Mümtazer TÜRKÖNE
Mısır’da Mursi’ye verilen idam cezası üzerinden Türkiye’de “askerî darbe” tartışması sadece Cumhurbaşkanı ve Başbakan eliyle yapıldı; başka hiç kimsenin değil de en tepedeki iki ismin aklına darbe ihtimali geldi. Kolaylıkla “mağdur” rolüne girmenin ötesinde demek ki bu tepkinin arkasında ülke gerçeklerinden çıkan korkular var.
Askerin aklından darbe düşüncesi geçmez; çünkü yakın ve orta vadede geçmişin karanlık vesayet şartlarının olgunlaşma ihtimali bulunmuyor. Savunma bir savaş hali olduğuna ve silahla yapıldığına göre, asker aktif bir direniş halinde bile değil, tam anlamıyla “pasif direniş” durumunda. Bu “pasif direniş” halinin iki sebebi var. Birincisi Türkiye’nin savunma önceliklerine odaklanmak; ikincisi de Ordu’nun kurumsal itibarını siyasî tartışmaların dışında tutarak korumak. Kim ne derse desin, asker kendi işini yapıyor ve zaman zaman ortaya çıkan belirtiler iyi yaptığını gösteriyor.
AK Parti iktidarı veya doğrudan Erdoğan ile asker arasındaki ilişki problemli bir şekilde sürüyor. Sorun askerden değil, İktidar’ın “uygunsuz” isteklerinden ve kanunlara mugayir baskı ve kontrol kurma çabasından kaynaklanıyor. Asker işte bu hukuksuzluklara karşı pasif direnişini sürdürüyor. Yargı dahil devletin bütün kurumları İktidar’ın keyfî kontrolü altında. Aynı baskılar asker üzerinde işlemiyor. Sebep Ordu’nun kurumsal gelenekleri ve çok titizlikle bağlı kaldıkları görev tanımları. Asker darbe yapmaz, yapamaz; ancak Türkiye’yi aşırı derecede kutuplaştıran bir dikta arayışının maşası hatta sopası haline de gelmez. Cumhurbaşkanlığı, Genelkurmay Başkanı üzerinden ağustos terfilerine müdahale etmeye ve geniş bir tasfiyeye girişmeye kalktığı anda kurumsal gelenekler devreye giriyor, Başkan rapor alıyor ve özerkliği korumak adına makamını halefine terk ediyor.
Genelkurmay’ın eski İstihbarat Daire Başkanı emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin’in gazetemizde iki gün art arda yayımlanan röportajını, tecrübeli ve sözünü esirgemeyen bir askerin çektiği “iktidar fotoğrafı” olarak okuyabilirsiniz. MİT TIR’ları için “Bir komşu ülkeye MİT aracılığıyla terör ihraç ediyoruz.” cümlesini, bugünün iktidar sahiplerinin makus talihi hakkında bir ipucu olarak kenara not etmek lâzım. Bu sözler sadece emekli bir askere ait değil, Ordu topyekün bu görüşte ve Suriye iç savaşının Türkiye’yi savurduğu uçurum, tamamen haklı olduklarını gösteriyor. Öyleyse birileri çok geçmeden hesap vermeye başlayacak.
AK Parti’nin ve Erdoğan’ın yükselişi, Türkiye’nin güvenliğini yakından ilgilendiren üç temel sorun alanında askerî açıdan faydalı bulundu. Birincisi demokrasinin, yani halkın katılımının ve denetiminin getirdiği, dünya konjonktürü ile uyumlu ekonomik büyümenin, Türkiye’nin güvenliğine katkısıydı. İkincisi, Güneydoğu’dan oy alabilen, dolayısıyla Türkiye’nin siyası bütünlüğüne katkıda bulunabilen tek alternatif olmasıydı. Üçüncüsü ise Türkiye’nin bölgesel gücüne soft Osmanlıcı bir vizyonla katkı sağlamasıydı. Türkiye’yi içerde ve dışarda askerî açıdan daha güvenli kılan bu üç temel avantaj artık mevcut değil, üçü de geride kaldı. Bu üç alandaki tükeniş İktidar’ın yanlış hesaplarının ve kararlarının eseri. Ekonomi, bütün dengeleri altüst eden rant dağıtımının ve buna paralel gelişen hukuksuzluğun altında çökmüş durumda. Kürt sorununda kritik eşik aşıldı ve AK Parti’nin sağlayacağı faydaların yerini hızla çoğalan zararlar aldı. Suriye iç savaşı ve nükleer İran’ın önlenemez yükselişi, ABD ve AB ile yıpranan ilişkiler İktidar’ın temsil ettiği avantajları yok etti; bugün Mısır’la ilişki kurabilmek için bile yeni bir iktidara ihtiyacımız var. Bu keskin kopuşları ilk elden Erdoğan’ın görmesi ve çaresizlik içinde iktidara tutunabilmek için hukuksuzluğa sarılması gayet doğal. Güç tekeli oluşturma, yargıyı siyasîleştirme ve askeri de aynı şekilde yedekleme çabası gerçekte iktidara tutunma stratejisinin eseri. Oluşan büyük meşruiyet çaresizliğin eseri, iktidarda kalabilmek için hukukun dışına çıkmak zorundalar. Öyle anlaşılıyor ki asker durumu soğukkanlı bir şekilde tartıyor ve devlet içinde yürütülen siyasî savaşı pasif direniş modunda izlemekle yetiniyor.
Önümüzde sandık dururken ve demokrasinin savunma mekanizmaları henüz işlerken başka türlüsünü düşünmek akıl ve mantığa aykırı.
Yazarlar
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları




















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.12.2025
28.12.2025
24.12.2025
23.12.2025
21.12.2025
21.12.2025
16.12.2025
13.12.2025
11.12.2025
7.12.2025