Murat Sevinç
Başkaca yazı ve kitaplardan söz etmeye niyetli, biraz 'daldan dala' bir yazı...
Pahalı aracı içinde burnuna 'pudra şekeri' çektiğini iddia eden biri, CHP'li olsaydı, İslamcılarca onlarca yıl anlatılır, filmi dizisi çekilir, belediye panolarına reklam verilirdi. Bunların, 'olmayanı' dahi dillerine dolayıp anlatabilme becerileri herkesin malumu! Buna mukabil, konuyu gündemde tutanların derdi yalnızca bu ideoloji mensuplarının belirleyici niteliklerinden olan 'riyakârlığa' tepki göstermek değil kuşkusuz. Herkes asıl sorunun hızlı ve ölçüsüz zenginleşme olduğunu düşünüyor, haklı olarak.
Muhtelif bağlantılarına borçlu oldukları 'pahalı' yaşamlarıyla caka satan ahir zaman 'nargile cafe' görgüsüzleriyle, rüzgârda savrulan saçını toparlamaya çalışırken damat bakanı övmek zorunda hisseden büyük sermayedar arasındaki benzerlikler üzerinde durmanın yararına inanıyorum. Nasıl edinildiğini herkesin bildiği 'minik' servetleriyle sonradan görmelik yapan zibidilerin memlekete ve insanına verdiği zararın, devasa vergi afları için türlü dalkavukluktan çekinmeyen süfli büyük patron sömürüsünün yanında lafı olur mu! Türkiye kapitalizminin/burjuvazisinin tarihini biraz kurcalayanlar, o büyük servetlerin nasıl ve kimlere yaranılarak, hangi ayrıcalıklarla ve kimlerin mülküne 'el koyarak' edinildiğini de bilir.
Memleketin 'köklü ve şöhretli' sömürücüleri ile günümüz irili ufaklı kapkaççıları arasındaki fark, ilkinin koşulları iyi değerlendirip 'Cumhuriyet'in temel değerleriyle' çatışmadan hayatta kalabilmesi, mütemadiyen serpilip geliştiği yetmiş seksen yılda yontulup burjuvalaşabilmesi. Yeni yetmeler ise henüz lüks araç-tekne-rezidans aşamasında ve kusana dek yeme istekleri, tablo müzayedelerini görmelerini engelliyor.
Teşbihte hata olmazmış, kapitalizmin son yüzü olan neoliberalizm aşaması, gençken de katlanılmaz olup yaşlanınca iyice tahammül edilmez hale gelen baş belası insanları andırıyor. Belli ki sonu yaklaşan ama ölmemek için her şeyi yapan lanet biri (tabii ki erkek!) elinde TV kumandasıyla uzandığı kanepeden çoluk çocuğu haşlıyor, evin kadınına çemkiriyor, mevsimi gelmemiş meyve sebze yemek istiyor, hayatı aile için çekilmez hale getiriyor, bayram seyranda gelen konuklara en güleç ve munis yüzünü sergiliyor, başı sıkıştığında edepsizliğin küfürün bini bir para ve bir yandan aile fertlerini kendisinin vazgeçilmezliğine ikna etmek için türlü hokkabazlıklar yaparken, diğer yandan mirastan pay kapma hayali kuran erkekleri birbirine düşürüp kendi aralarında çatışmalarına neden oluyor...
İnsanı, yaşamın tasavvur edilebilecek her anında sömürmeyi hedefleyen ve geçmişinden farklı olarak artık hiçbir cazip vaat sunamayan bu ekonomik ve toplumsal-siyasal sistem, nasıl bir insan tipine dayayabilir sırtını? Örneğin, temsili demokrasiler krizde, diyoruz. Neden krizdeler? Neden klasik demokrasilerin başına ceberut yalancılar peyda oldu? Neoliberalizmin insanı nasıl serpildi, kimler besleyip büyüttü gerçekle bağını koparmış bu acımasız bireyi?
