Mehveş EVİN
O korkunç günün üzerinden tam 2 yıl geçti. Barış, emek ve demokrasi talebiyle Ankara’da toplanan binlerce sivile yönelik saldırıda 102 kişi yaşamını yitirdi, yüzlercesi yaralandı.
Vicdani, ahlaki yaralarsa açık kaldı. Her celsede, her belgede, her yeni şiddet olayında bu yaralar tekrar açılıyor, kanıyor, irin topluyor, kuruyor, sonra yeniden kanıyor. Çünkü birkaç IŞİD’li failin haricinde gerçek sorumlular, yargı önüne çıkarılmıyor. Israrla, bilerek, isteyerek...
10 Ekim 2015 Ankara katliamı, yakın tarihin ‘en kanlı intihar saldırı’sı kabul ediliyor. O gün bugündür Türkiye, artan bir şiddet ve nefret sarmalında yuvarlandı. Farklı örgütlerin üstlendiği, sivillere yönelik bombalı saldırılar peş peşe geldi, üstüne üstelik 15 Temmuz felaketini yaşadık.
Reina katliamından sonra intihar saldırıları, çok şükür ki bıçakla kesilmiş gibi kesildi; umarız hiçbir zaman, hiçbir örgüt benzeri katliamları yapacak ortamı bulamaz.
Ancak kan, nefret ve şiddet sarmalı boyut değiştirerek, hatta gözümüze gözümüze sokularak sürüyor.
IŞİD NASIL YUVALANIYOR, KİM KOLLUYOR?
Kürt köylerinde yapılan işkencelerden SİHA (silahlı insansız hava aracı) ile ovada sivil ‘avlamaya’... Hatun Tuğluk’un cenazesine saldırıdan Muğla’da sokak ortasında çıplak teşhir ve işkence edilen insanlara... Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’ya gayrıinsani ve gayrıhukuki muameleden, fantastik gerekçelere dayandırılarak özgürlüklerinden mahrum bırakılan hak savunucularına...
Şiddet ve tehdit, dalga dalga yükseliyor. Ateş, git gide daha yakına düşüyor. Bir bakıyorsunuz o ateşin içindesiniz. Cayır cayır yanıyorsunuz ve kitleler, bir avuç vicdan sahibi demokrat dışında, sessiz.
En kanlı katliamın yargısında bile cezasızlık böylesine alenileşirse, olacağı budur. 10 Ekim davasının son celsesi 25-26 Eylül’de yapıldı. Merkez medyanın yok saydığı, hatta mağdurları neredeyse suçlu gösterdiğine şahit olurken, bağımsız medyanın da kamuya gelişmeleri aktarmakta yetersiz kaldığını söylemek zorundayım. Özellikle Evrensel, Birgün ve sendika.org’un haberleri olmasa, IŞİD’in bu korkunç katliamının neden ve nasıl gerçekleştiğini yazan, yorumlayan pek yok.
Gündem, maşallah hep ağır... Sınırötesi harekattan ABD ile vize krizi ve doların yükselişine, kadın haklarını tırpanlamaya yönelik çabalardan eğitimdeki şer’i hamlelere, kafa yoracak, kavrayacak çok mevzu var.
Fakat laik/demokrat kesimin en çok sahip çıkması gereken dava, 10 Ekim davası. Cumhuriyet değerlerine sahip çıkacaksak, insanca, özgürce, birlikte yaşamaya inanıyorsak, cihatçıların mütemadi bir tehdit oluşturmasına karşıysak, IŞİD’in bu ülkede nasıl yuvalandığını, nasıl kollandığını BİLMEK ZORUNDAYIZ.
‘VALİ, EMNİYETÇİLER, İSTİHBARATÇILAR SORUMLU’
10 Ekim davasının avukatlarından İlke Işık’a, son duruşmada olanları ve davada gelinen aşamayı sordum. Işık, şöyle özetledi:
- Davada sadece 36 IŞİD’li sanık yargılanıyor. Oysa bu katliam Ankara’da bir mitingde gerçekleşti, gereken önlemlerin bile/isteye alınmadığına dair her celsede yeni belgeler sunuyoruz. Sorumluların yargılanmasını istedik. Ama mahkeme reddetti.
