Mehmet TIRAŞ
İnsan sevinmeyi unuttuğunun farkına ancak sevineceği bir haberle farkına varıyor..
27 Haziran 2018 Tarihinde akşam suları elimde kumanda çalışma odamda kanallar arasında zapting yapıyorum..
Bir de ne göreyim yandaş bir haber kanalında alt yazı geçiyor İstanbul Bölge mahkemesi Mehmet Altan’a tahliye kararı verdi,diye..
İnanamıyorum gözlerim fal taşı gibi açılıyor gözlerimi ovuşturup ekrana yaklaşıp tekrar okuyorum doğru...
Hemen diğer haber kanallarına geçiyorum aynı alt yazı bu kanallarda da haber olarak sık sık alt yazı olarak veriyorlar..
Hemen telefona sarılıp Mehmet Altan’ın eşi Ümit hanımı arıyorum daha bir çalmada Ümit hanım açıyor, buyur Mehmet bey diyor..
- Ümit hanım gözünüz ve gözümüz aydın diyorum..
-Ne göz aydını ne oldu Mehmet bey diyor,haberiniz yok mu, diyorum?
-Hocam tahliye olmuş haber kanallarında alt yazı geçiyor..
-Nerede, ne zaman, kim diyor diye heyecanla peş peşe sorularını sıralıyor..
-Ben haber kanallarında geçen alt yazıyı okuyorum,Ümit hanım ay kumanda nerde televizyonu açamıyorum,haberi okuması ile Mehmet bey ben kapatıyorum kusura bakma Silivri’ye gitmek için yola çıkmam gerekiyor, daha biraz önce de Silivri’den gelmiş yorgunluk çayı içiyordum bir yudum aldım sen aradın, çok teşekkür ederim görüşürüz deyip ayrılıyoruz.
Nasıl sevinmezsin tam 21 aydır Silivri’de yatıyor dostun ve hem de hukuksuz bir şekilde tutuklu değil tutuluyor..
Bir anda 2016 yılının 10 Eylül tarihinde Mehmet Altan gözaltına alınmış on gün emniyette sorgulandıktan sonra, 21 Eylül’de de tutuklanmıştı.. Tutuklanıp Mehmet Altan ceza evi arabasına götürülürken televizyon haberlerinde arkadan görüntülenmiş haberler gözümde canlanıyor..
21 Ay önce haftanın en az iki defa telefonla görüştüğüm üç beş ayda bir araya gelip yemek yediğimiz ve her yazımı ve kitaplarımı görüşünü almadan yayınlamadığım ,yazarlık kariyerimde çok önemli bir yeri olan dostumun özgürlüğüne kavuşması, beni nasıl mutlu etti çocuklar gibi sevindim.
21 ay sürecinde hiç bir duruşmasını kaçırmadım dostumu görmek ve dostlarıyla beraber olmak,Ümit hanımın yanında bulunmak için sabahı zor eder; İzmit’ten sabahın beşinde kalkar İstanbul trafiğini hesaplayarak yollara düşerdim ama ne heyecanla giderdim, her duruşmada tahliye heyecanı ile Çağlayan adliyesinde duruşma koridorlarında duruşmanın saatini beklediğim, Ümit hanım ve çok olmasa da bir kaç yabancı basının ilgi duyduğu, merkez medyanın görmediği,T24 sitesinde çalışan başta Hasan Cemal bir kaç gazeteci, üç dört dostu ile buluşur karşılıklı selamlaştığımız günler gözümün önünden film şeridi gibi geçti..
Bir yazıma yazı konusu da etmiştim tekrarlıyorum yazar Bokowski dost konusunda şöyle diyor:”Eğer dostlarını tanımak istiyorsan ceza evine düşeceksin”..
Bukowski’nin bu tezini ben Mehmet Altan’ın duruşmalarında yanında yer alması gerekenlerin, hiç birinin ortada gözükmemesi tesadüf değildi.
Nasıl sevinmezsiniz ömür boyu ağırlaştırılmış müebbet cezası almış dostunuz.
İlk duruşma başlamadan koridorda Altan dostlarımın avukatı Ergin Cinmen’e ile tanışıklığımız olduğu için ona sordum,duruşmadan ne çıkar diye?Cinmen: “Eğer yargı bağımsızlığı diye bir şey varsa Mehmet Altan ilk duruşmada tahliye olur; belki Ahmet ileriki duruşmaya ertelenir dedi..”
İkinci duruşmada Avukat Ergin Cinmen’e bu duruşma da beklentiniz ne diye sorduğumda; çok açık söylüyorum ben kırk yıllık avukatım meslek hayatımda böyle bir şeyi ilk defa yaşıyorum;darbeler döneminde siyasi davalara girdim,DGM ve askeri sıkıyönetim mahkemelerinde savunmalar yaptım böyle bir şeyi hiç görmedim..OHAL’den sonra tutuklanan bütün gazeteciler,yazarlar,aydınlar tutuklu değiller Tutuluyorlar dedi.
