Murat Sevinç
Ücretli izin ve infazda adalet! Ücretli izin ve infazda adalet! Ücretli izin ve infazda adalet! Ücretli izin ve infazda adalet!
Aslında böyle bir virüs filan yok, kandırmaca… Bakmak lazım Yahudiler ölüyor mu mesela… Bizim genimiz sağlam, etkilenmeyiz merak etmeyin… Amerikalılar üretiyor bu virüsleri, sonra… Tabii kardeşim, boşuna mı Çin’de çıktı, ticareti şey yapıyorlar… Abi teyzemin oğlu söyledi, telefon vericilerinden… Bizim komşunun kuzeni bir hastanenin halkla ilişkilerinde, aşı bulunmuş da saklıyorlarmış… Bak tedavi yöntemini ecnebiler bulmazsa ne olayım, safız biz saf… 5G neden olmuş diyor eniştem… Uzaylılar yaymış… Yok lan ne uzaylısı, arkasından yine İngilizler çıkmazsa adam değilim… Mutasyon filan diyorlar ama hâşâ, ne mutasyonu… Küresel baronların nüfus politikası diyor bacanak… Bacanağın Sirkeci’de ciğer lokantası var, turist filan, her şeyi birinci ağızdan duyuyor… Yine aşıya muhtaç edecekler insanları… Aşı işinde büyük servet dönüyor… Yemezler hacı…
Kuşkusuz komplo teorileri her yerde popüler, Türkiye’ye özgü değil. Büyük kalabalıkları belli gelir aralığında ve yoksunluklar içinde mutlu mesut yaşadıklarına inandırmanın en elverişli araçlarından biri. Konforlu, huzur veren yöntemlerden.
Yine de bir ölçü meselesi kuşkusuz. Memleketimizde hastalık düzeyine varmış komploculuk, diyelim ki demokratik bir ülkede pek kimseye zararı dokunmayabilecek ‘kararında’ komploculuktan başka bir şeylere hizmet ediyor.
Komplo teorilerine iman etmek ile düşünce önündeki engeller ve ‘düşünce suçu’ ya da ‘siyasal suçlar’ olarak bilinen saçmalık arasındaki ilişkiyi görmek gerekli. Şu günlerde çokça konuşmak zorunda kaldığımız fiiller.
Türkiye, -bininci kez söylenecek olsa da- milli eğitim sistemini ‘düşündürmemek’, ‘sorgulamamak’ üzerine inşa etmiş bir ülke. Ezelden beri böyle, bugünün sorunu değil. Hiçbir tarihsel günahıyla hesaplaşmamanın başlıca yolu, yöntemi bu. Hesaplaşmak, hatta (bambaşka bir durum olsa da) dindar kesimin terminolojisiyle ‘helalleşmek’ için, öncelikle ortada hesabı verilmesi gereken bazı eylemlerin olduğunu kabul etmek gerekir.
Bu eylemlerin müsebbibi yurttaştan çok devlettir çoğu zaman. Payı olan insanlar, teşvik edildikleri, fırsat buldukları, menfaat gördükleri için pay sahibi oluvermiştir.
Nasıl ki bizler, sıradan insanlar, konuşulmasını istemediğiniz bir ayıbımızın öncelikle duyulmamasını istersek… Aynı davranış devletler açısından da geçerli. Hal böyleyken kuşkusuz en tehlikelisi, sorgulayan, kafası karışık, canını sıkmayı göze almış, rahatını kaçıran ve diğerlerinin de kaçmasını talep eden yurttaş tipi.
Özen ve ciddiyetle oluşturulmuş farklı görüşlerden haberdar olup gelişmeleri ‘kahramanlık’ ve ‘ihanet’ dışında başkaca kavramlarla da ele alabilmek, makbul davranış kabul edilmez genellikle. Dünyayı ve ülkeyi kişisel ve toplumsal rahatlık sağlayan ‘genel kabullerle’ yorumlamak avantaj sağlar.
Ve yaygın komplo teorileri bir kez genel kabul olunca… Önünde okuyacak mebzul miktar kaynak, bilgiye ulaşma imkânı varken ve eski zamanlardan farklı olarak ‘bir tıkla’ tümüne ulaşmak mümkünken; telefon iletişim grubundaki muhasebeci arkadaşın, örneğin bir salgın hastalık konusundaki keskin yorumlarını ciddiye alarak dolaşıma sokmak, ancak söz konusu konfor arayışıyla açıklanabilir!
