önce evsizlere sığınma evi yapma kararı alıyor.
Tek maddi birikimi 87 model bir vosvos otomobil.
Ev işlerini kendisi yaparken,bakkal,manav ve kasap alış verişinde kendisi üstlenmiş.
Çoluğu çocuğu yok “Manuel” adında ortopedik engelli üç ayaklı bir köpeği var.
Bakar mısınız şu Cumhurbaşkanı bozuntusuna, böyle ülke ve devlet mi yönetilir?
Cumhurbaşkanlığı bu kadar da ayağa düşürülmez ki!
Sen hiç Türkiye diye bir ülke var ve oranın bir cumhurbaşkanı var, tam 1000 odalı kaçak bir sarayda yaşadığını duymadın mı,sana danışmanların anlatmadılar mı, dünyadan bir haber yaşıyorsun cahil ve dinsiz adam..
Barakada konuk mu ağırlanır hayat mı sürer, ülke mi temsil edilir, saraylar köşkler dururken,sıfatının bilincinde olmayan dinsiz, imansız,kitapsız çulsuz..
Kendine faydası olmayan züürtün,çapulcunun topluma faydası mı olur.
Bizim Cumhurbaşkanımızın nasıl zengin olduğunu sana anlatmadılar mı?
Bizim Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan 1994 yılında İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlığı koltuğuna oturduğunda aynı senin gibi düşünüyor du;malda mülkte gözü yoktu ve basın toplantısında parmağındaki yüzüğü göstererek bunla geldim ve bunla gideceğim demişti; benim dört çocuğumu yurt dışında bir arkadaşım okuttu dedi ve şimdi bir oğlunun beş gemiciği var,diğer oğlu da evdeki milyon Euroları sıfırlıyor, kendisi de dünyanın en zengin devlet başkanları arasında gösteriliyor ve anlayacağın Allah yürü kulum dedi..
Bizim ata sözlerimizden hiç ilham almadın mı be çulsuz ve dinsiz adam;bal yiyen parmağını yalar,çeşme akarken destini dolduracaksın,kırk gün kar yağar bir gün av olur,boşuna mı diyor bizim Cumhurbaşkanımız; ben Allah ve millet için siyaset yapıyorum sözünü, sana danışmanların anlatmadı mı bunları?
Sen ateistin birisin bizim kültürümüzü öğrenmemiş bir cahilsin;bizim Cumhurbaşkanı dini bütün yaşar, Allah için siyaset yapar ama yargının kararlarını dinlemez, uygulatmaz ve yargıya ferman okur gücün yetiyorsa gel yık der,harcamasını denetletmez. Yargı kendisi,bakanları ve çocuklarının hakkında rüşvet ve yolsuzluk davası açarsa, yargının kendisine karşı bir darbe yapmak istediğini toplumda bir algı yaratır,saraylardan seslenir ey yargı haddini bil verdiğin karar milli değil,yargıdan aklanacağı yerde, sandıktan seçim kazandığını gösterir, kendisini yasamanın ve yürütmenin üstünde görür, ben milli iradeyim diye halka seslenir.
Bizim Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın 1000 odalı kaçak Aksaray’ın maliyetinin kaça mal olmuş bir hatırlayalım; muhalefet milletvekilleri önerge vere vere yoruldular bu sarayın kaça mal olduğunu ama en sonunda Maliye bakanı Mehmet Şimşek cevaplamak zorunda kaldı:
“Kaçak Aksaray’ın maliyeti 1 milyar 370 milyon Türk Lirası.. Erdoğan’ın tabiriyle tam bir katrilyon üç yüz yetmiş trilyona mal olmuş.Erdoğan’a alınan uçağı da Türk Hava yolları almış 185 milyon dolara..
Birde bu 1000 odalı kaçak Aksaray’ı madenlerde çalışanların ücreti ve maden ocaklarının kaçış odaları olarak bilinen ve Türkiye’de ocaklarda olmayan kaç tane kaçış odası yapılırdı, bir de bunla karşılaştıralım.
kaçak Aksaray’ın maliyeti 935 bin madenlerde çalışan işçinin bir aylık maaş tutarında ve maden ocaklarında tam 2 bin tanede ocaklara kaçış odaları yapıla bilirmiş.
Peki şu soruyu hem soralım hem de tartışarak irdeleyelim;bir insanın dürüst olmasının kriterleri nelerdir?
Yolsuzluk ve rüşvete bulaşmaması, gayri meşru iş yapanlara devleti yönetenler göz yummaması, vatandaşının can mal güvenliğinden sorumlu olması,ülkenin milli gelirini eşit bir şekilde paylaştırması ve devletin maddi ve güç iktidarını kendi ve yakınları için kullanmaması diye özetleyebiliriz.
Bu değerlendirmelere ve analizlere bizim cumhurbaşkanı mı giriyor, yoksa Uruguay’ın ateist cumhurbaşkanı mı?.
Peki bizim Cumhurbaşkanımız dini bütün yaşayan birisi ama Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluk ve rüşvetiyle suçlanıyor bu yargıya intikal etmiş ama Erdoğan yargıdan aklanacağı yerde, soruşturmayı açan yargıya darbe yaparak bu yolsuzluk ve rüşvet değil; yargı yoluyla bana darbe yaparak iktidardan uzaklaştırmak istediler dedi.
Ey Ateist Cumhurbaşkanı Türkiye’ye sen ne kötü örneksin haddini bil..
Biz dünyadaki devlet başkanlarının da bizim Cumhurbaşkanımız gibi ülkeyi yönetiyorlar sanıyorduk, sen nerden çıktın;ateist eski gerillacı ve sosyalist, gözü malda mülkte olmayan çulsuz adam.
Sakın ola dinsiz imansız kitapsız;87 model vosvosunla, ortopedik engelli üç ayaklı köpeğinle karşıma çıkma, karizmam kaldırmaz bu mütevaziliğini.
Gerçekten Uruguay’ın Ateist cumhurbaşkanı mı dürüst; yoksa bizim Allah için siyaset yapan, yeminine sadık olmayan, anayasa suçu işleyen, hukuksuz ülkeyi yöneten, yargıyı kendine bağlayan, harcamasını denetlettirmeyen, yolsuzluk ve rüşvetin üstünü örten Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan ‘mı?
İnançlı olmak dürüstlüğün kıstaslarına girmiyor, en büyük inanç ve ideoloji vicdandır!.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
























































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.12.2025
15.12.2025
8.12.2025
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025