Mehmet TIRAŞ
İstifa müessesi geleneklere ve görgü kurallarına benzer..
Gelenekler ve görgü kuralları yazılı değildir görece olarak yaşanan, güzel olanların nesilden nesile aktarılan bir kültürdür.
İstifa Müessesi beton binadan oluşan bir devlet veya sivil toplum kurumu da değildir, etik değerler silsilesi içinde yaşatılan ahlak erozyonunu önleyen bir tavırdır.
Bir ülkede ülkeyi yönetenler harcamasını denetlettirmiyorsa, orada çok büyük yolsuzluklar ve rüşvetler dönüyor demektir ve o ülkede istifa müessesi çok konuşulur.
Yolsuzlukları ve başarısızlıkları oldu halde yönetimde bulunanlar, toplumun büyük çoğunluğu tarafından destekleniyor,istifa talepleri karşılık görmüyorsa, o toplumda bir ahlak sorunu var demektir.
Devlet toplumun örgütlenme biçimidir.
Devlet ve toplum birbirini tamamlar.
Devlette olmayanı toplum yapamaz.
Toplumun destek vermediği,hukukun denetiminde olanı devleti yönetenler yapamaz.
Devlet eliyle ne kadar hukuk dışı yolsuzluk,rüşvet,hırsızlık ve şiddet varsa toplumda karşılık gördüğü için vardır.
Askeri darbelerde böyle olmadı mı?
17/25 Aralık yolsuzluğun ve rüşvetin belgesiydi ama Erdoğan bunu tersine çevirerek toplumdan da destek görerek, devlete darbe yapıp yargıyı da kendine bağladı.
Bir ülke de ve toplumlarda bunlar belirleyici olandır:
“Demokratik geleneklere sahip olmayan, kent kültürüne yabancı,kayıt dışı ekonomiye karşı çıkmayan,gelişmemiş,köylülük oranı yüksek, hukuk tanımayan,eğitim düzeyi düşük,kadını sosyal hayattan çekip eve kapatan, üretimden koparan ve temsilden uzaklaştıran,cinsel obje olarak gören,bireyin özgürlüğünü tanımayan,temel hak ve özgürlükleri yok sayan,medyası özgür olmayan,devleti kutsayan,çoğulculuk kültürünü içselleştirmeyen,biat kültürüne itaat eden,tek adam peşinde koşan, örgütsüz,gelişmemiş, ürettiklerini ve mesleğini yeryüzüyle kıyaslamayan, edebiyat ve sanata yabancı,dışa kapalı, ataerkil ,din,ırk ve mezhep üzerinden hayatı okuyan toplumlarda İstifa müessesi işlemez..”
Baskıları beklemeden vicdanının sesini dinleyenlerin yaşama uyguladığı bir eylemdir istifa.
İstifa, başarısızlıklar ve yolsuzlukların olduğu demokratik ülkelerde toplumların gündemine gelir.
Euro 2016 futbol Turnuvasında başarılı olmayan demokratik ülkelerin teknik direktörleri peş peşe istifa ederken; bizim A Milli takımı gruptan çıkamadan elendi ama teknik direktör Fatih Terim istifa etmek şöyle dursun,bir basın toplantısı bile yapmadı,pişkin pişkin görevinin başında oturuyor bir şey olmamış gibi.
İspanya Milli takımının antrenörü İspanya milli takımın başında bulunduğu süreçte; ülkesine bir Dünya kupası,bir Avrupa şampiyonluk kupası ve dünya kulübü Real Madrid futbol takımının başında kupalar kazandırmış,kariyeri başarılarla dolu mütevazi insan Dell Boski,İspanya Milli takımı Euro 2016 turnuvasında İtalya’ya çeyrek finalde elenince istifa etti. Tek bir cümle kurdu,başarısızım.
Şu asalete bakar mısınız?
Yine Avrupa kupasından elenen İngiltere’nin antrenörü de ülkesine dönmeden Fransa’da görevinden istifa etti.Bu istifalara başarılı olmayan ülkelerin diğer teknik direktörleri de katıldı.
EURO 2016 turnuvasının katılan milli takım teknik direktörleri içinde en fazla para alan bizim ki(aylık maaşı 965 Bin TL)bu maaş medyada çok haber oldu ve yalanlanmadı. Başarısı olmayan birisi olmasına rağmen, bizim teknik direktörün görevinin başında durması devleti yöneten siyasilerden ve bürokratlardan farklı değil.
Milli takımın teknik direktörü de siyasilerimiz gibi davranmıyor mu?
Batı kültürünün başarısızlık karşısında mazeret göstermeden istifa etmesinden ders çıkartır mıyız,sanmıyorum.