'Gerçek ötesi' denilen ve bir nevi yönetim ilkesine dönüşen 'örgütlü yalancılık,' 'postmodern' devrin sonuçlarından bir değil mi? Dünya bu noktaya biraz da, 'tek bir gerçek yok' propagandasıyla gelmedi mi? 'Doğru' ve 'gerçek' olguları bilinçli olarak tersyüz edilmedi mi! Sonuç; yalan ile doğrunun değer ve ağırlıkları arasındaki farkın neredeyse silikleşmesi, cahil ve ceberutların her gün sarf ettikleri onlarca yalanla yönetmeye devam edebilmesi. Bakın Trump gibi biri, mütemadiyen yalan söylemesinin karşılığında epeyce oy artırdı. 'Meydan artık bütünsel olanın değil, parçalanmışlığındır' diye diye, iyice serseme çevirdiler ahaliyi.
'Gerçek ötesi/yalancılık' konusunu bir kez daha düşünmeme neden olan, Oya Baydar'ın 80. yaşında kaleme aldığı salgın günlükleri oldu: “80 Yaş Zor Zamanlar Günlükleri” (Can). 80 yaşında bir edebiyatçının salgına ve salgın dolayımıyla hayata, geçmişe, günümüze bakışını etkileyici biçimde anlatırken, 'gerçeğin' giderek değersizleşmesi konusuna da değiniyor Baydar. Kendi salgın ve eve kapanma deneyimi ile ilgili çok hoş, öğretici ve moral bozucu tespitleri var. Günlüklerin sonunu kötümserce bitirmese de, yazarın genel gözlemi, bir distopyaya sürükleniyor olduğumuz. Hakikaten bunu düşündürten çok şey olup bitiyor yeryüzünde. Azgın, pervasız kâr hırsının sınır tanımaz yok ediciliği. İnsanı ve doğayı.
Örneğin, şu aşı meselesi... Değerli halk sağlığı uzmanı Nuriye Ortaylı, “Yetkin Report” sitesinde salgın yazıları kaleme alıyor ve sonuncusunun başlığı “Küresel aşı savaşları kimseye hayır getirmeyecek.” Okumanızı öneririm. Kapitalizmin acımasızlığını, aşı gibi tüm 'insanlığı' ilgilendiren bir konuda da görmek mümkün. Nitekim geçenlerde İngiltere Başbakanı Boris Johnson, aşılama konusundaki başarılarının arkasında 'kapitalizm' ve 'açgözlülük' olduğunu söyleyiverdi. Sonrasında pek sahip çıkamadılar bu patavatsızlığa ama, söz konusu 'ahlak' ancak bu kadar güzel dile gelebilirdi! Nuriye Ortaylı, 'medenî' ülkelerin aşı politikasında ne denli kıskanç davrandığını ve şirketlerin, Dünya Sağlık Örgütü'nün baskısına karşın şu ana dek 'kâra' öncelik vermekten vazgeçmediğinin altını çiziyor. Ortaylı'ya göre, “En son Hindistan ve Güney Afrika Cumhuriyeti’nin, Dünya Ticaret Örgütü’ne başvurarak Covidle mücadelede kullanılacak aşı, tedavi ve diğer teknolojilerin fikri mülkiyet haklarının pandemi kontrol altına alınana kadar askıya alınması önerisinin ABD, AB, Kanada ve Avustralya tarafından engellendiğini yazmıştık. Uzun uzun dayanışma nutukları atan politikacıların kapalı kapılar ardındaki marifetleri budur.” Yazar, şu âna dek 50'den fazla ülkede tek doz aşı dahi yapılmadığını hatırlatıyor. Bu nedenle, kapitalizm her şeyden önce bir 'haysiyet' sorunu.
Diğer makale, Duvar yazarı ve sevgili meslektaşım Mühdan Sağlam'ın güzel yazılarından biri. Haiti'de olanlar hakkında yazmış Sağlam: "Haiti halkı yenilirse biz de yenilmiş sayılır mıyız?” İlginç bir tarihe sahip Haiti. 19'uncu yüzyıl başındaki (18'in sonunda başlayan) eşsiz köle ayaklanması/devrimi çok etkileyici. Konuya ilişkin Dipnot'tan çıkan bir kitabı önermek isterim. Carolyn E. Fick'in “Haiti Devrimi: Aşağıdan Bir Tarih”. Mühdan Sağlam'ın 1987'den sonra ilk kez halkoylaması yapılacak Haiti'nin tarihi üzerine satırlarını okurken, bir kez daha kapitalizmin ve 'medeni' sömürgenlerin halklara neler yapabileceğini düşünüyor insan. Batı için sömürülecek topraklardan biri, on yıllardır sona ermeyen askerî darbe ve cuntalar tarihi, fiilî kölelikten kurtulamayan halk.
