Mehmet TIRAŞ
Size bu yazımda üç ay önce okuyup da üzerinde yazı yazmak istediğim Türkiye Birleşik Komünist Partisi’nin(TBKP) son genel sekreteri Nabi Yağcı’nın, 2018 yılının Şubat ayında Belge yayınlarından çıkan ve raflarda yerini alan “El Ele Özgürlüğe” adlı kitabı hakkında düşüncelerimi yazarken, kitabı da kısaca tanıtmak istiyorum.
Okumayanlara ve haberdar olmayanlara kitabı kısaca tanıtayım “El Ele Özgürlük” Belge yayınlarından 2018 yılının şubat ayında çıktı, kitap tam bir tuğla kalınlığında ve 597 sayfadan oluşuyor.Kitap TKP’nin tarihinden kısa denilecek bir kesit olduğu gibi,yazar kitabını TBKP’nin yasallaşması üzerine programlamış akıcı bir bir nehir söyleşisi üstüne.
Nabi Yağcı bu kitabı Eylül 2018 Tarihinde aramızdan en verimli çağında ayrılan, TKP tarihi üzerine de kitabı olan yazar, gazeteci Hüseyin Çakır arkadaşımızla 83 soru-cevap düzeyinde yapılmış.
Sorular ortak hazırlanırken cevabı da ortak aranmış bu açıklamayı kitapta Hüseyin Çakır belirtiyor.
Şunu kısaca söyleyebilirim Nabi bey kitabında ortak mücadele ile birlikte, kendi siyasi anlayışını ve TBKP’nin yasallaşmasının kronolojisini çıkartmış.
Kitapta hiç bir yerinde yazar kimseye hakaret, iftira ve yaftalama olmadığı gibi kimseyi de günah keçisi seçmemiş; geçmişte TKP’nin içinde yer alan ve ayrılan her bireyden gruba kadar farklı düşüncelerinden dolayı partiden bağını koparmış hiç bir kesimi rencide edici bir cümleye rastlayamazsınız, Nabi bey bu konuda özeleştiride veriyor.
Kitabın kalınlığı gözünüzü korkutmasın böylesi kitaplar için raf değil fuar kitabı derler; kitabı okumaya başladığınızda sıkılmayacaksınız, hele de bu hareketin içinden, kıyısından ve köşesinden dolaşan yüzünü sola çevirmiş bir sosyalist gelenekten geliyorsanız elinizden bırakmanız çok zor. Özellikle de TKP,TİP ve TBKP gibi siyasi kültürden gelenlerin zaman zaman heyecanlanacağı bölümler karşısına çıkacak ve anlatılan bu eylem de bu tartışmada,bu konu da ben de vardım diyecektir. Yazarın akıcı ve sürükleyici bir dili var kitabı siyasi bir biyografi gibi de algılayabilirsiniz.
Bu yazıyı aslında daha önce yazacaktım ama gazeteci arkadaşım Nevzat Cingirt telefon etti; “ abi, Nabi abi ile İzmit’te kitabı üzerine bir toplantı yapıp yemek yiyeceğiz ,sen de davetlisin” deyince ben de yazıyı ertelemeyi düşündüm;Nabi beyle kitap üzerine yüzü yüze konuştuktan sonra yazayım dedim çokta iyi yapmışım ön yargılarım kırıldı.. İyi de olmuş ertelediğim kitabın yazarı ile yüz yüze yazılmayanı ve neden böyle bir yöntem seçtiğini de bilfiil Nabi beyin dilinden öğrenmiş oldum.
21 Ekim 2018 Tarihinde Gölcük’te Gölbaşı restoranında Nabi Yağcı ve on arkadaş bir araya gelip hem kitabı konuştuk hem geçmişi yaad ettik ve hoş ve verimli bir tartışma geçti aramızda, ilerleyen bölümünde detayını anlatacağım.Bu yemekli toplantının organizasyonunu yapan Nevzat arkadaşımız aynı zamanda toplantının moderatörüydü..Hakkını da baştan teslim edeyim beş saat süren tartışma süresince Nevzat iyi de bir moderatörlük performansı gösterdi.
