Mehmet TIRAŞ

OHAL-İ NASIL BİLİRSİNİZ
25.07.2017
1198

 Kısa bir  ülke gündemini değerlendirdikten sonra  yazının  konusuna döneceğim.

Büyükada da 6 insan hakları savunucusunun casusluk ve terör örgütlerine destek iddiasıyla tutuklanması yazıyı yazarken tutuklu sayısı 8’e çıktı..Bu tutuklamalara başta Almanya olmak üzere  uluslararası büyük bir diplomatik krize dönüşmüş durumda..Almanya Türkiye artık bir hukuk devleti olmaktan uzaklaşıyor diyerek; ekonomik silahını çekerek Alman iş adamlarına Türkiye’de yatırım yapmamaları konusunda çağrı yaptı. Ayrıca Almanya Türkiye gitmek isteyen vatandaşlarına Türkiye’ye gitmeyin  size sahip çıkamayız, Türkiye güvenli bir ülke değil  açıklamasında bulundu.2015 Yılına kadar Türkiye’ye  ortalama  5 milyon Alman  Turist geliyordu  bu sayı artık geçmişte kaldı, tatil için rezervasyon yaptıran Alman turistler Alman yetkililerin açıklamasından sonra  rezervasyonlarını iptal ettirmesine neden olurken, turizm sektöründe de ciddi bir daralmanın işaretlerini veriyordu.

Şunu aklımızdan çıkartmayalım Almanya’nın Türkiye’ye bu sert çıkışı Avrupa Birliğinin Türkiye’ye bakış açısının  politikasına dönüşmesinin sinyalleridir.

İkinci gündem ise Hükümette küçük denilecek bir kabinede beş bakanın değiştirilmeseydi.

Bakanların görev değişimi yapılırken  klişe sözlerle başarısızlık bu bir nöbet değişimi, bayrak yarışı,değerli olanlar gitti ama daha da değerliler geldi gibi komik açıklamaların yapılmasıydı.

Gidenlerle gelen bakanların aynı heyecanla görevlerini devrettiler ve teslim aldılar tiyatrosunun tekrarın izledik.

İçeride en önemli gündem maddesi ve gündemden düşmeyen OHAL’in yer alması.

 Yazımızın da konusu olan 15 Temmuz darbesinden sonra devlet içinde kadrolaşmış FETÖ terör örgütünü temizlemek için  3 üç ay ile sınırlanacağı sözü verilmesine rağmen; OHAL’in bir yılını doldurduktan sonra tekrar üç ay daha uzatma  kararının alınmasıydı.

Bizde OHAL’in nasıl doğduğunu tarihi ve bir yıllık bançosu üstünde duracağız.

OHAL’in bu ülke de bir tarihi var bunu en iyi de doksanlı yıllarda  ülkenin Güney ve Doğu Anadolusunda yaşayan Kürtler bilir.

Doksanlı yıllarda beyaz torosların cirit attığı,ölümün kol gezdiği,faili meçhullerin işlendiği,yargısız infazların sürdüğü,gözaltı kayıplarının ayyuka çıktığı,köy yakmaların ve boşlatmaların yaygın olduğu,toplu göçleri olduğu,hak ihlallerinden bahsetmenin suç sayıldığı dönemlerdir OHAL’li dönemler.

OHAL, doksanlı yıllarda  sadece ülkenin iki bölgesinde uygulanıyordu şimdi ülkenin bir yıldır genelinde uygulanınca, Batı’da yaşayanlar OHAL’in ne kadar antidemokratik bir yönetim olduğunu anlamış oldular, tabi bu  demokrasiden yana olanlar için geçerli.

OHAL’in bir yılının ne kadar acımasız olduğunun  ciddi  bançosunu ben Cumhuriyet Gazetesinin 19 Temmuz 2017 tarihli sayısında Sinan Tartanoğlu’nun haberin de yakaladım.Bir de kapsamlı CHP’nin raporunda okudum.