Bu berbat sistem de, diğerleri gibi 'uygun' insan ve kurumlara, 'kabullenmiş' ve 'onay veren' yığınlara gereksinim duyuyor tabii. Gelişmiş (demokratik) kapitalist rejimlerle diğerlerini ayıran farklardan biri, 'hukuk devleti' ilkesine sadakat, öngörülebilirlik vs... Doğru olmasına doğru da, hür dünyanın 'medeni' ülkeleri de, ne ırkçılıktan, ne ayrımcılıktan, ne dincilikten ve ne de gerektiğinde ölçüsüzce başvurulan devlet şiddetinden tam anlamıyla kurtulabildi (vazgeçebildi!) bugüne dek. Sistemin bekası için korunması gereken 'ayrıcalıklar,' eşit ve insanca yaşama izin vermedi, vermiyor.
AKP teşkilatında çalıştığı açıklanan genç birinin, pahalı aracında 'pudra şekeri' kullanırken çekilmiş görüntüsü yayıldı birkaç gün önce. Ardından başka görüntüler, lüks araçlarla, malum siyasetçilerle çektirilmiş fotoğraflar. Benzer görünen sayısız 'genç' var ortalıkta. Ankara'da özellikle Çukurambar ve büyük şehirlerdeki muadil semtlerde; 'mekânları' şereflendiren, ortalama yurttaşın hayalini kuramayacağı araçlar kullanan, koca popolarını aynı daracık kıyafetlere sıkıştırmış, çılgınca para harcayan bir tosun türü mevcut. İçlerinden yalnızca birinin (belli ki en beceriksiz olanın) 'görüntüsü' yayınlandı ve tanık olunan 'bolluğun' kaynağını tahmin etmek güç değil, herkes her şeyin farkında. Bunlar, parti-devletin delikanlıları ve herhangi biri, yönetenlerin nezdinde, örneğin memleketin muhalif akademisyenlerinin toplamından daha muteber konumda; ki bu durum rejimin içeriği ve kültürel iktidar mücadelesinde aldıkları yol hakkında epey fikir veriyor.
Söz konusu vasıfsız ve ayrıcalıklı insan tipi, bana kalırsa 'memleket kapitalizminin' de yüzlerinden birini temsil ediyor ve salgın esnasında insanlar canıyla meşgulken yalısının bahçesinde yaptığı egzersizin fotoğrafını paylaşan şımarık sermayedarın, tüm kamu ihaleleri alan müteahhitlerin (ya da örneğin bir şehri 'parsel parsel satan' siyasetçinin) neden daha fazla itibar hak ettiğini anlamakta zorlanıyorum. Belli ki musluk akarken elinde su tutmaya çabalayan bu genç parti çalışanı; örneğin OHAL'i coşkuyla kabullenmiş ve çokça yarar sağlamış, salgında kâr artırmış, emekçisini gece gündüz öldüresiye çalıştıran anlı şanlı patronlardan daha mı günahkâr! 'Utanmazlık' denildiğinde aklıma bu herifin burnuna çektiği (ve zararları-yaptırımı belli) madde değil, Osman Kavala'ya yapılanlar hakkında tek cümle kuramayan, kamu kaynakları olmasa evlerinin yolunu bulmaktan aciz 'iş insanlarının' yüz kızartıcı hali geliyor.
Bir çırpıda gözden çıkarılabilecek bu tip insanların temsil ettiği kesim ile 'cemiyet hayatının' simaları, Türkiye kapitalizminin farklı yüzlerini sergiliyor. Kolay ve hızlı servet edinmeye hevesli, 'davası' yolunda hangi 'güce' yaslanması ve yaranması gerektiğini iyi öğrenmiş parti çalışanı; kamu kaynaklarından pay kapmak için her şeyi yapmaya hazır 'saygın' sermayedardan daha amatör görünüyor bana...
Yazarlar
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.08.2025
24.07.2025
7.07.2025
4.06.2025
1.06.2025
18.05.2025
10.05.2025
1.05.2025
22.04.2025
24.03.2025