Mehmet TIRAŞ
Elimde kumanda zapting yapıyorum kanal kanal, tesadüfen bir televizyon kanalında Almanya’da yaşayan gurbetçilerle ilgili bir programa rastladım.Birkaç dakika seyredince dikkatimi çekti ve seyretmeye başladım
Türklerin en çok yaşadığı Almanya’nın Köln kentinde Türklerle yapılmış sokak röportajlarını veriyordu..Bilinen klasik vatan özlemi hasreti gibi sözlerle kamera karşısında konuşmalar devam ederken; birden bir söz kulağımın pasını açarcasına dikkatimi çekti.
Elli yaşlarında yirmi yıldır Almanya da çalıştığını söylüyordu adam ama burada yaşıyorum demekten özenle kaçınıyordu konuşmalarında, gazetecinin de dikkatini çekmiş olacak ki, neden burada yaşıyorum demiyorsundedi,adama?
” ben burada yaşamıyorum çalışıyorum” diye tekrarladı adam.
Gazeteci” bu nasıl oluyor deyince?”
Burada Çalışmak ayrı yaşamak ayrı deyip başladı konuşmaya gurbetçi; kendisinin Niğdeli olduğunu yirmi yıldır burada çalıştığını ama bir gün değil bir saat bile Niğde ve köyüm aklımdan bir saat bile çıkmıyor diye ah çekiyordu.
İnsan, doğup -yetişip, büyüdüğü akıl baliği olana kadar kaldığı yeri yaşamının unutulmaz bir alt yapısı olarak kalıyor; nereye giderse gitsin çocukluğuyla beraber gidiyorgittiği yere,içinde görünmez gölgesi gibi oluyorgurbete çıkanların.
Göç edenlerin en çok çektiği sıkıntı göç ettikleri yere adapte olmakta zorlandıkları bilinen bir hikayedir ama bunu yaşamayanların anlaması da çok zordur.
Göç eden insanın, göç ettiği topraklarda kendine yer bulması, kültürüne adapte olması belli bir zaman alır;bitkiler bile köklerinden sökülüp göçürüldükleri topraklarda kök salması veya tutmaması vardır.
Her bitkinin toprağını sevdiği bir yer vardır,göçürdüğünüz bitki toprağını sevmiyorsa, o bitki tutsa bile toprağını sevdiği yerdeki gürbüzlüğünün ve verimliliğini vermez.
Kalecik karası diye bir üzüm vardır şarabı ile de meşhurdur,bu üzüm başka yerlerde de yetişiyormuş ama aynı tadı vermediği görülmüş.
Bu insanlar içinde geçerlidir, mesleğinizde ne kadar başarılı olursanız olun,yerleştiğiniz coğrafyanın suyuna, toprağına,havasına ve kültürüne alışamazsanız; Kalecik karası üzüm gibi olursunuz.
Bir yıl önce aramızdan ayrılan Nobelli Meksikalı yazar Markez’in”yüz yılın yalnızlığı” adlı romanı okuyanlar hatırlar; kitabın bir bölümünde Markez şöyle der: ”yaşadığın toprakların üstünde yaşayanları değil, üzerinde dolaştığınız toprakların altında yatan ölülerini de tanıyacaksın ki,yaşadığın yerinikültürlerine yabancı olmayasın.”
Doğdukları yere hasret gidenler ve çocukluğunu geçtiği yerleri ah çekerek anlatanları okuyup dinledikçeMarkez’inbu içli tasviri gelir aklıma.
Aslında insanlar göçlere yabancı değillerdir ;az gelişmiş toplumlarda sık rastlanan iç ve dış göçler yaşanırken; gelişmiş toplumlarda ise tam tersi insanlar doğdukları yerde üç kuşak yaşamlarını sürdürenler vardır, bu Avrupa ve ABD gibi ülkelerde çok yaygındır.
Bizim gibi az gelişmiş ve ya gelişmekteolanülkelerde toplu göç dalgalarına çok sık rastlanır;1960’ı yıllarda başlayan Avrupa’ya giden gurbetçilerin hayat hikayeleri çok dramatiktir; gidiş nedenleri ise ekmek parasıdır türkülere, filmlere konu olmuş ilginç insan hikayeleriyle doludur.