Muhabir Tartanoğlu hak ihlallerini  Eğitim,Kamu,Adliyeler,Siyaset,Ekonomi ve Basın başlığı altında, altı başlıkta toplamış.

OHAL ile başlayan Hukuksuz hak ihlallerinin  işte kara tablosu:

KAMU:

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu 26 KHK yayınladı.

*Kamudan 111 bin 240 kamu görevlisi ihraç edildi,32 bin 240 kamu görevlisi açığa alındı.(CHP’nin raporuna göre ise kamudan 150 bin kişi atılmış, bunun 52 bini tutuklandığına  yer vermişler.)

ADLİYELER:

*169 bin 13 kişi hakkında adli işlem başlatıldı.

*Bunlardan 50 bini tutuklu yargılanırken.

*43 bin 439 kişi adli kontrol kararı şartı ile olmak üzere toplam 91 bin 843 kişi serbest olarak yargılanıyor.

* 8 Bin 87 kişi firari durumda.

* Tutukluların 169’u general,8 bin 815’i emniyet mensubu tutuklu.24 Tane de vali tutuklu.

* Yargı mensuplarından,adli ve yargıda görevli 2 bin 280 hakim ve cumhuriyet savcısı ile Yargıtay’da görevli 105 üye,Anayasa Mahkemesi’nde görevli 2 üye,HSYK’da görevli 3 üye olmak üzere toplam 2 bin 431 kişi tutuklandı.

SİYASET:

* 11 HDP’li,1’i CHP’li milletvekili tutuklandı.

* 74 Belediye Eş Başkanı tutuklu.Tutuklu belediye başkanlarından 36’sı kadın.

* 89 Belediyeye  KHK’ile yapılan yasa değişikliği sonucu kayyım atandı.

* 28 HDP il başkanı,89 ilçe eş başkanı cezaevine konuldu.HDP’nin 780 il ve ilçe yöneticisi cezaevinde.

EKONOMİ:

* Türkiye’nin 43 ilinde faaliyet gösteren 966 şirkete el konuldu ve TMSF’ye devredildi.

* 4 Bin 887 kuruluşun mal varlıklarına el konuldu.

BASIN:

* 110 Medya kuruluşu çıkarılan KHK’lerle kapatıldı.715 Gazetecinin sarı basın kartı iptal edildi.

* 167 Gazeteci tutuklandı.

* Bu raporda eksik olanları da biz tamamlayalım,üniversitelerden 450 akademsiyen işten uzaklaştırıldı.

* 2 Bin 500 gazeteci işsiz kaldı.

*6 Bin derneğin kapısına kilit vuruldu.

* Bir yıllık OHAL süreci içinde günde 304 kişi işinden oldu.

*34 Kişi intihar etti.

Ülke  gazeteci ve siyasetçilerin hapishanesine döndü.

OHAL’den sonra grev,direniş,gösteri,yürüyüş,kapalı salon toplantıları yapılması şöyle dursun;festivaller ve aşure dağıtılmasına bile güvenlik nedeniyle izin verilmiyor.

İş cinayetlerini saymıyoruz bu olağan bir şey olarak karşılanıyor artık bizim ülke de, bunu da Türk-iş ve Hak-iş’in sessizliğinden anlıyoruz.

20 Temmuz OHAL ilanından sonra Yargı talimatla hareketeder duruma geldi, parlamento işlevsizleşti, kısacası demokrasinin kuvvetler ayrılığı ortadan kalkarken ülke bir parti devletine döndü.

OHAL’i, artık iktidar demokrasi güçlerine karşı bir yol temizliği olarak kullanıyor.

Kara mizah  bir OHAL tanıtımıyla yazımıza noktayı koyalım..

OHAL’e sormuşlar sen kimsin diye? “beni en iyi Kürtler tanır  ben adama kan kusturur kızılcık şerbeti içtim diye bağırtırım” demiş.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar