Mehmet TIRAŞ
Oportünist ve Riyakarlık kelimeleri ne anlama geliyor diye, yazıya başlamadan önce önemli bir zaman harcayarak araştırma yaptım .İlk önce kütüphanemde bulunan Sevan Nişanyan’ın ‘Sözlerin Soya Ağacı’ sözlüğüne ve kütüphanemde olan TDK’nın iki ciltlik sözlüğüne başvurdum;bununla yetinmeyip internetin ansiklopedisi olarak bilinen arama motoru google’dan ekşi sözlük ve Wikibadia sözlüklerden tarama yapıp, bu iki kelimenin sözlük anlamı, az bir nüans farkıyla hemen hemen bütün sözlüklerde aynı çıkıyor.
Riyakar: ”Nankör, iki yüzlü, çok kötü anlamına geliyor, etimolojik kökeni ise Arapça ve Farsçadan türetilmiş.”
Oportünist: ”Fırsatçı, her türlü durumda kendi çıkarını duruma göre gözetip,bir kar sağlama peşinde olan, zamana göre kendini konumlandıran insan modeli veya karakteri demek daha doğru olsa gerek..Başka bir anlamı ise;davranışlarını belli bir ahlaka göre değil de,zamanın gereklerine göre ayarlayan kişi olarak tanımlıyor.” Tam cemaatin itirafçılarını ve dini ve hadisleri Erdoğan’a göre uyarlamaya çalışan din istismarcılarını anlatıyor. Oportünist kelimesinin kelime kökeni ise Fransızcadan geliyor.
Peki ben bu iki kelimenin peşine niye düştüm; Erdoğan cemaat kavgasından sonra Hizmet hareketinin içinde yılarca görev almış, yayın organlarının tepe yöneticiliği yapmış, kamuoyunun önüne hoş görü ve diyalog hareketinin sözcüsü olarak çıkmış, hizmet hareketi için konferanslar vermiş, cemaatle ilgili her soru ve sorunun muhatabı olmuş ve bu soruları göğsünü siper etmiş, göğsünü gere gere anlatmış, cemaati ve liderini yere göğe sığdıramamış; bir Ayağı Pennsylvania’ da olan,cemaatle dünyanın dört bir yanını dolaşmış, cemaati ve Fevtullah Gülen’i anlatırken ağzından bal damlatanlar, şimdi Gülen ve hareketi için zehir saçıp kin ve nefret kusuyorlar. İnsanı üzmeyen, karıncayı ezmeyen Fevtullah Gülen ve hareketi birden oldu vatan haini, terörist ve terör örgütü. Gülen’e geçmişte dost görünenler şimdi,Erdoğan ne diyorsa onlar da aynısını söylüyorlar.
Bu kelimelerde kişiliklerini, inançlarını,mesleklerini, düşüncelerini, temsil ettikleri kurumlar üstünden ve sıfatlarını Tayyip Erdoğan’a ve iktidarına uyarlayan din adamı olarak kamuoyuna lanse eden, sözde alim müsveddelerini aradım;sanki bu iki kelime bu kişiler için türetilmiş kavramlar olarak karşıma çıkmasıydı.
Bu kavramlardan çıkıp konunun detayına girelim; bir dönem yukarıda da kısacası tanımlamaya çalıştığımı kişiyi tanımışsınızdır, isimlerini zikretmenin bir anlamı yok, günlük yazılı ve görsel medyayı takip edenler, bu kişilerin ve ileride bahsedeceğim şahısların kim olduklarını çok rahat çıkartırlar. Bunlar bayağı medyatik büyük adamlar.
Bakın ne anlatıyor,bir dönem her cümlesine Gülen ve Hareketiyle söze başlayan ve bitiren, riyakar ve oportünist:siz hiç düşündünüz mü;neden hep üniversite sınavlarında Türkiye birincileri cemaatin dershanelerine gidenlerden çıktığını? Kimse bilmiyor bunu,bana küpün kapağını açtırmasınlar, soruları çalıp dershanelerine sınava giren öğrencilere veriyorlardı; daha fazla detayına girmeyeyim bu kadar deyip kapatıyor.Soru çalma olayı da sekiz yıl önce oluyor;ne zaman açıklıyor bunu zat; 17/25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonundan sonra, zamanlamaya bak.Bu riyakar,oportünist kişi rüşvet alanla veren durumunda olmuyor mu?Bunu da yandaş havuz medyasının bir gazetesine açıklıyor.
Haklı olarak ta cemaatten bu iddiaya şöyle bir soru geliyor: bizi üniversite sorularını çalmakla suçlayanların çocukları da bizim dershanelerimizden, derece yaparak üniversiteye girdiler, o zaman niye tepkilerini ortaya koymadılar?Bu sorunun muhatapları belli de, susma haklarını kullanıyorlar her halde!.
Biz de soralım, soruyu çalan var da, bu soruları kim çaldırdı,siz de çalana göz yummadınız mı,ülkeyi siz yönetmiyor musunuz?