Komplo teorisi sevenler için bir salgın durumunda pozitif bilim yok, karanlık dehlizlerde kimyasal silah yapan gaddar batılı var. Toplumsal olayların ve anlaşmazlıkların tarihsel nedenleri yok, insanları tahrik eden yabancı vakıflar, kişiler ve yerli işbirlikçileri var. İklim krizi yok, bizdeki bor madenini kıskanan ve rüzgâr enerjisi pazarlayan çok uluslu şirketler var. Uluslararası ilişkiler yok, dört tarafımız düşmanla çevrili. Kapitalizm yok, ama her nasılsa emperyalizm var. Sömürü yok, masum işçi ve köylüyü tahrik eden dış mihraklar var…
Ezcümle, insan aklını fikrini ve sabrını hakikaten çok zorlayan komplo severlik, sevenlerini ‘düşünme, bilme, sorgulama’ zahmetinden kurtarma niteliğine sahip. Yargıya varmayı kolaylaştıran, hemen hiçbir şey bilinmeyen bir durum karşısında, her şeyi bir çırpıda çözmeyi ve aynı zamanda bir sohbete katılmayı, sosyalleşmeyi, ciddiye alınma ihtimalini mümkün kılan bir olgu, araç. Bu yanıyla kuşkusuz büyüleyici. Ve tabii uçucu. Bir saat sonra, bir diğer komplo teorisini ciddiye alıp öncekini hemen unutmanın önünde engel yok. Hesap soracak olan da!
Bilgi ve düşünceyi değersizleştiren bu iklimin ve ürünü olan kültürel-siyasal birikimin sonuçlarından biri de, muhalif düşünceleri ifade edenlere yönelik akıl almaz suçlamalar ve mahkeme kararları karşısındaki ‘genel’ kayıtsızlık. Hatta, düşünme eyleminden hazzetmemek.
Muhtelif salgın hastalıkların ABD’deki Musevilerin ‘oyunu’ olduğunu düşünen birinin, bir insanın yazdığı yazıyla, yaptığı haberle ya da bir basın açıklamasında dile getirdikleriyle terörist olabileceği (terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt üyesi olarak…!!!) iddiasını kabullenmesi kolaylıkla mümkün oluyor. Birbirine çok yakın düşünme biçimleri bunlar.
Virüsü laboratuvarda üretip Çin’in bir bölgesine salmışlar… Bir yazar subliminal mesaj yoluyla darbe… İki yargıyı da makul kabul etmek, sağlıklı kanaat oluşturmak için gerekli hasletlere sahip olmamakla mümkün. Ve ikisi de, düzgün muhakemenin sonucu olan düşünceden ölesiye korkan muktedirlerin çok ama çok hoşlanacağı türden yargılar.
Sınırları uluslararası hukukça, sözleşmelerle belirlenmiş düşünce ve ifade özgürlüğünü, söz konusu makul sınırlar ‘dışında’ dizginlemeye çalışmak, olsa olsa karnından konuşan ve korkuyla yaşayan sahtekâr bir toplum ortalaması yaratır. Düşüncelerini dile getirmekten çekinen bir insan kadar alçalmaya müsait biri var mıdır? Bireysel korkuların varacağı yer, riyakâr ve tehlikeli insan kalabalığıdır.
Şiddete, savaşa, ırkçılığa vb. davet etmeyen, bu suçlara doğrudan ilişkisi kurulamayacak düşünce, yasaklanamaz ve tehdit kabul edilemez. Hukuka aykırılığı bir yana, saçmadır. İnsan, saçma sapan yaptırımlar uygulandığında da düşünmeyi sürdürür. Korksa da, cezalandırılsa da düşünme faaliyeti devam eder. Herhangi bir TCK ya da TMK hükmüyle zihinsel faaliyeti engellemek mümkün mü? Tarih boyunca hiç olmadı, bundan böyle de olmayacak.
Şiddetle bağı olmayan düşünceden suç yaratılması, konjonktürel intikam duygularını tatmin etmek dışında işlev görmez. Bir günün düşünce suçlusu, başka bir günün kahramanıdır. Bir ülkede 25 yıl cezaevinde tutulan insan, günü gelir ırkçılık karşıtlığının sembolü devlet başkanı olur ve tüm dünyanın saygısını kazanır, başkentlere heykeli dikilir. Bir başka ülkede şiir okuduğu için ifade hürriyeti ihlal edilip cezaevine gönderilen siyasetçi, “Muhtar bile olamaz” diyenlere inat cumhurbaşkanı seçilir.
