Mehmet TIRAŞ
Baştan şunu açıklayalım 7 Haziran 2015 tarihinde yapılan genel seçimlerin bir mağlubu var, bu tartışmasız Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dır.Seçim sonuçlarını Cumhurbaşkanlığı seçimiyle karşılaştırdığımızda tam 11 puan oy kaybetmiştir Erdoğan, AKP’ninoykaybı ise 9 puandır.
Seçimin tartışmasız tek galibi ise HDP’dir bütün zorluklara ,baskılara,şiddete, iftiralara ve eşit olmayan yarışa karşı yüzde 13.12 oy almış ve barajı yıkarak Meclisin üçüncü partisi olmuş, sandalye dağılımına göre ise 81 milletvekili çıkartmıştır.
Bu sonuçlardan sonra Erdoğan başta olmak üzere Selahattin Demirtaş’ın dışında diğer partilerin liderleri etik olarak istifa etmelidir. İstifa müessesi siyasal yaşamımızda bir yer tutup kültüre dönüşecekse buna bir parti lideri öncülük etmeli.
7 Haziran seçimlerinin sonunda halk koalisyon işaret etmiştir ama en çok tartışılan Erdoğan’ın taraflı olarak sıfatına yakışmayan,anayasayı hiçe sayan, muhalefet partilerine her türlü iftira ve hakaretler etmiş;Akp’eadına seçim kampanyasını yürütmesi, seçimlerden sonra da kara mizaholarak tartışması hız kesmeden devam ediyor. Seçimlerden sonra Erdoğan’ın ortalıkta gözükmemesi sosyal medyanın gündeminden düşmüyor.Sosyal medyada Erdoğan kaç saattir konuşmuyor diye sayaç kuranlar,ilanverenler,aramayaçıkanlar,Erdoğan’ı bulanlara ödüller verilecek diyenler gibi, düşündürücü mizahi mesajlar sosyal medyada dolaşıma sokulmuş durumda.
İnternette yayılan ve herkesin sosyal medya hesabından Erdoğan karşıtlarının paylaştığı,tvitırın yıkıldığı bu mesajları okuyunca hem güldüm ve tamam yazının başlığını buldum, diye de sevindim..Yazıya başlık bulmak yazarlar için bir sıkıntıdır.
Yazıya konu ettiğim başlığı biraz açayım;sosyal medyayı sallayan ve yıkan haber şöyle devam ediyor;”CumhurbaşkanıErdoğan’ın vesikalık bir fotoğrafını koymuşlar parantez içinde (61) yaşında,7 Haziran 2015 tarihinde sabah saraydan başkan olacağım diye çıktı ve hala dönmedi;görenlerin ve tanıyanlarıninsanlık namına ailesine ve yakınlarına haber vermelerini, bulanların ise ödüllendirileceğini yazıyor.”
Küçük dağları ben yarattım deyip muhalefeti ve yargıyı yok sayan,17/25 Aralıktan sonra yargıyı kendine bağlayan, basını susturan, anayasayla belirlenmesine rağmen,yeminine sadık kalmayarak suç işleyen ve meydanlarda AKP’eadına oy isteyen ve seçim kampanyasını yürüterek ülkeyi yönetmeye kalkarsanız; al sana milli irade der halk ve seçimin üstünden dört gün geçmiş,ortada gözükmüyor ve sokağa çıkamıyorsunuz. Gerçi gözükmemeniz bir yerde ailelere ve çevreye verdiğiniz gürültüden kurtulmuş olduk ama söyleyecek te çok sözümüz var.
Bir halk deyişi vardır “seni eken biçer bir gün” diye.
Komplo teorileriyle 17/25 Aralık’ta yargıya yaptığınız darbeyle, hukuksuz ve muhalefetsiz ülkeyi sana yönettirmezlerdiyenleri, Gezizekâlıların yolunda gidenlerin ,demokratik haklarını kullananları darbecilerle iş tutanların ,yabancı güçlerin maşası olanların, yolu millete çıkmaz diyordunuz ne oldu şimdi?
