Mehmet TIRAŞ
Dış politikada Cumhuriyet tarihimizde rastlanmayan komşularımızı ve Avrupa ülkelerini kapsayan rüyamızda görsek inanmayacağımız, olaylar ve sorunlar zinciriyle karşı karşıyayız.
Sorunlarımız içeride ve dışarı da azalacağı yerde günden güne kartopu gibi büyüyerek üstümüze üstümüze geliyor.
İsrail ile başlayıp Suriye iç savaşıyla devam eden, Mısır ile gerilen ,ardından Rus uçağının düşürülmesi ile başka bir boyut kazanan kriz; Almanya ve Hollanda ile zirve yapıp tüm Avrupa ülkesine yayıldı.
Özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Almanya ve Hollanda hükümetlerini ‘Nazi artığı Hitler ruhu hortladı’ gibi sözleri Avrupa ülkelerinin sinir uçlarıyla oynadı.
Ankara eğer bu sözlerinden dolayı Avrupa’dan özür dilemez ve yumuşama yoluna girmezse, AB üyesi ülkelerle ilişkilerin çok kısa sürede düzelmesi mümkün olmadığı gibi, AB üyeliği de hayal olur..
Son olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Eskişehir’den Avrupa’daki yaşayan Türk vatandaşlarına seslenerek:”Yaşadığınız yerler artık sizin sılanızdır.Oralara sıkı sahip çıkın.Üç değil beş çocuk yapın.Oradaki en iyi arabalara binin.En güzel semtlerde oturun.Çocuklarınızı en iyi okullarda okutun,Avrupa’nın geleceği sizsiniz” Açıklaması..İpleri daha da germiş gözüküyor bunu da Batı medyasında çıkan haber ve yorumlardan öğreniyoruz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun ardı ardına “Dinler Savaşı”,”Haç-Hilal Çatışması” demeçleri, Avrupa’ın bir başka ülkesi İtalya topa girerek, Türkiye’ye karşı çok sert analizler ve haberlerle yüklendi.
İtalya’da yayın yapan “Libero”Gazetesi 17 Mart tarihli sayısında Erdoğan ve Çavuşoğlu’nun Avrupa’ya yönelik ağır suçlamalarına yer ayırdı.
Dinler çatışması:”Türkiye bize savaş açtı.Biz uyuyalım” başlıklı haber Çavuşoğlu’nun “Yakın da Avrupa’da dinler savaşı başlar.Avrupa uçuruma sürükleniyor” sözleriyle başlıyor,şu ifadelerle gazetede sürüyordu:
“Bu sözlerin sahibi,Fecebook’ta hezeyanlarını dile getiren bir Yemenli İmam ya da Marjinal bir Müslüman göçmen değil.Türkiye’nin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu.Erdoğan’da Eski Kıta’nın kurumlarını hilale karşı haçlı seferi başlatmakla suçladı...Erdoğan’ın saldırısı,Cumhurbaşkanı’na daha çok güç sağlayacak anayasa referandumuna bir destek arayışından,AB’de yaşayan 6 milyonu Türk olan 20 milyon Müslüman’ı silahlanmaya çağırmaya benziyor.”
Erdoğan’ın Avrupa’da yaşayan Türklere orada kalın ve beş çocuk yapın çağrısı Batı basınında ve siyasilerinde çok yönlü tartışmalarının fitilini ateşlemiş durumda,kısa bir süreçte de bitecek gibi gözükmüyor.
Erdoğan’ın beş çocuk yapın çağrısı, Batılıları kendi yurtlarında azınlığa düşürme hedefi alındığı yorumlara neden olan haberler çıkıyor ki,bu sözler Avrupa’da yaşayan Türkleri sıkıntıya sokacak gibi.
Batı Avrupa da Erdoğan için yaygın görüş dört başlık altında toplanıyor,RTE’nin sözlerinin baş muhatabının Eski Kıta’nın gurbetçilerden çok, doğrudan Türkiye’deki seçmenler olduğu yolunda..
