Mümtazer TÜRKÖNE
İktidar gücünün bütünüyle hukuk devletini yıkmaya teksif edildiği bu günler, zaten anayasal devlete karşı fiilî bir darbe düzenine geçişin adımlarına sahne oluyor. Hâlâ Saray emrinde iş görenlerin, öncelikli olarak Parlamento’nun uyanması lâzım.
Dün Can Erzincan TV’ye, Erkan Akkuş’un Güne Bakış programı için gittiğimde, Türksat’ın “kapatma yazısı”nı okuma fırsatım oldu. Bir tarafından tutup, hukuk ve basın özgürlüğü bir yana, iktidarın istediği gibi değiştirebildiği kanun düzeninde bile bu kapatma yazısına yer bulamazsınız. Durum ancak Mafya’nın hem tehdit hem aşağılama içeren mesaj tekniğine uyuyor. Zarfın içinde 6,35’lik mermi gönderdiği zaman “çapın bu kadar, değersiz hayatını bu kadın tabancası ile alırım” mesajı vermiş oluyor. Belli ki yukarıdan bir talimat gelmiş, ama talimat sadece “kapatın” diye gelmiyor: “Eze eze, hukuk tanımadığınızı göstere göstere kapatın” diyor.
Fahiş bir hatanın, hatta taammüden işlenen bir suçun birkaç kere mağduru olduktan sonra biteviye tekrarlanması yaşadığınız trajedi duygusunu birden komediye dönüştürüyor. Saray alıştıra alıştıra hukukun koruyucu duvarlarını eline kazma kürek verdiği eşhas ile birlikte yavaş yavaş yıkıyor. Bir tecavüz, sonra kanıksama süresi; sonra tekrar bir hamle. İpek Koza’ya el konulması ve yayın grubunun susturulması ile hızlanan yıkım süreci Samanyolu Grubu ve Zaman Gazetesi ile tırmanarak devam etti. İktidar toplumu alıştırdığını düşünüyor ki Can Erzincan’ı lütuf kabilinden sadece 6,35’lik bir mermi çekirdeği ile susturuyor. Gerçekten öyle mi? Alışa alışa, yapılanları kanıksaya kanıksaya etrafımızdaki çember daralıyor ve dikta rejiminin çelik kıskacına mı giriyoruz?
Hayır, öyle bir şey olmuyor; ama maazallah toplum bir dikta inşa stratejisi olarak çatışmaya, hatta iç savaşa sürükleniyor. Aydınların bildirisindeki “Yetti artık” feryadı her an geniş katılımlı barışçı protestoların sloganına dönüşebilir. İşte o zaman her türlü iktidar provokasyonu devreye girecek ve demokratik tepkiler polis şiddeti ve baskı yöntemleri ile kontrolsüz bir isyana dönüştürülecek. İktidar katından gelen zecri isyan bastırma tedbirleri, dikta rejimine geçişin basamaklarını teşkil edecek. Kaybeden kim olacak? Sonuçta bir dikta rejimi kurulamayacak, ancak dikta heveslilerini tasfiye edip yargı karşısına çıkartana kadar Türkiye çok kan kaybedecek.
İktidar gücünün bütünüyle hukuk devletini yıkmaya teksif edildiği bu günler, zaten anayasal devlete karşı fiilî bir darbe düzenine geçişin adımlarına sahne oluyor. Hâlâ Saray emrinde iş görenlerin, öncelikli olarak Parlamento’nun uyanması lâzım. Darbe süreci tamamlandıktan sonra onların değeri, noterlikteki kayıt memurlarından fazla olmayacak. Türkiye’yi yöneten ve adım adım diktaya sürükleyen güç AK Parti değil. AK Parti’nin içi de, ideolojisi de, politikaları da, kadroları da tasfiye olalı çok oldu. Erdoğan’ın 2001’de birlikte yola çıktığı kader arkadaşlarından geriye kaçı kaldı? “AK Parti Tayyip’in partisidir” sözünü, bir de ortada parti diye bir kurumun kalmadığı şeklinde okumayı deneyin. Öyle ya bir parti tek bir kişinin mülkü ise geride o partiyi parti yapan organlar, prensipler ve işlevler kalır mı? İktidar gücü dünün derin devleti, çeteleri ve mafyasından meydana geliyor. Örgütlü adi suçlardaki artış, kapıların açılmasından. İktidar medyası işlevsiz ve beceriksiz; eğer dikta projesini takip etmek ediyorsanız Perinçek’e ve Aydınlık’a dikkat etmelisiniz.
Sonradan vazgeçilen müsadere taslağı, diktanın nihaî niyetini açık etti. Yok edilen sadece bir toplumsal kesim değil, tek bir gücün geçerli olduğu, mahkemelerin bağımsızlığının külliyen ortadan kalktığı, iktidara yakın bile olsanız canınızdan-malınızdan hiçbir şekilde emin olamayacağınız bir ülke olmaya doğru cebren sürükleniyoruz.
Türkiye dikta rejimine teslim olmaz; ama bunu ülkeyi yönetenler henüz bilmiyorlar. Bu yüzden öğrenene kadar her yolu deneyerek Türkiye’yi bir iç savaşa doğru sürükleyecekler. Üst akıl palavralarını boş verin, toplumun farklı kesimlerinin sağduyusu, vicdanı bir araya getirilerek iktidara rağmen barış ve huzur nasıl temin edilir? Bu sorunun cevabını elbirliği ile vereceğimiz bir dönemece hızla yaklaşıyoruz.
Can Erzincan sadece bir can değil; toplu katliamın işaretlerinden en sonuncusu.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
17.06.2025
1.06.2025
27.05.2025
23.05.2025
13.05.2025
12.05.2025
6.05.2025
5.05.2025
5.05.2025