Mehveş EVİN
Bundan çok değil, beş yıl öncesi... Dersim’in Kayıp Kızları belgeselinin galası, CNNTurk.com’da şu spotla haberleştirilmişti:
"Tunceli’de 1938’de yaşanan olaylar, kaybolan kızların konu edildiği 'Dersim'in Kayıp Kızları' belgeselinin ikincisi 'Hay Vay Zaman'' adlı filmin galası Tunceli'de yapıldı."
Tabii “olaylar”ın ve “kaybolan kızlar”ın aslında ne olduğu, haberin devamında tüm çıplaklığıyla yer alıyor.
Belgeselin kahramanlarından Emoş Gülver, gösterim öncesinde konuşmasına şöyle başlıyor:
“1938 Dersim katliamı sırasında annem, babam, bütün ailem Tüllük Köyü'nde bir arazide yüzlerce kişi ile birlikte kurşuna dizildi. O sırada ben de annemin yanındaydım, herkes öldü, ben sağ kurtuldum.”
Emoş hanım, 37-38 Dersim katliamından sağ kurtulup asker, bürokrat, eşrafa hediye gibi dağıtılan ve geçmişini hatırlayabilen çocuklardan yalnızca biri...
Yönetmen Nezahat Gündoğan ve yapımcı Kazım Gündoğan, Dersim’in karanlık tarihinin peşine düştü, iki belgesel yaptı. İzlerini buladikleri 150 kayıp kızın hikayeleri kitaplaştırıldı. 2012’de “Dersim’in Kayıp Kızları-Tertele Çeneku” İletişim Yayınları’ndan çıktı.
Kitap, çok ilgi gördü ve Şubat 2019’da dokuzuncu baskısını yaptı.
ERZİNCAN SAVCILIĞI İKİ KİTABI YAKTIRDI
Çözüm süreciyle birlikte pek çok tabunun tartışılabildiği günlerde, hem kitap hem belgeseller medyada yer bulmuştu.
Hatta “Dersim’in Kayıp Kızları”, 2013’te Altın Portakal Film Festivali’nde jüri özel ödülü almıştı!
Hatta diyorum, çünkü bugün benzer bir belgeselin bırakın ödül almasını; çekilmesi, çekilse dahi gösterilmesi günümüz şartlarında fevkalade zor. Hatta imkansız. Çünkü sansürün gölgesi, sinemayı, sanatı .
Zorlukları, tarihi tartışamamayı, yüzleşememeyi, yasaklar koymayı bir yana koyalım... “Dersim’in Kayıp Kızları” kitabının, Erzincan Refahiye Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kararıyla “imha” edildiğini öğrendik!
Gazeteduvar’da Hacı Bişkin’in haberine göre, Dersim’in Kayıp Kızları ile birlikte Salih Aksoy’un kaleme aldığı, “İbrahim Kaypakkaya – Ser Verip Sır Vermeyen Devrimci Önder” (Kalipso Yayınları) kitaplarına bir ev baskınında “el konmuş.”
Soruşturmayla alakası olmadığı ve mahkemede bu yönde karar alınmadığı halde, savcı belli ki Nazi Almanyası’ndan esinlenmiş.... İmha tutanağında, kitapların kazan dairesinde yakıldığı ve videosunun da çekildiği bilgisi yer alıyor.
‘BUGÜN KİTAP YAKAN, YARIN İNSAN YAKAR’
Jandarmalar eşliğinde iki kitabın kazan dairesine götürülüp yakılma anı zihnimden gitmiyor: Acaba koca koca adamlar, emri verirken, çakmağı çakarken yaptıklarının farkındalar mı?
Kitap düşmanlığı, özgür düşünceden korku, Yeni Türkiye’de sürpriz değil. Hele ki İbrahim Kaypakkaya gibi devrimcilere yönelik düşmanlık, hiç değil.
Kaypakkaya hakkında, 30 yıl önce basılan bir başka kitap (Ser Verip Sır Vermeyen Bir Yiğit, Nihat Behram) geçen yıl yasaklandı.
1976’da Elbistan’da yapılan Kaypakkaya Çeşmesi de savcılık kararıyla yıkılmıştı.
Anlaşılan Dersim’in Kayıp Kızları da bir devrimcinin hayatı kadar “tehlikeli” bulunuyor artık. Kimbilir, belki kendi geçmişlerini hatırlamak istemedikleri için, yasaklamaya güçleri yetmediği için bir kasabanın kazan dairesine indirip kitap yakıyorlar.
Feci olan, bu gücü kendilerinde bulmaları.
1933’de, Berlin’de kitapları yakılan yüzlerce Alman yazardan biri olan şair Heinrich Heine, 1821 yılında şöyle yazmıştı:
“Bugün kitap yakanlar, yarın insanları da yakarlar.”
Ve öyle de oldu.
Düşüncenin, sanatın önüne yasakla, sansürle, yakmakla geçmeye çalışanlar tarihten ve psikolojiden hiç ders almıyor. Yasakların, fikirleri ve eserleri yok edeceğine daha da ilgi çekeceğini anlayamamışlar.
Kaypakkaya’nın hayatı da Dersim’in Kayıp Kızları da tarihten silinmeyecek. Daha fazla okunacak, daha fazla merak edilecek.
Onlarsa kitaptan korkan, kitap yakan zavallılar olarak tarihte yer alacak.
Yazarlar
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.04.2025
24.03.2025
28.02.2025
20.02.2024
4.02.2024
6.11.2023
19.09.2023
28.07.2021
21.07.2021
13.07.2021