Avrupa’nın önde gelen düşünürlerinden,siyasilerden ve medyasında sorulan ana soru: “NİÇİN” Erdoğan, neden her gün Avrupa’ya saldırıyor?
Konu “engellenen Avrupa mitinglerinin” çok ötesinde..
Sünni Lider kendine yeni format attırıyor tezleri tartışılıyor..
ERDOĞAN:
1.”Dış Düşman” la,milliyetçi oyları içte “Evet”e kilitlemek istiyor.
2.Suriye-Ortadoğu politikalarının hezimetini,Avrupa’ya saldırarak örtüyor.
3.Emevi Camisinde namaz kılan “Sünni lider” olmayı düşlerken berhava olan bu rüyayı,hilal-haçlı çatışmasıyla yeni bir “format” altında “reset” lemeye çalışıyor.
4.Rusya’yla yakınlaşmanın tetiklediği jeopolitik sarsıntının artçısı yaşanıyor.
Türkiye Putin’le ilişkiler yeni evreye girerken Avrupa-NATO ile her gün problem çıkarıyor.Bunlar sorunun özde bir “haçlı-hilal” çatışmasıyla ilgili olmadığını da işaret ediyor.Putin’de sonuçta Ortodoks bir Hıristiyan.Ama ne hikmetse hala İstanbul’a Rusya,bu “haçlı-hilal” tartışmasının tamamıyla dışında tutuluyor.
Ortaya atılan bu tezler ve yorumlar yabana atılacak hamaset ve milliyetçilikle bertaraf edilemez.. Dikkat ederseniz bu haberlere AKP hükümeti ve Cumhurbaşkanlığı tarafından da sesiz kalınıyor.Yandaş medya ve onun tetikçi esnaf takımı bunları gündeme taşımadığı gibi, merkez medya da bu konuya dikkat çekmedi ve birinci sayfadan görmedi.Haber kanallarında bu konu haber değeri bile görmedi.
Türkiye yeryüzüne savaş ilan ederek hiç bir yere varamaz.
OHAL, demokratik bir ortamın bütün yollarını kapatıyor.Avrupa’da size yasaklanan toplantılara tepkiniz faşizm oluyor ama sizin yasaklarınız ne oluyor?
Muhalefet, demokratik haklarını kullanamıyor.Basın özgürlüğü,gösteri,yürüyüş,miting ve toplantı gibi haklar Vali ve Kaymakamlar tarafından bir imza ile güvenlik nedeniyle askıya alınıyor, hatta bir basın açıklaması dahi yaptırılmıyor.
Erdoğan demiyor mu, OHAL ile bu ıvır zıvır ortadan kalktı,bize OHAL üç ay değil on iki ay uzatılsa yetmez demesi boşuna değil.
Rasyonel bir dış politikaya dönmeliyiz hamasetin dış politikada yeri yoktur.
Muhalefetin rejim karşıtı ilan edildiği bir ülkede demokrasiden nasıl bahsedeceksiniz?
Demokrasilerde muhalefeti olmayan rejim meşru değildir.
Her ülkede bir iktidar vardır ama muhalefet yoktur,muhalefet demokratik ülkelerde olur.
Cumhurbaşkanına her yazımızda sorduğumuz bir soru ile yazıyı sonlandıralım:Avrupa’da yaşayan Türklere orada kalın ve beş çocuk yapın polemiğini bırakın ve 15 Temmuz darbesinin siyasi ayağını ne zaman ortaya çıkartacaksınız?
AKP’nin içinden bir tane FETÖ’cü Milletvekili ve Belediye Başkanı yok mu?
Yazarlar
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.07.2025
21.07.2025
14.07.2025
7.07.2025
30.06.2025
23.06.2025
18.06.2025
16.06.2025
9.06.2025
2.06.2025