Mehveş EVİN
Geçen hafta İstanbul Atatürk Havalimanı’ndaki pasaport kuyruğunda beklerken gözüme Arapça yazılı bir ilan ilişti. Üzerinde ev ve anahtar resimleri olmasaydı dikkatlice bakmayacaktım.
Pasaport kontrolü yapan memurun omzunun hemen arkasındaki emlak reklamlarında, İngilizce yazan kısımları okudum. İnanamadım. Şöyle diyordu:
“Emlak almadan önce bize danışın. İkinci eviniz Türkiye.”
Cep telefonu numarasının altında yine İngilizce olarak “Devlet garantili emlaklar” yazılıydı.
Doğrusu bir ülkeye adım atar atmaz yabancılara devlet garantili gayrımenkul satan ilanlarla hiç karşılaşmadım. Farklı kıtalarda, farklı gelişmişlikte pek çok ülkeyi ziyaret ettim. Ama bir ülkenin kendini bu kadar açık biçimde satılığa çıkarmasına şahit olmadım. Yanlışsa düzeltin.
Pek çok ülkenin havalimanında reklam panoları vardır; genellikle ülkenin turizmini, kültürünü pazarlar. Bizde de bir zamanlar Turizm Bakanlığı’nın hazırladığı havalı afişler yer alırdı. Unutuldu o devir.
Turistlere yönelik otel, araba kiralama ya da AVM, sergi reklamlarına da aşinayız. Ama başka bir dilde, “devlet garantili emlak satışı” reklamıyla, daha pasaport kontrolünde karşılaşmak, insanı kendi ülkesine yabancılaştırıyor. Utandırıyor.
EMLAK SEKTÖRÜ YABANCIYA DUACI
Yabancıların Türkiye’de mülk edinmesinin önündeki yasal engel, 2012’de kaldırıldı. O gün bugündür giderek daha fazla yabancı, özellikel de Ortadoğu ülkelerinin vatandaşları Türkiye’de emlak satın alıyor.
Tıpkı başka sektörlerde (turizm, sağlık, hizmet) olduğu gibi emlak piyasası da yabancılar sayesinde/ onların talepleri doğrultusundaevrildi. Belki de yabancılar sayesinde ekonomideki daralma nispeten daha az hissedildi-en azından şimdiye kadar. Sorun esnafa. Yabancı, özellikle de Arap Yarımadas'ndan gelen turistler olmasa, hepsi işlerin çok kesat olduğundan yakınıyor.
Gayrımenkule dönelim... TÜİK’in son rakamlarına göre yabancılara sadece Ağustos ayında yabancılara 3.866 konut satılmış. Bir önceki yıl aynı aya göre yüzde 129.6’lık bir artış sözkonusu. Sırasıyla İstanbul, Antalya, Bursa, Ankara ve Yalova’da emlağa yabancı talebi var. En çok emlak satın alanlar, açık ara Iraklılar. Irak’ı İran, Suudi Arabistan, Kuveyt ve Rusya vatandaşları izliyor.
Şimdiye kadar yabancılara toplam olarak kaç adet konut, kaç hektar arazi satıldı, bir kaynak bulamadım. Ancak TÜİK’in yıllık verilerinin içinden bunu çıkarmak mümkün. Mesela 2017 verilerine göre yabancılara emlak satışı, önceki yıla göre yüzde 22.2 artmış. En çok satış yapılan ilk dört ili topladığınızda 15.422 adet ediyor.
YABANCIYA VATANDAŞLIKTA KOLAYLIKLAR
2017’de Türkiye’deki toplam konut satışı 1 milyon 409 bin 314. Dolayısıyla yabancılara satılan adet, devede kulak gibi gelebilir. Ancak fiyat, yer, artış oranları gibi kıstasları dikkate almakta fayda var. Ekonomi uzmanları ve yazarları, herhalde bu konuyu daha iyi analiz eder.
Öte yandan TL’nin döviz karşısında değer kaybetmesiyle birlikte Türkiye’de emlağa yatırım yapmak, yabancılar için daha da cazip hale gelecek. Hatta daha da işleri kolaylaştırmak için Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kararıyla, Türkiye vatandaşlığı kanununda değişiklik yapıldı.
Çoğunluk, vatandaşlık için sermaye yatırımı şartının 2 milyon dolarından 500 bin dolara düşürülmesine takıldı. Önemli başka bir değişiklik daha var:
En az 1 milyon Amerikan doları tutarında taşınmazın tapu kayıtlarına üç yıl satılmaması şerhi koyulmak şartıyla satın alınması hükmü de değiştirildi. 250 bin Amerikan doları veya karşılığı döviz ya da karşılığı Türk lirası tutarında taşınmazı satın alan yabancılar bu haktan yararlanabilecek.
Erdoğan dün, "Kriz filan sakın ha bunlara aldırmayın, bunların hepsi manipülasyondur, bizde kriz filan yok" diyordu.
Neydi, Türkiye şirket gibi yönetilecekti. Elde avuçta ne varsa, herşeyi satmak varken endişelenmeye mahal yok. Gerisini, vatan ve toprak için kuru nutuk atanlar düşünsün.
Yazarlar
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2025
28.02.2025
20.02.2024
4.02.2024
6.11.2023
19.09.2023
28.07.2021
21.07.2021
13.07.2021
22.06.2021