Mustafa ARMAGAN
Denazification. Dilimizde henüz bir karşılığı bulunmayan bu İngilizce terimin uygun bir çevirisi, ‘Nazilikten kurtarma’ veya ‘Nazisizleştirme’ olabilir.
Denazifikasyon terimi 2. Dünya Savaşı’ndan sonra Batı Almanya’yı ele geçiren Amerikalıların, eğitim sisteminden başlayarak hayatın her alanında Nazilerin kurmuş olduğu askerî disiplini andıran sistemi demokratik değerlere göre yeniden şekillendirmelerini anlatır. Artık 1870’lerde Bismark’la birlikte Almanya’yı birleştiren Junkerlerin koyduğu hedeflerin yerini liberal-hümanist değerler almalı, Hitler’de cisimleşen Üçüncü Reich’ın hedeflediği ordu-millet zihniyeti yıkılmalıdır.
Denazifikasyon 1945 sonrasında bütün hızıyla uygulandı ve “yeni” bir Alman gençliği yetiştirilmesi hedeflendi. Tarih eğitimi artık ‘Almanlık’ bilinci oluşturmak için değil, daha evrensel ve hümanist prensipler doğrultusunda verilmeliydi. Diğer dersler de değiştirilmeliydi tabii, zira PhillipLenard gibi Nobel Ödüllü Nazi fizikçileri bir “DeutschePhysik”, yani Alman Fiziği kurma yolunda tehlikeli adımlar atmışlardı; öyleyse bilimin evrenselliği üzerinde durulmalı ve Nazi Bilimi gibi riskli oyunlara girmelerinin önü kesilmeliydi.
JulianDierkes’in değerli kitabı “Postwar History Education in Japan and the Germany”de (Routledge, 2010) ortaya koyduğu gibi savaş sonrasında özellikle Doğu ve Batı Almanya ile Japonya’nın ve özellikle bireyler üzerinde bir suçluluk kompleksi oluşturarak ‘yeniden terbiye edilmesi’ yönünde yoğun bir çaba içerisine girilmişti ve bu projenin en önemli ayağı da tarih eğitimi olmuştu. Tarih üzerinden yeni bir “millî olmayan kimlik” oluşturulacaktı, zira hem Junkerler, hem Meijiler tarih üzerinden milli bir kimliğin inşasında akıllara durgunluk verecek başarılar kazanmışlardı.
İşte bir kaç yıl önce Frankfurt’a gittiğimde bütün kitapçı vitrinlerinde kuleler halinde karşıma çıkan Peter Watson’ın “The German Genius”u (Alman Dehası) savaş sonrasında hem Almanlara, hem de dünyaya bir umacı imiş gibi gösterilen Almanlığın (Germanness) 1870’lerden itibaren başlayan olağanüstü atılımının gerçekte “Avrupa’nın üçüncü Rönesansı” ve “ikinci Bilimsel Devrimi” olduğunu vurguluyor, Nazi dönemindeki bilimsel ve sanatsal başarılara da müstakil bir bölüm ayırıyordu (Simon and Schuster, 2010). Velhasıl bir yeni revizyonist tarihçiliğin başladığının ayak sesleri geliyordu kitapçı raflarından.
Demek ki, tarihçiler artık 1870-1945 dönemine Naziliği önceki ve sonraki Alman tarihinden ayırarak değil, Almanya tarihine bir bütün (longuedurée) olarak bakmakta, bir; tarihten kesilip atılmak veya gözden düşürülmek istenen dönemler yeni bir gözle incelenmekte, iki; tarih eğitiminin dayatmacı şeklinin her ikisinin de, Nazi-Japon şeklinin olduğu kadar Amerikan versiyonunun da ideolojik olduğunun altı çizilmekte, üç.
Peki bütün bu Alman muhabbetini niye yaptım? Anlayan anlamıştır ama açıklamakta mahzur yok: 1945 sonrası Almanya’sındaki “Denazifikasyon” ile 1923 sonrası Türkiye’sindeki “Deottomanizasyon”, yani Osmanlısızlaştırma arasında ciddi paralellikler var da ondan.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- 10 dakikada referandum tarihimiz
16.04.2017 - Ayak öptüren cumhurbaşkanından alın öptüren cumhurbaşkanına
9.02.2017 - Osmanlı hanedanının malları haraç mezat nasıl satıldı?
26.03.2017 - Çanakkale’de Kemalist mitolojinin örttüğü bir yenilgi
19.03.2017 - Sultan Abdülhamid Harf İnkılabı mı yapacaktı?
12.03.2017 - Eğitimde altın fırsat önümüzde duruyor
26.02.2017 - İskilipli Atıf Hoca’yı neden idam ettiler?
5.02.2017 - Kazım Karabekir harf inkılabına nasıl karşı çıkmıştı?
29.01.2017 - “Yeni tarih müfredatı”nda eski hamam eski tas
22.01.2017 - İnönü gazilerimize değil, Yunan harp malullerine 300 lira yardım etmiş!
15.01.2017
Yazarlar
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
erdal kaya
AK Parti Düzce İl teşkilatı geçmiş dönemde yaptığı hataları takrarlarsa vay Düzcenin haline