Toplantının üç gündem maddesi vardı birisi,TÜSTAV vakfı üzerine kısa bir görüş alış verişi üzerinde bir kaç arkadaş görüşlerini açıkladılar ortak düşünce,TÜSTAV’a sahip çıkılması ve destek verilmesi yönünde bir mutabakata varıldı. ikinci gündem maddesi Nabi beyin kitabı üstüne idi, toplantının ana konusu da buydu,üçüncü gündem serbest madde olunca bildiğiniz gibi herkes eteğindeki taşı döker,hasret,özlem katılımcı olan arkadaşlar başta Nabi bey olmak üzere birbirleriyle hoş ve duygulu olan bir geçmişe ortak yolculuk ettiler, kısacası bir nostalji yaşandı.
Gündem Nabi beyin kitabı olunca doğal olarak da Nabi bey kitabı üzerine kısa bir sunum yaptı:sunumu çok netti kitabına TKP ve TBKP’li ve değişik sol çevrelerden gelen eleştirilerin medyaya yansıması ile, kendi e-meil adresine gelen eleştirilerin çok farklı olduğunu belirtti.. Binlerce olumlu meil aldım hepsi övgü dolu ama bana meil gönderen bazı kişiler medyaya farklı açıklamalarda bulunuyor diye de samimiyetsizliği dile getirdi..Birde çoğu kişi kitapta kendisinden bahsetmediğimden şikayetçiler, ben herkesin ismini yazamazdım ama illere kitabı yazarken TBKP’nin yasallaşması üstüne düşüncelerini ve öne çıkan kişileri bana bildirmelerini istedim, bazı kişileri atlamış olabilirim ama bunda bir art niyetim yok dedi..Baştan söyleyeyim ben TKP’nin tarihini yazmadım kendi mücadelemi parti içinde geçen düşüncelerimi yazdım,TKP’nin tarihini yazmak gibi bir iddiam da yok ve yazmayacağım da, bunu da açık söyleyeyim..Ben raporlarla yönetilen bir parti anlayışından insan temaslı yüze yüze gelen, birbirine dokunan bir siyaseti benimsedim,bazı özelimi yazmamdan eleştiri alıyorum bunu bilerek yaptım ve önemli gördüğüm için de yazdım doğru da yaptım..Kitabım üstünden tartışılmasını istiyorum, TKP üzerine benim düşüncelerimi beğenmeyenler olacak, bu doğal onlar kendi düşüncelerini yazsınlar deyip; toplantıya katılan arkadaşlar bana kitabın içinde geçen veya geçmeyen her şeyi de sorabilirler diye sözlerini tamamladı. Bana göre çok açık bir sunumdu ve çok netti her zaman olduğu gibi de nazikti Nabi bey.
Unutmadan tekrarlayayım diye tartışmaya geçmeden Nabi bey ben kitap ta söyleyeceklerimi yazdım, sizin düşünceleriniz benim için çok önemli davetiniz ve katılımız içinde çok teşekkür ederim.. Önemli gördüğüm bir şeyi açıkça tekrar söyleyeyim, ben TKP’nin tarihini yazmadım, kendi mücadelemi ve anlayışımı ve yaşadıklarımızı yazdım. Tekrar ediyorum TKP’nin tarihini yazmadım..Kitap ikinci baskısını yaparsa eleştiri ve görüşlere yer vereceğim “Bizim Kitap” adıyla da onları yayınlayacağım dedi..
Toplantıya katılan arkadaşların hepsi Kitabı okuduklarını ve çok beğendiklerini teşekkür ederlerken,kitap üzerine hiç bir soru ve ciddi bir not almadıklarını gördüm,soru da sormadılar.
Naçizane kitap üzerine hazırlıklı olan bir tek bendim,aldığım notlarımdan görüşlerimi ve sorularımı da açıkça sordum ve Nabi beyle tartışırken bir arkadaş, bana eleştirimin haksız olduğu babında bir çıkış yaptı ama Nabi bey bu arkadaşa haddini bil sana ne oluyor dercesine, soruların muhatabı benim ve yanıtlayacağım diyerek demokratça bir tutum alırken,arkadaşın bana tepkisini de anlamış değilim. Bu arkadaşın tutumu bana ormanda kayıp olmuş Japon askerini hatırlattı.
Kitap üzerine en çok Nabi beyle ben tartıştım Nabi beyle bir konuda düşüncelerimiz karşı karşıya geldi ve yaşadığımız tatlı sert aynı zamanda seviyeli tartışmaydı; Nabi bey o zarif kibarlığı ile benden özür dilemesine, aynı arkadaşın niye özür diliyorsun ondan diye tekrar ortaya çıkması çok manidardı ama Nabi bey benden defalarca özür diledi çok çok özür dilerim Mehmet, tepkim sana değildi diye medeni bir şekilde olayı kapattık.
