Mümtazer TÜRKÖNE
“Cumhurbaşkanı'na hakaret” suçlaması, tutuklamalar ve açılan davalar, sadece bu suçlamanın ifade özgürlüğüne karşı bir sopa gibi kafalara inmesine, böylece diktanın taşıyıcı sütunlarından birinin yükselmesine yol açmakla kalmıyor; aynı zamanda hukuk düzeninin paramparça olan omurgasının röntgenini de veriyor. Ne kadar eğip-bükseniz de, mızrak çuvala sığmıyor, hukuk düzeni baştan aşağıya yerle yeksan oluyor.
Ahmet Altan'ın Haberdar'da (19 Ocak), Eser Karakaş'ın dün gazetemizde 299'u, “anayasal eşitlik” prensibi açısından irdeleyen yazıları, hukuk düzeninin toptan nasıl çöktüğünü, işlemez hale geldiğini gösteriyor. Öyle ya, hukukî ve doğal olarak siyasî eşitliğin işlemediği bir düzen ne hukuk devleti ne de demokrasi olabilir. Cumhurbaşkanı muarızlarına “alçak”, “hain”, “çirkef”, “ahlâksız” gibi bir sürü hakareti, araya virgül koymadan sıralayacak ve bütün ülke 299'a göre, Adalet Bakanı'nın izniyle açılan “cumhurbaşkanına hakaret” davaları ile ifade ve basın özgürlüğünün sert bir parantezin içine iki büklüm yerleştirilmesini izleyecek. Sadece tek bir ceza kanunu maddesinin yanlış uygulanmasının yol açtığı bütün hukuk sistemini ve yargı düzenini felç eden bir tablo ile karşı karşıyayız. Yargıçlar pirincin taşını ayıklamak yerine, pirinçleri sağ salim kurtarmak için akla karayı seçecekler.
Adalet Bakanı'nın “izin yetkisi” bu çöken hukuk düzeninin üzerinde tıpkı karamizah örneği gibi, durumun vahameti hakkında sarih bir fikir vermeli. 299'a göre, kovuşturmanın, yani yargılamanın başlayabilmesi için Adalet Bakanı'nın izin vermesi gerekiyor. Hani şu, cumhurbaşkanı ile bir politikacı arasında polemik henüz başlamadan önce, yalın kılıç Kılıçdaroğlu'na ilk önce dalan ve imtiyazlı bir saray şövalyesi gibi herkese haddini bildiren Adalet Bakanı var ya, işte onun verdiği izin. Önceki gün sosyal medyada Erdoğan'a yönelik eleştirileri, “hastalık alameti” olarak nitelendiren, muhalefeti Erdoğan'a hakaret davalarına atıfta bulunarak “akılsız, seviyesiz ve ahlâksız” olmakla itham eden Adalet Bakanı, bu izinleri veriyor. Kılıçdaroğlu'nun geçen hafta sonu CHP kongresinde söylediği “diktatör bozuntusu” sözü ile başlayan ve devam eden polemikte, Cumhurbaşkanı için öne fırlayan ilk kişi işte bu Adalet Bakanı olmuştu. Kılıçdaroğlu şimdi de Cumhurbaşkanı için bir “karın ağrısı” metaforu kullanıyor ve ne demek istediğini salı günü grup toplantısında açıklayacağını söylemişti. Erdoğan, bu söze de “benim dengim değil”, “ateş olsa cürmü kadar yer yakar” diye cevap yetiştiriyor. Adalet Bakanı ikilemeden sosyal medya üzerinden hemen mevzuya dahil oluyor.
Yargıtay'ın Onursal Başkanı Sami Selçuk, Adalet Bakanı'na has bu “izin yetkisi”nin yanlış kullanımını tam onüç yıl önce eleştiren bir makale kaleme almış. Eleştirileri bugün için de geçerli ve özellikle 299'un işletilişine bakarak bu eleştirilerin haklılığının kanıtlandığı görülüyor. Sami Selçuk “izin” müessesesinin, yasa koyucunun “kamu yararı” açısından “duraksaması”nın ve bu durumun bir başka makam tarafından değerlendirilmesi ihtiyacının ürünü olduğunu vurguluyor. Savcı soruşturma dosyasını siyasî sorumluluğu olan Adalet Bakanı'na göndererek şu soruya bir cevap arıyor: “Somut olayda dava açılması (açık duruşma yapılması) kamunun/ülkenin yararına mı yoksa zararına mıdır?”
Davanın açılıp açılmayacağını belirleyen “izin” bir yargılama faaliyeti değil, kamu yararı ölçütüne göre bir takdir yetkisi. Sami Selçuk, bu “izin yetkisi”ni kullanan makamın, yani Adalet Bakanı'nın “yargının alanına girmemeye, karışmamaya özen göstermek zorunda olduğunu” belirtiyor. Adalet Bakanı'nın dava konusu üzerine yorum yapması, ancak yargı kararı ile tespit edilecek bir “hakaret suçlaması”nı, peşinen “cumhurbaşkanına hakaret” olarak belirlemesi, “hastalıklı bir tutum” olarak mahkûm etmesi “erkler ayrılığı” ve “yargı bağımsızlığı”na aykırı. Özel olarak Anayasa'nın 138/3 maddesi alenen çiğnenmiş oluyor.
Adalet Bakanı “hastalıklı tutum” olarak mahkûm ettiği bu somut olaylarda “izin yetkisi”ni kamunun hangi yararını gözeterek kullanabilir?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
17.06.2025
1.06.2025
27.05.2025
23.05.2025
13.05.2025
12.05.2025
6.05.2025
5.05.2025
5.05.2025