Mümtazer TÜRKÖNE
Allah var, Meclis görüşmelerinde itici bir adamdı. Biraz da üstlendiği “ayrık otu” rolünden olmalı.
Her şeye itiraz eden, sınırları hep zorlayan, kuralları altüst eden ve hiç pes etmeyen bir adam olarak tanıdı Türkiye onu. Biraz merakla takip edip, bu kadar ısrarcılığın arkasındaki samimiyeti, dürüstlüğü fark edemeyenlerin hiç olmazsa yüz yüze bir kere konuşması lâzımdı bu adamı sevmek için. Yüz yüze iken inanılmaz derecede sempatikti. Koca TBMM'yi tek başına kilitlemeyi başaran, tacizleriyle herkese illallah dedirten, çaresiz kalan Meclis başkan vekilini hüngür hüngür ağlatan bu adam sizin karşınızda otururken dünyanın en nazik ve tatlı dilli adamı olur çıkardı. Meclis'i yönettiği oturumlarda, sınıfın yaramaz çocuğunu başkan yapmanın farkını hemen anlardınız. İddia ediyorum, Meclis tarihinin en disiplinli, en dengeli ve uzlaştırıcı oturumlarını o yönetmişti. Otoritesini öyle bir hissettirirdi ki, deliyi görenlerin değneğini saklaması gibi kimsenin gıkı çıkmazdı.
Uzaktan uzağa çok antipati duyduğum bu adam, bir sohbette beni de sevimliliğine ikna etmeyi başarmıştı. Sonra o hırçınlığının, müzmin itirazlarının arkasında duran başka bir şeyi geç de olsa fark ettiğim zaman, bu rengarenk adamı daha iyi çözdüm: O bir Dersim çocuğuydu, onu doğuran annesi, koruyan, büyüten babası o doğmadan birkaç sene önce kim bilir nelere şahit olmuştu?
Kamer Genç'in, Türk bayrağına sarılı olarak gömülmeyi vasiyet etmesi, hepimiz için bu ülkenin birliği ve dirliği adına bir ölçü vermeli. Bu ölçü Kamer Genç'in hatırasını bütün huysuzluğu, uzlaşmazlığı, itirazları ve tabii sevimliliği ile benimsemek ve bağrımıza basmak olmalı. Keşke Tunceli toprağı yeni Kamer Genç'ler çıkartsa. Keşke Türkiye, Kamer Genç'e tahammül edecek, onunla barışık yaşayacak bir ülke olsa. İşte ancak o zaman geleceğinizden emin, korkusuzca ve özgürce bu ülkede işinize gücünüze bakarak yaşayabilirsiniz.
Kamer Genç, bizim delimizdi. Gönlünüzden geçtiğince kızabileceğiniz, ağız tadıyla, hiçbir lafı eksik bırakmadan kavga edeceğiniz, sonra dostça kucaklaşıp, aynı yolu birlikte yürüyeceğiniz adamdı. Onunla birlikte yol boyunca görecekleriniz, paylaşacaklarınız her zaman bu ülkenin gerçek-sahici hikâyesi olurdu.
Bu yazıyı başka bir sebepten kaleme aldım. Kamer Genç'in öldüğünü duyunca, onu tanıyan ve yıllarca ilgiyle takip eden biri olarak, sosyal medyada bir taziye mesajı yayınladım. Üzüntüm samimiydi, bu rengarenk adamın kişiliğine uygun, “Siyaset bu kadar ısrarcı, sabırlı ve tuttuğunu koparan, hiç vazgeçmeyen bir politikacı görmedi” yazıp, rahmet dilemiştim. Bugüne kadar yazdığım hiçbir mesaja bu kadar küfür ve hakaret işitmedim. Aman Allah'ım, ölen birinin ardından bu ne kin, bu ne öfke? Bu insanlar ne ara bu kadar nefret ve düşmanlıkla doldu, ne zaman ölümün arkasından yüreklerindeki cerahati böylesine fütursuz boşaltmaya başladı?
Mesele elbette Kamer Genç değil. Kamer Genç nasıl bu toprakların kimyasını anlamak ve umutlanmak için bir ölçü ise bu düşmanlık ve nefret dili de bu topraklara ait olmayan, sadece bu zamanla sınırlı yine de geleceğimiz için umutsuzluk saçan bir ölçüyü veriyor. Hepsi ortak bir dili, iktidarın mütehakkim dilini kullanıyor, belli ki hepsi iktidarı destekliyor.
Öyle yüce bir otorite adına konuşuyorlar ki, bu güç sadece bu dünyayı değil, öbür dünyayı da yönetiyor, kimin cennete, kimin cehenneme gideceğine karar veriyor. Üstelik eski zamanların çok tanrılı dinlerinin zalim ve entrikacı yarı tanrıları gibi çok acımasız, kin ve öfke dolu bir dille konuşuyorlar. Bu Müslümanların mahfiyetkâr dili değil, bu iktidarın kibir yüklü şımarık dili. Tahammülsüz, itici, dışlayıcı ve küçümseyici bir dil. İktidar sahipleri bu eserlerine kafa yormalılar.
Kamer Genç'e Cenab-ı Allah'tan rahmet ve mağfiret dilerken; onun tırnağı kadar bu memleket için değer taşımayan, yine de onun arkasından cehennem zebanisi kılığına bürünenlere de akıl-fikir ve kalplerine merhamet niyaz ediyorum.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.11.2025
11.11.2025
8.11.2025
7.11.2025
3.11.2025
1.11.2025
29.10.2025
26.10.2025
21.10.2025
19.10.2025