Mümtazer TÜRKÖNE
Kısa bir sopanın ucuna 30-40 santim bir ip bağlarsınız, sonra bu ipi dikkatle topaca dolarsınız.
Ustaca fırlattığınız zaman, ipin boşalırken verdiği ivme ile topaç dönmeye başlar. Sonra yavaşlar, tam duracağı sırada sopanın ucundaki ipi kırbaç gibi kullanır hızla vurup yeniden ivme verirseniz topaç dönmeye devam eder. Başarı, üç faktöre bağlıdır. Topacın ucundaki kabara, zeminin pürüzsüz-engelsiz olması ve çevirenin ustalığı.
Yerleşmiş demokrasilerde hukuk-akıl ve meşruiyet sacayağı üzerinde yükselen iktidar rekabeti bizde topaç çevirmeye benziyor. Siyasetçi topacın ucunu sivriltiyor, yani siyaseti kendisini ağırlık merkezine koyarak yükseltiyor, zemindeki pürüzleri yani muhalefeti temizliyor ve ustalığı nispetinde zamanlamayı doğru yaparak vura vura topacı döndürüyor. Bazen duruyor ve düşüyor, bir başkası alıp oyuna kaldığı yerden devam ediyor. Topaç sürekli dönüyor.
Erdoğan'ın Saray'ındaki 11. Muhtarlar Toplantısı'nda MİT-Öcalan Süreci'ndeki “zafiyet” için kendi emrindeki güvenlik bürokrasisini “gelişmeleri eksik ve yanlış değerlendirmekle” suçlaması, düşmek üzere olan topacı çevirmek için umutsuz bir hamle olarak görülmeli. Belli ki devletin zirvesi “günah keçisi” aramakla meşgul. Bir ay önceki “görmezden gelmişler” ithamını on gün sonra “benim talimatımla” diye geri aldığına ve tekrar başladığı yere döndüğüne göre sıkıntı büyük olmalı. Bu kabarık faturayı ödeyecek kurbanlar lâzım.
Nitekim Erdoğan'ın bahsettiği “kamu görevlileri”nin başındaki iki isimden “Başbakanlık müsteşarı” sıfatıyla birincisi olan Efkan Ala (diğeri de MİT müsteşarı), daha umutsuz bir hamle ile faturayı askerlere çıkartmaya kalktı. Arkasına saklandığı “operasyon için validen onay almak zorunlu değil” lafı, tam bir mugalata. Mugalata, çünkü “önleyici kolluk” olarak ifa edilen görev sıradan suçlara dair değil, ülkenin bütününü ilgilendiren ve Millî Güvenlik'i ilgilendiren “terör” suçu hakkında. Bilmeyenler için açıklayalım. Hafta içi her sabah illerde bütün valiliklerde, ilçelerde de kaymakamlıklarda emniyet ve jandarmanın katılımı ile “asayiş toplantısı” yapılır. Bu toplantılar en az iki haftada bir askerin ve MİT'in katılımı ile genişletilir. “Terör” durumu bir valinin tek başına karar verebileceği bir konu da değildir. Bir güvenlik sorunu olsa ve bu toplantıda valiye arz edilmişse, sorumluluk karar mercii olan validedir. Vali de aldığı emre uygun olarak bakanlıkla ve hükümetle irtibata geçer. Böyle bir konuda sorumlu valiler de değil, doğrudan hükümettir.
Ne yani, Öcalan 2013 Nevruz'unda çağrı yaptıktan ve Hükümet de cevap verdikten sonra, güvenlik bürokrasimiz toplu halde “durumu eksik ve yanlış değerlendirme”ye mi başladı? Bütün güvenlik birimlerimiz tek tek her il ve ilçede operasyon yapmak için validen mühürlü zarf mı beklemeye başladılar?
Efkan Ala'nın “Jandarma ve Emniyet herhangi bir terörist faaliyeti durdurmak için validen bir operasyon yetkisi almak zorunda değildir” sözü, Erdoğan'ı şerhetme ve destekleme amacı taşımıyor. Doğrudan siyasî sorumluluğu ortaya çıkartıyor. Ortada neticeleri giderek ağırlaşan alenî bir suç var ve sorumlu aranıyor. Erdoğan “ben değilim, memurlar suçlu” diye suçu “kamu görevlileri”ne atıyor; Ala da “öyleyse ben de suçlu değilim, valiler de, siz askerlere bakın” demiş oluyor. Siyasî irade sorumluluğu atanmışlara yıkıyor, atanmışların başındaki de sivil memur da askerî suçluyor. Ortada bir suç olduğu demek ki kesin; peki suçlu kim? Birincisi siyasî sorumluluktan, öbürü ise idarî sorumluluktan kaçıyor. Peki topaç dönüyor mu? Hayır dönmüyor.
Bir suç işlenirken, meselâ PKK'lı elinde silahla dolaşıp, kimlik kontrolü yaparken veya bir yere mühimmat yığarken güvenlik biriminin müdahale etmemesi çok ağır bir suç. Terör suçu kapsamında, devlet nizamına uzandığı için bu suçun cezası ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası. Kamu görevlilerinin idarî sorumluluğu hiçbir şekilde ortadan kalkmıyor, sorumluluğun daha ağırı ise müsebbib olan siyasî sorumlularda.
Ne kadar “usta” olsalar da topaç artık yerlere sürünerek dönüyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
17.06.2025
1.06.2025
27.05.2025
23.05.2025
13.05.2025
12.05.2025
6.05.2025
5.05.2025
5.05.2025