Ben kitapta beklediklerimi görmeyince ve görmek istediklerimi sorularımla yazara sıraladım;sıraladığım sorulardan birisi Leninizm üzerine hiç bir görüş belirtmemişsiniz,geçmişte yapılanların TKP’nin güçlenmesine katkısı olmadığını söylüyorsunuz,bir de partide size verilen veya sizin tabirinizle başta parti genel sekreterliği olmak üzere bu görevleri beklemiyordum ve tesadüfen geldim, köyden indim şehire misali sorularım karşısında.Nabi bey çok net cevapladı ben içinde insan geçmeyen,içinden geldiği gibi de yazılmayan ve konuşulmayan hiç bir şeyi samimi bulmuyorum dedi ve bana sen yazarsın bunları anlarsın dedi..
Ben Nabi beyin bu yemekte söylediği şu sözü çok önemsedim; raporlarla yönetilen bir parti örgütlenme yapısını kırıp, yüz yüze bir parti teşkilatı yaratmak için yasallaşma sürecini başlatmak için Türkiye’ ye döndük.Kitabında yer verdiği bazı konuları açıkça tekrarladı bana göre de çok yerinde idi.Benim gözlemimim Nabi bey bu tezlerinin tartışılmasını istiyordu ama katılımcılarda böyle bir istek yoktu.
Tarihin ebesi yok..Kitaptan.Doğru söze ne denilir gerçekle yüzleşmeliyiz..
Nabi bey veciz açıklamalarıyla devam etti:
“TKP’e muhacir parti olmaktan çıkmalıydı;gövdemiz Türkiye’de merkez dışardaydı.Türkiye Komünist partisi değil,Türklerin komünist partisi olduğunu fark ettim.
Geçmişi mumyalar müzesine çevirmek kendimizi de o müzenin bekçilik görevini vermek bana göre değil bunu yapmayacağım demiştim.Hiç bir düşünce eve teori pratiğe vurduktan sonra saf halini koruyamaz.Yanlış doğrunun çerçevesidir gibi, benim sorularıma ve görüşlerime uzu uzun sakin ve olgunluk içinde sıkılmadan hiç bir soruyu geçiştirmeden cevapladı.”
Böylesi bir asırlık partinin tarihini bir kitapla ne kadar anlatmak zor ise benimde Nabi beyin yazdığı 597 sayfalık tuğla gibi bir kitabı, bir makaleye sığdırmam o kadar zor olduğunu belirteyim.
Bu toplantıyı organize eden arkadaşlara ve kitabın yazarı Nabi bey’e teşekkür ederken;sosyalist solun içinde yer almış TKP ,TİP ve TBKP’nin içinde aktif çalışmış bu hareketin sempatizanı olmuş, maddi ve manevi destek vermiş her bir kişinin “EL ELE ÖZGÜRLÜK” kitabını alıp okumalı ve kütüphanesinde naçizane bulundurmalı derim..Ayrıca bu kitabı okuyanlar TKP,TİP ve TBKP’nin tarihi hakkında da kısa bir ön bilgiye sahip olacaktır.Türkiye’de solun, sosyalizmin ve Komünist hareketin nasıl bir süreçten geçtiğini de resmetmiş Nabi bey kitabında.
Ben arkadaşı ve dostu olarak Nabi beyi bu kitabı yazdığı için kutluyor ; yazmayı düşündüğü kitabında devletçi sosyalizmin çöküşü,çöken sosyalizm de işçi sınıfı nerede duruyordu,sosyalizm neden dış dünyaya kapandı,Leninizm’in bitişi, Leninizmle Marksizm arasındaki farkı,küreselleşme ve ekonomi,bilgi çağının ortaya çıkışı konusunda düşüncelerini çok merak ediyorum.
Not: Elçiye zeval olmaz misali,kitap üzerine düşüncelerini negatif veya pozitif olarak belirtmek isteyen arkadaşlar Nabi bey ile irtibata geçebilirler,kendisi övgüden çok yol gösterici katkı sunan eleştiriden alınan biri değil,yeter ki adabı ve edebi ile düşüncelerinizi yazın.M.T.
Yazarlar
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.07.2025
21.07.2025
14.07.2025
7.07.2025
30.06.2025
23.06.2025
18.06.2025
16.06.2025
9.06.2025
2.06.2025