Mümtazer TÜRKÖNE
Zayıf bir ordu, savaşı güçlü tarafın hataları sayesinde kazanır. Güçlü taraf saldırmak zorundadır; saldıranın zayiatı kural olarak her zaman savunmada olanın üç katından fazladır.
Tarihin gösterdiği üzere güçlü tarafın en büyük zaafı, savaşı sevk ve idare eden mağrur hükümdarların-komutanların kibridir. Güçlü komutan eline geçen fırsatı şanına şan katmak için kullanır, öne geçer ve yalın kılıç adam doğramaya başlar. Yanındakilerin hükümdarı koruma-kollama görevi ve gözüne girme fırsatı saldırının insicamını bozar, saflar bir noktaya yığılır ve zayıf görünen taraf sıkışan ve birbirini çiğneyen karşısındaki koca orduyu torba içine alıp kıyma makinesinden geçirir ve zafere ulaşır.
Erdoğan son Muhtarlar Meclisi'nde olduğu gibi yazılı metnin dışına her çıkışında işte bu hatayı yapıyor. Mutfağın binbir akıl ve zahmetle hazırlayıp, halka servis yapması için önüne koyduğu pişmiş aşa soğuk suyu boca ediyor. AK Parti'nin kâğıt üzerinde seçimden tek parçalı bir iktidar çıkartma ihtimali mevcut; ama Erdoğan'a rağmen bu netice çok zor görünüyor. Erdoğan susmasının AK Parti'ye yarar sağlayacağını aklı, tecrübesi ve mantığı ile biliyor; ama bu kritik muharebede ispat-ı vücut etmezse kontrolü kaybedeceğini de hissediyor ve liderlik içgüdüsü ile öne atılıyor. İlk sonuç: HDP'ye altın tepsi içinde zahmetsizce kendini toparlama ve yeni bir seçim zaferine doğru ilerleme fırsatı sunuyor. Parasız-propagandasız kampanyayı geçiştirmek zorunda kalan muhalefete kendini ve haklılığını gösterme vasatı vermiş oluyor.
İktidar cephesinin her açıdan zengin bir mutfağı var. Zenginlik parayla hizmet veren profesyonellerle, iktidara tutunan eski parti ideologlarının bileşiminden çıkıyor. Nokta dergisinin yayınla(yama)dığı “Günlük” Mutfak'ta bir eksik olmadığını gösterdi. En pahalısından aktüel saha bilgisi, 13 yıllık iktidarın birikimi, eleştirel-muhalif akıl, terörü bile siyasî çıkar malzemesi yapan soğukkanlı-duygusuz muhakemeler; kısaca güçlü bir orduya zafer kazandıracak kurmay heyetinin gözden kaçırdığı en küçük bir ayrıntı bile yok Mutfak'ta. Aşamayacakları bir engele odaklanmışlar: “Cumhurbaşkanı başbakanın mağduru, başbakan cumhurbaşkanının mağduru, halk hepsinin mağduru” özeleştirisini üreten bir Mutfak yığınakta hata yapmaz; ama aşamayacağı “cumhurbaşkanının ön planda olması” engeli yüzünden hiçbir hesabı da tutturamaz.
AK Parti, düşük profilli bir seçim kampanyası yürütüyor. Muhalefetin gündem belirleme ve hareketli bir seçim kampanyası yürütme imkân ve araçları olmadığı için, İktidar partisinin stratejisi seçim atmosferini belirliyor. Gerilimi düşürmek ve “seçim yokmuş gibi” parti rekabetini yönetmek iktidar için doğru bir tercih; ama komutan dinlemiyor, öfkesine mağlup oluyor, rol çalıyor ve partisine hata üzerine hata yaptırıyor. Cumhurbaşkanı'nın HDP ile polemiğe girmesi, sadece Kürtleri AK Parti'den uzaklaştırmıyor, Batı'daki tepki oylarını da AK Parti'nin tam karşısında konsolide ediyor.
Elbette mutfağın da nesnelliği ve yeteneği sınırlı. Erdoğan'ın tarafsızlığı ihlal etmesini ve seçim kampanyası yürütmesini Merkel'e mektupla şikayet eden akademisyenleri “Mankurt” olarak nitelemek ilk bakışta etkileyici görünüyor. Cumhurbaşkanının tarafsız davranmadığını yüz aydının dilekçesi yerine Merkel'in patronu olduğu AB'nin ilerleme raporlarından veya Alman basınından da öğrenebilirsiniz. Fark sadece bu şikayetin bir AB liderine Türkiye'deki muhalefetin sesi olarak iletilmesi. Bana kalırsa Erdoğan'ın Putin'le yürümeyen diyaloğu, Türkiye'nin menfaatleri açısından yüz aydının dilekçesinden yüz kat daha sorunlu. Sahi Erdoğan bizlerle neden Putin'e seslendiği gibi yumuşak, kırılgan ve aşırı derecede nazik bir dille konuşmuyor?
Yüz aydının şikayetinden ülkenin kahir ekseriyeti, Saray'dan yükselen “bunlar beşinci kol” bağırmaları ile haberdar oldu. İktidarın elindeki ezici medya gücü ve muhalefete uygulanan sansür, maalesef şikayet edeceğimiz şeyleri sadece Erdoğan'dan öğrenmemize fırsat veriyor. O olmasaydı, akademisyenlere hakaret eden ve tarafsız davranmayan bir cumhurbaşkanımız olduğunu nereden öğrenecektik? Kısaca Saray mutfağıyla kavga halinde.
Velhasıl Erdoğan devrede iken Mutfak, ağzıyla kuş tutsa bile AK Parti'ye seçim kazandıramayacak.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları







































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.12.2025
28.12.2025
24.12.2025
23.12.2025
21.12.2025
21.12.2025
16.12.2025
13.12.2025
11.12.2025
7.12.2025