Yüksel TAŞKIN
Günümüz dünyasında bir inanç sistemine bağlı yaşamak oldukça zor. Seküler ideolojiler için de geçerli olan bu zorluk, dinler sözkonusu olduğunda daha da derinleşiyor. Çağımız, farklı köken ve inançta insanların yan yana yaşama zorunluluğunun zirve yaptığı bir çağ.
Kendi inançlarının mutlaklığına inananlar, farklı inanç sistemlerinin benzer mutlaklık iddialarına sahip mensuplarıyla yan yana yaşamak durumundalar. Bunun getirdiği relativizasyon (görecelileşme) baskısıyla baş edebilmek kolay değil. “Ötekilerle” benzerliğin keşfedilmesini daha da kolaylaştıran küresel zamanlarda, kendi biriciklik iddianıza inanabilmek ve bu inancı koruyabilmek, özellikle tek tanrılı dinler açısından büyük bir zorluk teşkil ediyor.
Dinlerin rekabet etmek durumunda oldukları rakipleri, sadece diğer dinlerle de sınırlı değil. Kendi hakikat iddialarına sahip seküler ideolojilerle de yarışmak zorundalar. Dinlerin en büyük rakiplerinden birisi de “liberal nihilizm”. Küreselleşmenin yükselen materyalist değerleriyle oldukça uyumlu, görünüşte çok-kültürlü, özde ise “her inanç sisteminin (seküler olanlar dâhil) eşit değersizlikte olduğunu” yaygınlaştıran bir anlayış, liberal nihilizm. Diğer ideolojiler gibi de yayılmıyor: Kitap sevmiyor ama görüntüden hoşlanıyor. Gündelik hayat pratikleri vasıtasıyla, mülkiyetçi bireyciliğin alanının giderek genişlemesiyle etkinlik kazanıyor. Bu hâliyle İslamcılık ve sosyalizm dâhil, modern ideolojilerin hepsini tehdit eden bir gündelik nihilizm pompalıyor.
Dinlerin küreselleşmesi, aynı dinin içerisindeki yorum farklılıklarını da artırıyor. Sınırları belli ve nispeten dünyaya kapalı bir ülkede, dindarların hangi dinî otoritelere bağlanacakları az çok belirgindir. Oysa küreselleşmeyle beraber, dinin yorumlanmasında da ciddi bir çoğullaşma ortaya çıkıyor. “Sokak vaizlerinden” oldukça donanımlı “televangelistlere” kadar, her arayışa uygun din yorumları öne çıkıyor. Aynı dinin belirli bir yorumuna yakın olanlar, diğer yorum biçimlerini tehdit edici olarak algılayabiliyorlar.
Elbette yukarıda bahsedilen relativizasyon süreci ve bundan kaynaklanan tehdit algıları, sadece göçmen Müslümanlar için sözkonusu değil. Günümüz dünyasında, görsel imajlar rahatlıkla evlerimize kadar sızabiliyor. Siz evinizde otururken de, yukarıda bahsedilen etkilerle karşı karşıya kalabiliyorsunuz.
Başka inanç mensuplarının yaşayışlarını yakından izleyerek, onlarla olan benzerliklerinizin farkına varabiliyorsunuz. “Ötekiler” hakkında, aracısız ve kendi başınıza fikir edinmek; kendinizi onların aynasında tartmak, her zamankinden daha kolay ve bir bakıma kaçınılmaz. Artık geçmişte olduğu gibi sadece size benzeyenlerden oluşan kapalı bir cemaatte yaşama imkânınız yok. Benim inancın kırılganlığı dediğim olgunun nedenleri bunlar.
Bazı İslamcılar, saf cemaat fikrine geri dönülerek bu çoklu tehditlerin aşılabileceğine inanıyorlar. Tehdit eden “ötekilerin”, yaşam ve görüntü alanlarından çıkmalarını istiyorlar. Daha da kötüsü, siyasal erk ellerindeyse, bu “temizliğin” baskı araçlarıyla yapılabileceğine inanıyorlar. Oysa bu artık mümkün değil. Ötekileri baskıladıkça, “temizledikçe” kendi içinizden yeni ötekiler çıkacak. Tam da bu nedenle, dindar veya seküler, ötekilerinizle beraber yaşamanın yollarını öğrenmeniz gerekiyor.
İnancımızı asıl zedeleyecek olanın, ötekilerin varlığı değil, kendi iç dünyamızda yapmaktan kaçındığımız hesaplaşmalar olabileceğini unutmamalıyız...
Yazarlar
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.04.2024
15.12.2019
26.07.2019
18.12.2017
27.09.2017
19.09.2017
10.08.2017
27.07.2017
10.07.2017
26.06.2017