Batı da ve ABD’de istifalar yalnızca futbolda olmuyor:
Batı ve ABD’nin siyasi kültüründe de istifalar işliyor,bunlardan iki örnek:
Danimarka’da yapılan bir genel seçimlerde ana muhalefet partisi kesin iktidara yürüyor, kamuoyu araştırmaları ve medya da bunun ciddi işaretlerini verirken;Ana muhalefet partisi Genel Başkanı bir seçim çalışmasında akşam yemeğinde alkol alıyor ve evine dönerken arabasıyla kaza yapıyor; polisten yardım istiyor, sabah parti genel merkezine gelip basın toplantısı düzenliyor parti genel başkanlığından istifa ediyorum ve siyasetti de bırakıyorum;Dün gece topluma kötü örnek oldum ve alkollü araba kullandım kaza yaptım diyerek gerekçesini açıklayıp,soru almadan evine dönüyor.
ABD Başkanı seçilen Bill Clinton Adalet bakanlığına atadığı kişi evinden kaçak Bolivyalı bir kadını sigortasız çalıştırdığı medyada haber oluyor,Clinton bu haberi bakana soruyor, bakanda doğrulayınca bakanı görevden alıyor.
Bize gelince neden bizde işlemiyor İSTİFA MÜESSESİ?
Mecliste temsil edilen iki muhalefet partimizin genel başkanlarından biri tam yirmi yıldır partisinin başında, diğeri ise on yıla yakındır genel başkan;hiçbir genel ve yerel seçimde birinci olmamışlar ama görevlerinden de istifa etmiyorlar.
Siyasi partiler kanunu değişmedikçe,parti içi demokrasi işlemedikçe,ön seçim yapılmadıkça siyasetçi etkili olamaz,milletvekillerini lider belirliyor ,halk kendi milletvekilini değil liderin vekilini seçmiş oluyor.İstifa talebini gündeme getirmesi gerekenlerin liderlerine diyet borçları var.
Siyasetin rant olduğu bir ülkede istifa müessesi işlemez.
Erdoğan 1994 yılında İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlığını kazandığında göreve başlamadan yaptığı basın toplantısında; benim tek sermayem diyerek parmağından alyansını çıkarıp basın mensuplarına göstererek şöyle diyordu;eğer bir gün Tayyip Erdoğan zengin olursa bilin ki haram yemiştir.
Bugün Erdoğan’ın mal varlığı tam bir milyar dolar bu da siyasetin nasıl bir zenginlik getirdiğinin somut örneğini gösterirken;17/25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu da bunun belgesini ortaya koyuyordu.
Türkiye’de siyasete girip de Milletvekili olan,Belediye Başkanlığı yapan bir tane kişinin fakirleştiğini gösteremezsiniz.
*Ekonomisinin yüzde 48’i kayıt dışı olan..
*Bütçesi Sayıştay tarafından denetlenmeyen.
*Vergi mükellefi olmayan.
*17 bin işçisinin iş kazası adı altından cinayet ekonomisiyle katledilen,öldürülen işçilerin aidatlarıyla evine ekmek götüren sendikacıların ;işçilerin ölümlerini takdiri ilahi gören Erdoğan’ı dakikalarca ayakta alkışlıyorsa.
*Terör olayları bizim oylarımızı artırıyor diyen ve terörün araştırılmasının önünü kesen bir iktidar hala toplumdan çok büyük destek görüyorsa..
*Kürtlerinde desteklediği meşru yollardan 6 milyon oy alan bir parti terör örgütünün uzantısı, seçmen kitlesi de potansiyel suçlu ilan ediliyorsa ..
*Demokratik yoldan eşit vatandaşlık hakkını talep eden bir halkın evleri başlarına askeri savaş uçaklarla yerle bir ediliyor,toplumun büyük çoğunluğu da buna sessiz hatta destekliyorsa.
*Vatandaşının can ve mal güvenliğinden sorumlu Devlet,gözaltına aldığı insanları kaybediyor,faili meçhul cinayet sayısı 17 bin 500’ü geçmiş ise..
Böyle bir manzaranın olduğu ülkede, istifa müessesinin devreye girmesi ve kitlelerin sokaklara dökülmesini beklemek biraz değil çok çok saflık olur, biraz da fantezi olur.
Türkiye’de bugün yolsuzluk ve rüşvetin ayyuka çıktığı ve meşru duruma gelmesinin nedeni;toplumun hırsızlığa yatkın, istifa müessesi gibi bir kültüre yabancı olmasından geliyor?
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.07.2025
21.07.2025
14.07.2025
7.07.2025
30.06.2025
23.06.2025
18.06.2025
16.06.2025
9.06.2025
2.06.2025