Yeryüzüne yayılan evrensel bir eylem olarak yansıyan tarihi Gezi olaylarını küçümseyerek,geziciler camimizde içki içtiler,başörtülü bacılarımıza saldırıp,üzerine işediler diyecek kadar Allah’tan korkmadan iftira attınız,bunların ahı tutmaz,halk hesabını sormaz mı sandınız!
HDP proje,Selahadin Demirtaş’ı parlatıyorlar, paralelciler ,Doğan medyasının da içinde olduğu plan ve programı, darbecileri ve dış güçlerin oyununu Allah’ın izniyle milletim bozacak, diyordunuz ve dileğiniz ters tepti.
Akp’e 2002 yılında iktidar olduğunda da size de proje diyorlardı, ne çabuk bunu unutup, bunu diyenleri yanınıza baş danışman seçip, düşmanlarınızın defterinden kopya çektiniz.
AKP’ye oy vermeyen Müslüman olamaz diyen sözde sahtekar imamların, kutsal dini kullanan çıkarcılara sesiniziçıkartmadınız,Diyanet İşler Başkanlığını(DİB)siyasetinize alet edip,diini propagandamakamınıza çevirdiniz, Güney Doğuda Kürtçe Kuran-ı kerim mealini sallamanız kabuledilir bir durum değildi.
Havuzda beslediğiniz sözde gazeteci geçinen esnaf takımından oluşan yanaşma bir grubu,uçağınızın müdavimi yapıp ülke ülke gezdirip, sizi kusursuz gösteren yazılarına ve sözlerine inanırsanız sonuçta böyle olur işte.
Sadece bir örnekle hatırlatalım size; uçağınızdan eksik etmediğinizeski cemaatçi, şimdi itirafçılık yapan, size aşık olan sahtekar adamın gazetesinin baş yazarı, seçimden önce sizin için şöyle yazıyordu; sizi doru ata benzetip açın doru atın önünü istediği gibi yol alsın diyordu.7 Haziran seçim sonuçlarından sonra ise sizin meydanlara inmenizin çok yanlış olduğunu yazıyor bu dalkavuk.
Askeri darbelerin döneminde bile olmayan ya uygulamalarınıza ne demeli;Cumhuriyet tarihinde ilk defa savcılar ve hakimler görevlerinden dolayı sizin talimatınızla tutuklandı.
Yargı kararlarını uygulamadınız gibi, kaçak saray kararınauyacağınız yerde, ey yargı gücün yetiyorsa gel yık diye derebeylik yaptınız.
Medyanın hoşunuza gitmeyen haberleri üzerine gazetecileri tehdit etmenize ne demeli,bunu sürekli yaptınız.
Size muhalefet eden toplumun hemen hemen her kesimini hain,darbeci,paralelci,dışgüçleirn uşağı demeniz, toptan yaftalamanız affedilir bir durum değildi ve milletin sağ duyusu sandıkta karşılığını buldu.
Ya yenilir yutulur olmayan ve dirhemini yiyen it kudurur misali ;muhalefetpartilerine ve özellikle de HDP için söylediklerinizi nereye koyacağız.Muhalefeti terör örgütü saymanız,HDP’yi terör örgütünün uzantısı diye hedef göstermeniz,bunlar zerdüştür, bunların adayları eş cinsel ve sözde sahte müftüler gibi hakaret ve iftiralarınızın karşılığını;çok kullandığınız ve dilinize doladığınız milli irade ve demokrasinin namusu olan sandıktan çıkan sonucu,nasıl yorumlayacaksınız çok merak ediyoruz?
Akıllara durgunluk veren bir başka iddianız ise; muhalefetin sizi demokratik yoldan iktidardan indirmelerine, bunlar benim idamı mı istiyorlar; Mısır’da Mursi’ye yapılanın aynısını bana yapacaklar demeniz affedilir gibi değildi.
Biran önce ortaya çıkın ve bu soruların cevabını verin?
Bulunduğunuz yerin adresini de lütfen söyleyin sayın Erdoğan, sevenleriniz kadar sevmeyenlerinizde çok merak ediyor.
Türk sanat müziğinin klasiklerinden olan şarkının bir sözü ile yazıya noktayı koyalım.
Kader diyemezsin buna sen kendin ettin.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları


















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025
29.09.2025
22.09.2025
15.09.2025
1.09.2025