Hal böyleyken, AİHM tarafından da mahkûm edilmiş çok tartışmalı yasa hükümlerine ve ileri derecede bağımsız yargının yorumuna bakıp şiddetle bağı olmayan ‘düşünceyi’ mahkûmiyette ısrar etmek, her zaman olduğu gibi, bir süre sonra ısrar edenleri mahcup edecek. Her zaman olduğu gibi.
Salgın hastalık sırasında yazarları, gazetecileri cezaevine kapatmak, ipe sapa gelmeyecekleri bırakırken onları tutmaktaki izan dışı ısrar. Bir kadının yüzüne asit atan ya da bir çocuğu taciz eden herif serbest kalacakken, siyasetçileri ve yazarları cezaevlerindeki salgın riskiyle baş başa bırakmak…
Bir süredir kampanya yapılıyor infazda ‘adalet’, ‘eşitlik’ için. Hiç olmaması gereken mahkûmiyetlerin infazından söz ediyoruz. Hiç olmaması gereken mahkûmiyetler.
Ne yazık ki kamuoyu genelinin pek umursadığını sanmıyorum söz konusu talebi. ‘Düşünce’ ve ‘suç’ sözcüklerinin yan yana getiriliyor oluşuyla meşgul olmuyor büyük çoğunluk. Düşünmek ve haliyle ‘düşünce özgürlüğü’ Türkiye halkının ihtiyaç listesinde çok sonlarda ne yazık ki. İnsanlar ekmek derdinde ve o derde ‘özgürlük’ olmadan çare bulunamayacağı anlatılamadı şu ana dek.
Gündemdeki teklifi (çok büyük olasılıkla) kabul edecek olan iktidar bloku ise nicedir kendi milletini seçmiş durumda. Muhalefet “Allah bir” dese karşı çıkıyorlar. Daha dün, ‘sağlıkta şiddet yasasına’ dair öneriyi reddettiler. Şu koşullarda. Şu koşullarda. Şu koşullarda.
Üstelik itirazı yöneltenlerin infazda eşitlik talep ettikleri mahkûmlar ‘solun’ farklı renklerinden. Haliyle iktidarın ‘muteber halk’ tanımı içinde dahi değiller. Sağ görüşlüler de ‘düşünce suçlusu’ olmuyor genellikle!
Dolayısıyla, yanılmayı dilemekle birlikte umutlu olamıyorum infazda adaletin sağlanacağı konusunda. Başka pek çok hayati konuda olamadığım gibi.
Türkiye vasatının ‘düşünce ve ifade’ özgürlükleri konusunda ciddiye alınabilir bir kaygısı yok. Hiç olmadı. Kendisiyle ve kendi dışındaki evrenle kurduğu sağlıksız ilişki nedeniyle olsa gerek, düşünce ve ifade hiçbir zaman öncelikli değer kabul edilmedi. Özgürlük, bir azınlığın, sürekli sorun çıkardığı varsayılan ve düşmanlık beslenen bir azınlığın, şımarıkça kaygısı olarak düşünüldü.
Bir yandan bilmediğimiz konularda komplo teorilerine sığınıp, diğer yandan açıkça söyleyemediklerimizi fısıldayarak, dedikodusunu yaparak, karnımızdan konuşmayı hiç sorun etmeyerek… Samimiyetsizliğimizle barışık… Yaşıyoruz işte.
Seyretmeniz dileğiyle: Gündemdeki yasa tasarısının anayasaya aykırılığı ve ayrımcı niteliği, İnsan Hakları Okulu’nun bu kaydındaki kadar iyi anlatılabilirdi ancak. İhmal etmeyiniz.
Okuma önerisi: Fikret İlkiz’in ayrıntılı bir değerlendirmesini ve daha genel bir itiraz yazısını buraya bırakıyorum.
Ücretli izin ve infazda adalet! Ücretli izin ve infazda adalet! Ücretli izin ve infazda adalet!
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları












































































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.12.2025
23.11.2025
21.11.2025
14.11.2025
30.10.2025
26.10.2025
12.10.2025
3.10.2025
14.09.2025
11.09.2025