Bir başka riyakar ve oportünist yazar geçinen tetikçi de şöyle bir itirafta bulunuyor; ilk defa bir şeyi açıklayacağım diye söze başlıyor bir televizyon kanalında, tabi ki yandaş kanalda:bir kamu kuruluşunda terfi sınavı oluyor, iki kişi sınava giriyor yazılıdan cemaatçi olan 65 puan alıyor,cemaatçi olmayan 80 puan alıyor iş mülakata gelince; mülakatı tabiî ki cemaatin adamları yapıyor ve cemaatçi olanı terfi ettiriyorlar ve orada kıyamet kopuyor, cemaat ile hükümet arasında diyor.Olay da 2010 yılında tam dört yıl önce oluyor, bu riyakar şimdi anlatıyor.Zamanlama ne zaman 17/25 Aralık operasyonundan sonra,günün deyimiyle ne kadar manidar değil mi?
Bir başka medyatik riyakar ve oportünist; 17/25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonuna kadar Gülen’e ve hizmet hareketine can siper olan, toz kondurmayan, adeta kusursuz anlatan, kamuoyunda da cemaatin sözcüsü olarak bilinen, bir dönem de cemaatin en yüksek tirajlı gazetesinde yayın yönetmenliği yapmış, uzun yıllar da köşe yazarlığı ve cemaatin televizyon kanallarında programlar düzenleyen kişi, birden;17/25 Aralık süreciyle hizmet hareketiyle karşı karşıya gelmeye başlıyor.. 14 Aralık’ta hükümet tarafından medyaya yapılan sivil darbeyi fırsatçılığa çeviren; itirafçılığını ayyuka çıkartan kişiyi dinleyince insan küçük dilin yutacak oluyor,bu kadar da olmaz denilen bir türden ve oportünist ve riyakar yeteneklerinin hepsini sergiliyor.Hele bir dönem genel yayın yönetmenliğini yaptığı gazeteye yapılan 14 Aralık operasyonuna direnen;gazetenin genel yayın yönetmeninin; bu darbe ,özgür medyaya yapılmış bir darbe diye haykıran kişiyi, şov yapıyor diye suçlarken;kendisi de televizyonlar da ve sosyal medya hesabından attığı mesajlarla, cemaat beni hedef gösteriyor, can güvenliğim tehlikede diye asıl şovu kendisi yapıyor;17/25 Aralıkla ilgili her sorulan soruya ve uzatılan mikrofona, bu Erdoğan’a yargı darbesi diye anlatmıyor mu?
Nereden nereye değil mi;bir insan riyakarlığa ve oportünistliği soyundu mu, buna sınır koyamıyor.
Boşuna dememişler paranın,mevkiinin,aşkın ve şöhretin dini- imanı olmadığı gibi sınırı da yok!.
Gelelim kendilerini İslam dininin temsilcileri olarak görüp, parti müftülüğüne soyunandan mı başlayalım, yoksa Diyanet İşler Başkanlığı(DİB) makamını saltanat olarak kullanan başkanda mı,yoksa AKP iktidarının yolsuzluk ve rüşvetini aklamanın yollarına girip,kutsal dini kendi çıkarları için kendilerine göre bir hadis türetip,inanan insanların idolü olan peygamberin hadisidir deyip yazıp-çizenlerden ve fetva verenleri bir sıralayalım da; inançlı Necip Türk halkı bunları tanısın.
Sırasıyla gidelim:
“Fazla Tedbir Allah’a Güvensizliktir” bu kadarı da pes vallahi.
Bunu kim açıklıyor DİB’lığı.
DİB’ lığının talimatıyla İstanbul Müftüsünün hazırladığı Cuma hutbesinde iş güvenliği tedbirlerinde aşırılık “Yüce Allah’a Güveni sarsar bir davranış haline dönüşür” deniliyor.
İnsan bu kadar mı kutsal bir inancını oturduğu koltuğun ömrünü uzatmak ve iktidara yararlanmak için inancını çıkarlarına uyarlar, bunu siyaseten nasıl söyleyebiliyor?Hiç mi vicdanları sızlamıyor, hiç mi Allah korkusu yok bunlar da?Madenlerde ve inşaatlarda ölen işçi cinayetleri,hiç mi akıllarına gelmiyor,bu ölenleri Allah yaratmadı mı?Bu tedbirlerin alınmasıyla, Allah’a olan güvensizlikle nasıl bağdaştırıyorlar?
Erdoğan demedi mi,Soma da maden ocağında ölen 301 işçi için bu işin fıtratında var der de;DİB’lığı buna bir destek formülü bulmaz mı diinen.Adamın altına bir milyon TL değerinde Mercedes marka makam aracı çekmiş Erdoğan, o demesin de kim desin.Ahtı vefa dediğin böyle olur işte!.
Bunlar,Haramı helalı,ahreti ve dünyayı Erdoğan’ın iktidarıyla ters olmayan ve orantılı olan, kendi yaşamalarını ve koltuklarını korumanın yoluna girmiş durumdalar. İleride bu kişiler, Erdoğan’ın her yaptığını ve konuşmasını peygamberin hadislerinde var derlerse kimse şaşırmasın.
Ne diyelim bunlara, Allah ıslah eylesin, niyetlerinin karşılığını görsünler.
Not:Tüm insanlığın yeni yılını kutlar,acı ve göz yaşının olmadığı,çocukların annesiz -babasız kalmadığı, barışın olduğu,özgürlüklerin boğulmadığı bir yıl diliyorum. Bunlar olur mu bilemem ama hayal etmek bile güzel değil mi? MT.
Yazarlar
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları




















































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.12.2025
15.12.2025
8.12.2025
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025