Duruşmalarda yaşadıklarımız..
Benim duruşma salonuna yer darlığı nedeniyle alınamadığım zaman Ümit hanım nasıl üzülürdü, bir duruşmada salona yine alınmamıştım, Ümit hanım ben içeriden birini çıkartayım da sen gir Mehmet bey, ta İzmit’ten geliyorsun demesini hiç unutmuyorum,ne acı ve dramatik günlerdi..
Bir duruşma gününde Mehmet Altan’ın duruşmasına katılacakların ismini sayarken görevli benim ismimi okuması ile bir bayanın arkamdan görevliye ama ben Mehmet Altan’ın kardeşiyim salona alınmıyorum deyince, ben hemen görevliye ben girmeyeyim Zeynep hanım girsin dediğimde, Zeynep hanımın bana dönerek hüzünlü bir şekilde kusura bakmayın ne olur demesi gözümün önünden gitmiyor.
Yine başka bir duruşmada yaşadığım komedi ise;salona girdim Ümit hanım hemen otur buraya dedi bana ama ben Mehmet Altan’ı daha yakından görmek için ön boş sıraya yöneldim, Nazlı Ilıcak’ın oğlu ile ön sıradan bir sıra gerisini oturduk, o sıra kaç kişilikti bilmiyorum ama bu sırada bir kişi oturuyordu, bir tuhaflık olduğunu fark ettim ama o sırada görevli geldi siz tutuksuz sanık mısınız dedi, ben de yok izleyiciyim dedim.. Görevli bu sıra tutuksuz sanıklar ait deyip bizi kaldırdı, salonda da başka yer olmayınca, ayakta izlemeye de izin vermiyorlar bizi salondan dışarı çıkarttılar Nazlı Ilıcak’ın oğlu ile.
Unutamadıklarımdan birisi de..
Altan Kardeşlerin ilk duruşmasına Ergenekon ve Balyoz davalarından yargılanan Deniz Albayı Dursun Çiçek’in CHP Milletvekili sıfatı ile duruşma saatinde koridorda boy göstermesi, manidardı.Yanılmıyorsam T24 sitesine kısa bir de mülakat veriyordu ve yakınındaydım söylediklerini duyuyordum;konuşmaları hep iğneleyiciydi göndermeler yapıyordu Altan kardeşlere..
Tahliye kararı verildi ama geçmişte en üst mahkemenin kararını yerel mahkemenin tanımaması aklımdan çıkmıyor,yine olur mu diye?
Artık internete girip haber sitelerine tararken bir taraftan da gözüm haber kanallarında yine bir aksilik çıkmasın, bundan beş ay önce AYM’ Mehmet Altan için tahliye kararı vermiş,iktidarın talimatı ile yerel mahkeme uygulamamıştı.Hatta AİHM’de Mehmet Altan’ın tutuklanması şöyle dursun göz altına alınması bile hak gaspı olarak karar vermiş dahası, Türkiye Cumhuriyetini Mehmet Altan’a 20 bin avro tazminat ödemeye mahkum etmişti.
İster istemez bu endişe aklıma takılıyor ve çıkamıyorum.
Bir anda endişelerim dağılıyor yerini sevince bırakıyor of hele şükür diyorum,Mehmet Altan’ın tahliye haberinin görüntüleri haber ve gazetelerin internet sitelerine peş peşe düşüyor ve rahatlıyorum.
Tekrar Ümit hanımı arıyorum ama telefon sürekli meşgul sinyali veriyor..
Ardında bir video yayınlıyor T24 sitesi gazeteci Hasan Cemal,Mehmet Altan’la kucaklaşıyorlar Ümit hanım kocasının yanağından öperek, Allah’ım çok şükür bugün çok güzel bir gün diyor.
Mehmet Altan eşine soruyor sen nereden duydun, Ümit hanım da Mehmet Tıraş haber verdi diyor Mehmet Altan’da öylemi.
Ve tahliyesinden üç gün sonra nihayet 21 ay sonra eşinin telefonundan aradı neşesini kaybetmemiş, sanki mahpushaneden değil de tatilden dönmüş gibi kahkaha atarak canım nasılsın,izleyici olmak bu ülkede tutuklu olmaktan daha zor diyerek söze girdi ve sıcak kısa bir telefon görüşmesi yaptık dostumla.
Dileğimiz, Mehmet Altan’ın tahliyesi tutuklu değil de,tutulan tüm gazeteci,akademisyen ve demokrasi mücadelesi veren yürekli insanların özgürlüğüne kavuşmasıdır.
Yazarlar
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.08.2025
28.07.2025
21.07.2025
14.07.2025
7.07.2025
30.06.2025
23.06.2025
18.06.2025
16.06.2025
9.06.2025