Mümtazer TÜRKÖNE
Kışkırtma, kör göze parmağı sokar gibi bu kadar bodoslama yapılınca bize de bu soruyu sormak düşüyor. Alevî-Sünnî çatışması AK Parti’ye ne kadar oy getirir? Bu çatışma Erdoğan’ı “başkanlık” koltuğuna çıkartır mı? Erdoğan ve çevresindeki Saray gazetecilerinin, Çağlayan terörü sonrası düğmeye basılmış gibi başlattıkları ve ısrarla sürdürdükleri mezhep savaşı kışkırtması akla başka soru getirmiyor.
Erdoğan, Bükreş dönüşü uçaktaki kalemşörlerine, DHKP-C’nin “mezhep dayanaklı” olduğunu yani “Alevîliğe dayandığını” hatırlatıyor. Devlet terörüne kurban giden 14 yaşındaki bir çocuğu hâlâ bir kin ve nefret objesi olarak yâd ederken, belli ki bir mezhep göndermesinde bulunuyor. Daha ileri gidiyor, Savcı’yı şehit eden terör örgütünün eylem gerekçesi olan “Berkin Elvan soruşturması” hakkında adalet duygusunu yaralayan ve suç teşkil eden cümleler sarf ediyor. “Bakkala ekmek almaya gidiyordu” sözüne karşı, hâlâ gizli olarak yürütülen soruşturma hakkında “Biz emniyetin tüm belgelerini açıkladık” gibi kuşku uyandıran bir açıklama yapıyor ve “Bakkal’a ekmek almaya gittiğine dair belgen var mı?” polemiğine girişerek bir cinayeti adeta mizah konusuna dönüştürüyor. Yetinmiyor, bir adım daha ileri gidiyor ve “terörist” Berkin Elvan’ın tam karşısına “şehidimiz” dediği Burak Can’ı koyup, kasten toplumu tercih yapmaya ve kutuplaşmaya icbar ediyor. Hangi mezhepten olursa olsun vicdan sahibi herkesi yaralayacak, adalet duygusunu, devlet otoritesine güveni zedeleyecek ifadeler bunlar. Sosyal medyada gezinen Ak-troller türünden cahil-cühelâ tayfası, bu sözlerden mezhep düşmanlığı çıkartıp çevrelerine patlamış kanalizasyon gibi yaymaya başlayınca maksat ortaya çıkıyor.
Havuz medyasında Çağlayan terörü ile Alevilik arasında ilişki kuran çok sayıda köşe yazısı yayımlandı. Muhalif gazetecileri Alevilik ile yaftalama, galiba en masumuydu. Ortada makul bir sebep yok iken Alevi yorumlarındaki patlama, sistematik bir kampanyayı ve kararlaştırılmış bir stratejiyi haber veriyor. İfadeler kışkırtıcı ve korkunç. İktidar desteği ile Türkiye’nin en hassas sinir ucuna bu kadar hoyratça bıçak sokulması dehşet verici. Çağlayan terörü ile Alevilik arasında DHKP-C üzerinden kurulan bağlantı, Gezi üzerinden bütün Alevîlere yayılıyor, oradan bütün muhalefet hedef tahtasına konuyor ve AK Parti seçmeni bu dev ihanet bloku karşısında sterilize ediliyor. İşleyen bir formülün ve bu formüle dayalı bir matematik hesabının devrede olduğu kesin. İbrahim Karagül’ün Gezi’yi aradan geçen onca zamandan sonra, tam da Çağlayan terörü sonrasında “Alevî isyanı” olarak tanımlaması (Yeni Şafak, 3.4.2015) bu formülün çoğaltan katsayısının ürünü olsa gerek. Bu ülkede bu sözü sahibine yedirirler. İfadenin sahibi de, yeri de çok önemli; çünkü Cumhurbaşkanı’nın Bükreş dönüşü referans olarak kullandığı provokatif nitelikli sahte-karanlık belgelerin sahibi de yeri de aynı kişi ve gazete.
Sünnî, Alevî hepimiz seçime yönelik oy hesabı kokan bu tehlikeli ifadeler karşısında uyanık olmalıyız. DHKP-C’nin mezhep dayanağı varsa, IŞİD’in de bütün Sünnileri zan altına sokması lâzım. Tam tersine Savcı’yı öldüren teröristlerin ikisi de Alevî değildi. Altını çize çize, Çağlayan teröründen Alevî-Sünni savaşı çıkarmaya kalkan iktidar çevrelerinin önüne bu bilgiyi koyalım: Öldürülen her iki terörist de Sünni kökenli, hiç Sünnî olmayan bir IŞİD’ci tahayyül edebilir misiniz?
“Bu ülkeyi yangın yerine ve kan gölüne çevirerek maksada ulaşmak” olarak özetlenecek vicdansız ve akılsız bir hesap yapılmış. Neden? Açıklama tek: Alevî-Sünnî çatışmasından “başkanlık” çıkartmak. Fitne ve fesat dolu bu hesabın maalesef matematiği çok sağlam. Sünnîler çoğunluk, Aleviler ise sayıca azlar. Devletin en tepesinden, havuz medyası desteği ile ortalığa yeteri kadar kin ve nefret yayılırsa, Alevî düşmanlığı ile kemikleşecek ve artacak oylardan Türk tipi başkanlık düzenine geçebiliriz. Lâzım olan sadece “çoğunluk” değil mi?
Onlar çok akıllı ve bizler de Alevîler ve Sünniler olarak çok safız, öyle mi?
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları






























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.11.2025
8.11.2025
7.11.2025
3.11.2025
1.11.2025
29.10.2025
26.10.2025
21.10.2025
19.10.2025
16.10.2025