Yüksel TAŞKIN
İnsan Mısır’da “yeni Mübarek olma” hayaliyle yanıp tutuşan General Sisi’yi görünce, tarihten hiç ders almayanların nasıl acılara yol açtıklarını düşünmeden edemiyor. Mübarek’in bile cesaret edemediği çılgınlıkları yapmaya girişenler, elbette duvara toslayacaklar. General Sisi gibi askerlerin iyi bir “sosyolojiye giriş” dersi almamış olmaları ne yazık. Kutuplaşmış Mısırlıların yüz yüze bakabilmeleri için bile uzun yıllara ihtiyaç var.
Oysa Tunus’un Arap Baharı sonrasında güç kazanan aktörleri oldukça ihtiyatlı davranmayı ve ne olursa olsun “masayı tekmelememeyi” becerdiler. Üç yıldır çok sayıda provokasyona maruz kalmalarına rağmen, 26 Ocak’ta Kurucu Meclis’ten yeni anayasalarını geçirmeyi başardılar. Mevcut 216 milletvekilinin 200’ünün yeni anayasaya evet demesi, ciddi meşruiyete sahip bir toplum sözleşmesi imzalandığını gösteriyor.
Elbette iyi bir anayasa yazmak tek başına yeterli değil. Bundan sonra da çok ciddi siyasi gerilimler yaşanacak. Ama Tunus’un siyasi aktörleri, başkalarının kendilerine dayattığı oyun kuralları yerine, kendi özgür iradeleriyle belirledikleri kurallarla yol alabileceklerini kanıtladılar.
Tam da bu nedenle Mısır’da saatler yine Tunus’a göre ayarlanacak. Tunus da, Cezayir gibi, perde arkasında askerlerin olduğu yarı otoriter bir başkanlık sistemine yönelseydi, General Sisi memnun olacaktı. Tunus Modeli’nin başarı kazanmasından memnun olmayacak ülkelerin İsrail, İran ve Suudi Arabistan gibi bir liste oluşturması da aslında çok şey anlatıyor. Bölgede yaşanan demokratik her gelişme, otoriterliğin süreklileşmesinde çıkarı olanları ürkütüyor.
Tunus, son üç yılda çok ciddi sınavlardan geçti. İki önemli seküler siyasetçiye suikast düzenlendi. Ardından Tunusluların daha önce şahit olmadıkları türden, askerlerine yönelik terör saldırıları yaşandı. Selefi gurupların mevcut süreci baltalamaya yönelik girişimleri, seküler çevrelerin İslamcılara ve Ennahda’ya yönelik kuşkularını artırdı. Mısır’da Temerrüd (İsyan) hareketinin yarattığı dalga ve ardından Mursi’nin devrilmesi, Tunus’taki kimi seküler çevreleri de etkiledi.
Bu süreçte Ennahda’nın seküler çevreleri rahatlatmaya yönelik bazı tavizleri gerilimi azalttı. Ennahda, Mısır’da İhvan’ın hatalarını ve bunun sonucunda askerin iktidarı gasp etmesini iyi analiz etmiş görünüyor. “Araba devrilmesin” diye zamanında verilmiş bazı tavizler, anayasayı da kurtarmış oldu.
Ennahda, kısa süre önce bağımsız bir hükümetin kurulmasını kabul ederek ülkeyi rahatlattı. Parti’nin önkoşulu, Kurucu Meclis’in anayasayı tamamlamasıydı. Seküler aktörler ve İslamcılar arasındaki arabuluculuk faaliyetlerinde Tunus’un sol eğilimli Genel İşçi Birliği’nin (UGTT) de ciddi katkıları oldu. Yine insan hakları mücadelesinden gelen, sol eğilimli mevcut Cumhurbaşkanı Mazruki de Ulusal Diyalog sürecini destekleyerek, yapıcı bir rol üstlendi. Kimi çevreler Mazruki’yi “İslamcılara çok tavizkâr davranmakla” eleştirdiler.
Tunus’un bundan sonraki sınavı, yıl sonunda yapılacak genel seçimler olacak. Devrim, ülkenin yakıcı yoksulluk sorunlarına, sahil ve iç bölgeler arasındaki ciddi iktisadi ve kültürel farklılıklara henüz ilaç olamadı. Özellikle AB’nin Tunus’un iktisadi sıkıntılarına çözüm bulmak adına aktif rol üstleneceğini öngörebiliriz. Anayasanın içeriğine dair yorumlarımızı başka bir yazıya bırakalım...
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.04.2024
15.12.2019
26.07.2019
18.12.2017
27.09.2017
19.09.2017
10.08.2017
27.07.2017
10.07.2017
26.06.2017