- Mesela 17 Eylül 2015’te Sıhhiye’de ‘Teröre Karşı Kardeşlik’ mitinginde 4 bin polis görevlendirilmiş. Toplanmada arama yapılmış, güvenlik eşliğinde yürünmüş. 10 ekim’deyse 2044 polis görevli. Sadece 70-80’i Gar civarında.
- 10 Ekim öncesinde saldırı olacağına dair onlarca istihbarat var. Bunlara rağmen daha fazla önlem alınmamış. Bu kadar güvenlik tehdidinin olduğu bir mitinge arama yok! Tertip komitelerine bilgi de verilmemiş.
- İşte bu nedenle Ankara valisi, Emniyet müdürü, yardımcıları ve istihbarat şube başkanlarınınmahkemede dinlenmesini istedik. Patlamadan sonra, yaralı ve ölülere gaz atma emrini veren emniyetçinin de dinlenmesi gerekiyor.
- Mülkiye müfettişlerinin hazırladığı raporda bile emniyet açıkları tek tek yazılmış. Katliamdan sonra verilmeyen sağlık hizmeti dahil, tüm belgeleri mahkemeye sunduk.
- Aileler, gerçek sorumluların yargılanmasını istiyor. Evet sanıklar katil, en ağır cezayı alsın istiyoruz. Öte yandan, IŞİD’lilerin yargılandığı davalarda ne kadar kolay tahliyelerin çıktığını biliyoruz. Antep ve Diyarbakır saldırılarından tahliyeler çıktı. Öyle ki son duruşmada bir avukat, ‘müvekkilim aylardır yatıyor, hiçbir IŞİD’li bu kadar yatmaz’ bile dedi!
- Antep hücresi, beş katliam örgütledi. O kadar rahat yapmışlar ki! Sanıkların hepsi izleniyor, dinleniyor. Oysa canlı bombaların olduğu araç, Antep’ten hiç yola çıkmayabilirdi. Ankara’da durdurulabilirdi. Her türlü müsait ortam var. Hukuken sonuna kadar gideceğiz.
KAMUOYU İZLERSE SONUÇ ALINABİLİR
Bu davaların, kamuoyu tarafından izlendikçe adalet arayışının güçlendiğini tekrar hatırlatmak isterim. O salon ağzına kadar, ısrarla doluyor. Aileler, kitle örgütleri, avukatlar davanın peşini bırakmadıkça sanıklar ve avukatları da öfkelerini kusuyor, tehdit, hakaret ediyor.
Avukat Işık, sanıkların avukat ve ailelere ‘Vatan haini, terörist’ gibi sözler sarf ettiklerini ve tansiyonu yükselttiklerini de aktardı. Mahkemenin yaklaşımıysa müsamahalı. Sanıklar kibarca uyarılırken ailelere daha sert çıkışlar yapılabiliyor.
Son duruşmada bazı sanıkların sözlerini aktarayım:
- Sanık Yakup Şahin savunmasını yaparken "Burada islam cezalandırılmak isteniyor." dedi. Aileler sanığa tepki gösterdi.
- Sanık Metin Akaltın: “Şeriat istiyorum. Bu yüzden beni yargılayacaksanız yargılayın.”
- Sanık Mehmedin Baraç: “Tüm terörist ölülerine leş denilir”
10 Ekim katliamının, ülkedeki barış ve demokrasi arayışına ne kadar zalim bir darbe vurduğunu ne olur aklınızdan çıkarmayın.
Bir sonraki duruşma 24-25 Kasım’da. Unutmayın: Bu davayı takip etmek, sadece kurbanların yaşadığı korkunç acıya ortak olmak ve adalet arayışı adına değil, hepimiz için hayati önemde.
NOT: Bugün 10 Ekim için farklı şehirlerde anmalar düzenleniyor. Ankara’da 09:00’dan itibaren Selim Sırrı Tarcan spor salonunun önünde toplanılacak. İstanbul’da, 19:00’da Kadıköy’de.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2025
28.02.2025
20.02.2024
4.02.2024
6.11.2023
19.09.2023
28.07.2021
21.07.2021
13.07.2021
22.06.2021