Mehveş EVİN
Benim için bir şehri yaşanabilir, huzurlu, güvenli, eğlenceli kılan en hayati gösterge, kadınların sokaktaki varlığı... Eğer kadınlar, farklı giyim biçimleri ve tercihleriyle, ayrımcılığa ve tacize uğramadan, özgürce sokakta dolaşabiliyorsa, işte o şehirde gezmek de yaşamak da zevktir. Sadece kadınlar için değil, erkekler, çocuklar, farklı cinsel ve etnik kimlikler için de geçerli bu ölçüt. Kadınlar kendilerini özgür ve güvende hissedebiliyorsa bu duygu, topluma da birebir yansıyor.
Thompson Reuters Vakfı, birkaç gün önce kadınlar için “en tehlikeli mega kentler” anketini açıkladı. Buna göre İstanbul, 19 şehrin arasında 10’unculuğa yerleşerek kadınlar için hiç tekin bir yer olmadığını gösterdi. En tehlikeli kentler sıralamasında Kahire, Karaçi, Kinşasa, Yeni Delhi, Lima, Meksiko City, Dhaka, Lagos, Jakarta’nın ardından İstanbul’un gelmesi, ligde düşülen kümeyi yeterince anlatıyor...
Kadınların yaşam kalitesini belirlemek için şu başlıklarda değerlendirme yapılmış: Kadınlara yönelik cinsel şiddet, zorla evlendirme gibi kültürel uygulamalar, sağlık hizmetleri ile kadınların ekonomik güçleri ve eğitime erişimleri. İstanbul, cinsel şiddette 6’ıncı, kültürel uygulamalar ve ekonomik imkanlar açısından en kötü 8’inci kent. Sağlığa erişimde nispeten daha iyi; 13’üncü ‘en kötü’ ile ortalama biraz yukarıya çekilmiş. Yoksa ha Kinşasa, ha İstanbul...
Yaşanabilir şehirlerde İstanbul diplerde geziyor
İstanbul, kadınlar açısından çekilmez bir kente dönüşürken buna paralel olarak ‘en yaşanabilir şehirler’ gibi listelerde de sonlara doğru emin adımlarla kayıyor. The Economist’in ‘Küresel Yaşanabilirlik Raporu-2017’de mesela 114’üncü olabilmişti. İstikrar, sağlık hizmeti, kültür, çevre, eğitim ve altyapı açısından şehirlerin karşılaştırdığı bu araştırmada son sırada (140) savaşın ateşiyle kavrulan Şam’ın olduğunu belirtelim.
İstanbul’a malum ‘hizmet’ yağdırıldı, ‘ihya’ edildi! Ama bırakın Viyana, Vancouver, Auckland gibi ‘en yaşanabilir’ seçilen şehirlere yaklaşmayı, Karaçi, Taşkent, Bakü’ye daha yakın skor tutturuyor. Benzer şekilde, Mercer’in bu yılki ‘Yaşam Kalitesi’ araştırmasında İstanbul, bir yılda 122’den 133’üncülüğe düşmüştü.
Doğduğum, büyüdüğüm ve yaşadığım koca kent, hiçbir zaman dünyanın en yaşanabilir ya da kadın dostu şehirleri arasına giremedi. Ama iyi günlerini görmedik değil! Öyle çok geriye gitmeye gerek yok... 2000’lerin ilk onyılında özellikle turizm, eğlence, kültür, alanında ‘Gidilmesi gereken destinasyon’ların arasında sayılan İstanbul, 2010’da Avrupa Kültür Başkenti seçildiğinde yükselen değerdi. Şehrin ortasında şortla, mini etekle dolaşana saldırı gibi gündemler yoktu.
GECE GÜNDÜZ SOKAKTA TEDİRGİNLİK
Peki ne oldu da İstanbul hızla, böylesine yaşanmaz hale geldi? 2013 Gezi isyanı sonrasında şehir, güvenlikçi politikalara teslim edildi. Suriye savaşının, barışçıl siyasetten savaşkanlığa dönüşün ve kadın politikalarının etkileri, sokaklara da yansıdı. 15 Temmuz darbe kalkışması, derken peş peşe gelen terör saldırıları, OHAL idaresi derken sokağa yansıması çok olumsuz oldu. Tevekkeli değil, İstanbul ve Türkiye hala pek çok ülke için “tehlikeli” kategorisinde yer alıyor.
Son bir-iki yılda, İstanbul’da kadına saldırı ve taciz vakaları boyut değiştirdi. ‘Ne biçim giyiniyorsun’dan tut yumrukla, tekmeyle saldırmaya kadar daha evvel ‘Yok artık daha neler?’ dediğimiz hadiseler münferit değil. Şehrin merkezinde bile sokaklar karanlık. Bırakın gece iç huzuruyla dışarı çıkmayı, gündüzleri dahi nereden, nasıl geçeceğimizi sürekli hesap etmek durumundayız. Kadınların sosyalleşebileceği alanlar ve imkanlar çok kısıtlı; şiddet görenin başvuracağı merkezler kapatıldı. Kadın cinayetleri vaka-i adliyeden sayılıyor, cezasızlığın hükmünde hak arayışı giderek zorlaşıyor.
Belediye başkanlarının zoraki istifaları konuşulurken, şehirde yapılan icraatları sayılıp dökülüyor. Keşke, ebru, Kuran kursu ve bedava günübirlik gezi haricinde kadınlar için ne yaptıkları da tartışılsa. Şehre yapılan onca yatırım, yeni proje, inşaat kadınların –ve toplumun- hayatını kolaylaştırmıyor. Para saçarak, güvenlikçi politikalara başvurarak bir şehirde huzur ve güvenliği, iyi bir yaşamı temin etmek mümkün olmuyor işte.
Yazarlar
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.10.2025
21.10.2025
18.10.2025
9.09.2025
2.04.2025
24.03.2025
28.02.2025
20.02.2024
4.02.2024
6.11.2023