Yetmiş yıllarda başlayan iç göç ise gecekonduların yaygınlaşması ve şehirlerin kenar mahallelerinde yer tutmasıyla yaygın olarak ülkenin dört bir yanından gelen,köylerden kentlere göç dalgasına rastlarsınız.Gelenleryalnızca yatağını yorganını eşyasını alıp gelmediler, hayvanlarını da alıp kentlerin varoş denilen yerlerine yerleştiler.
Yapılan araştırmalara göre son otuz yılda Türkiye’de 45 milyon insanın yer değiştirdiğiniortaya koymaktadır.
İç göçlerin başında işsizliğin getirdiği toplu göçlerin yanında, ülkenin güneydoğusu ve doğu ana doluda ise zorunlu siyasi göçlerde rastlanır,devlet baskısıyla yaşanan göçlerdir bunlar.Kendi memleketinde on binlerce insan yerinden yurdundan koparılarak siyasi mülteci muamelesi görmüşlerdir.
Ben Köln’de yaşamıyorum çalışıyorum diyen gurbetçinin çığlığı ,Türkiye’de kendi ülkesine yabancılaşanların öfkesini de yansıtmıyor mu?
İç göçe zorlanan on binlerin işsizlik ve siyasi göçlere maruz kalmış insanların yaşadıkları,ben Köln’de çalışıyorum, yaşamıyorum diyen gurbetçiden farklı olmasa gerek.
Gurbet deyince akla yurtdışı gelmiyor, kendi vatanında yurdunda bir yerde gurbetliği yaşıyorsun.
Gurbetlik ve memleket hasreti göçebe olan, yerleşik bir hayatı olmayan insanların hikayesini anlatır. Binlerce hemşeri derneklerinin ortaya çıkması ve yaygınlaşarak sürmesinin altında yatan da budur.
Doğduğu yerde doyup, doyduğu yerde ölenlerin gurbetliği olmaz, memleket hasreti de çekmez.
Ben Köln’de yaşamıyorum çalışıyorum sözünün altında yatan yok edilemeyen duygu bu olsa gerek!.
Not:On gündür yazmıyorum, yazmama nedenim tatlı bir telaş içerisindeydim.Elimde yayınlatmak için üç dosyam vardı,bir haftadır İstanbul’da değişik yayın evleriyle görüşmeler yaptım ve sonunda 21 Mart 2015 Tarihinde “Sokak Kitaplar Yayın Evi” ile sözleşme yaptım. Kısmet olursa üç ay içerisinde birisi deneme, ikisi roman olmak üzere üç kitabım çıkacak. M.T.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- UYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ.
28.07.2025 - OPERASYONLARIN ARKASINDA ABD Mİ VAR?
21.07.2025 - TARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI…
14.07.2025 - “TÜRK TİPİ KOMÜNİST OLDUK…”
7.07.2025 - ELLİ MİLYAR DOLAR DÜNYADAKİ AÇLIĞI ÇÖZÜYOR…
30.06.2025 - UCUBE SİSTEM CEHENNEMİ…
23.06.2025 - İSRAİL İRAN SAVAŞI “YAPAY ZEK” SİLAHI…
18.06.2025 - THOMAS MANN 150 YAŞINDA…
16.06.2025 - “ALTIN KAÇAKÇISI VEKİLLER…”
9.06.2025 - DEMOKRATİKLEŞME YOK İSE,ÇOK ZOR…
2.06.2025
Yazarlar
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
Hrac Madooglu
CHPnin Cumhurbaskanligi adayi olarak neden bu beyefendiyi sectigi acik-secik ortada. Dindar kesimden oy alabilmek icin yapilan ve basrili olmasi mumkun olmayan bir hamle. Tamam da, Eklem Beyin anneannesinin basortulu olup olmamasinin konuyla ne ilgisi var, Sayin yazar? Gercekten dindar olmadigini veya dindar bir aileden gelmedigini mi ima etmek istiyorsunuz? Gercekten dindar bir insan politikaci olabilir mi? Esine basini baglatan herkes gercekten dindar midir?