Yusuf Ziya DÖGER
(Şafii Zazaların Din Anlayışını Biçimlenmesine Dair Sosyolojik Bir Deneme)
İnsanın zihinsel şekillenişi toplumsal yapının işleyiş biçiminde saklıdır. Toplum bireylerini oluşturduğu pradigmal formlara uygun biçimde harmanlamaya çalışarak şekillendirir. Toplum, biçimlendirdiği değerler dizisini benimsemeyenleri ise ötekileştirerek yok saymaya çalışır. Dolayısıyla toplumlar varoluşlarını ete/kemiğe bürüyebildikleri bu değerler dizisiyle devam ettirirler.
İnsan, toplumsal yaşam formları tarafından çepe çevre sarmalandığı için kendisine ait bireysel varoluşunu gerçekleştirme uğraşı verdiğinde genelde toplumsal değerler dizisine ait reddiyelerle karşı karşıya kalır.
Toplumun anlaşılması ve tanımlanması ancak oluşturduğu değerler dizisi ve reddiyeler üzerinden okunabilir. Dolayısıyla toplumsal yapıların yaşam sürecinde oluşturduğu farklılıkların gerekçelerini kavramak için toplumun bireyi şekillendirme biçimine yerleşen temel unsurları ele almakla mümkün olur.
Kürtlerin toplum yapısının biçimlenmesinde dini öğelerin ağırlık taşıdığı konuyu ele almış tüm araştırmacıların ortak kanaatidir. Ancak bu şekillenmede Şeyh ve Mollalara ait etkinlik alanlarındaki yapıların da birbirinden farklılıklar arzettiği kolaylıkla görülebilir.
Bu etkinlik alanlarındaki toplumsal şekillendirmelerin birbirinden görece farklı olmalarının temel nedenleri irdelediğinde ise önemli verilere karşılaşılır.
Kürt toplumunun bir bölümünü oluşturan Kırd/Zazalara ait toplumsal şekillenmede de dini öğelerin asıl belirleyici faktör olduğu kolaylıkla görülebilir. Zazaların toplum yapısının biçimlenmesinde mezhepsel bağlılık önemli ölçüde belirleyici nitelik olduğu görülür.
Konu özelleştirerek ele alındığında Şafii mezhebine mensup olan Zazalar arasında da önemli yöresel farklılıkların var olduğu görülür. Bu anlamda Piran, Hani, Lice, Palu ve Bingöl merkez ile Genç (Dareheni) ve Solhan'a(Boghlon) ait yöresel farklılıklar göze ilk çarpanlardır.
Şafii mezhebine bağlı bu yörelerdeki toplumsal kesimler üzerinden sosyolojik okumalar yapıldığında, toplumsal yapı farklılaşmasının temelinde Şeyh ve Mederese Mollalarının oluşturduğu etkinliğin belirleyici olduğu kolaylıkla görülür. Şeyhlerin etkinlik alanları genelde bu kesim içinde daha yaygın ve geniştir. Çoğu zaman medrese etkinlik alanları üzerinde de belirleyici unsur oldukları dikkatten kaçmaz.
Şeyhlerin muntesibi oldukları tarikatlar varoluşlarını devamlı kılmak için biat kültürünü önceleyen kurumlar oluşturma zorunluluğu hissetmişlerdir. Bunun gerekçeleri tasavufi anlayış içersinde aranmalıdır.Tarikat bütünlüğünü muhafaza etmek için yapıda disiplini ve hiyerarşik hegemonyayı öne çıkararak varoluşunu gerçekleştirmeye çalışır.
Dolayısıyla tarikat Şeyhleri toplumda tutunmak ve var olabilmek için alabildiğince pragmatist bir tavır geliştirmek zorunda kalmışlar. Bununla biçimlenen toplum yapısı da dini referanslar açısından daha negatif ve tutucu niteliktedir. Toplumda oluşma ihtimali olan farklı anlayışlara karşı tahammülsüzlük daha belirgin ve ötekileştirici karakter taşımıştır.
Bu durm şeyhlerin etkinlik alanlarındaki toplum biçimşlenmesinde bireyselleşmenin gerçekleşmesini engelleyen önemli bir veridir. Mürid anlayışının gelişmesi beraberinde mutlak itaati getirmiştir ki toplum yapısı farklılıklara kapalı hal almıştır.
Aslında içerikte özgürlükçü olduğu iddia edilen tasavvufun pratikte şeyhe ve dergâha mutlak itaati emreden ikircikli tavra sahip olması kendi içerisinde bir nevi çelişki taşımasına da yol açmıştır.
Tarikat ekollerinin, pragmatik olması kadar geliştirdiği öğretilerin toplumsal yaşam alanındaki yetersizliği nedeniyle de farklı akımlar tarafından etkilenmeye müsait bir etken oluşturmuştur. Ki bu etkilenmelerin toplumsal karşılık alanında zıddına dönüşebilme ihtimali de her zaman tarikatların bağrında bulunur haldedir.
Bu nedenle Cumhuriyetin Modern eğitim kurumlarına dahil olan şeyhlerin etkinlik alanlarındaki gençlerin toplumsal yapıdaki işleyiş çelişkisini fark etmeleri daha kolay olmuştur. Bu aslında yapının varlığını idame etmesiyle doğrudan ilişkili bir olgudur. Buna rağmen süreç içerisinde Kürtlük bilinci şeyhlerin etkinlik alanlarındaki gençler arasında daha erken dönemlerde filizlenmiştir.
İkircikli yapı bu yörelerde Kürtlük bilincine ulaşan gençlerin ters kimlik geliştirerek sol tandanslı düşüncelere daha yakın olmalarına yol açmıştır.
Buna karşılık şafii mezhebinin üzerine inşa edildiği "şeriatta yazılı olmayan hallerle ilgili halkın örf ve ananeleri şeriattan bir baptır" içtihadı medrese ekolünün diğer ekollere oranla daha özgürlükçü bir zihniyet geliştirmelerine yol açmış olmasına rağmen, medrese geleneğinde gelen Molların büyük bir kesimi İslamın geleneksel bilgi edinme anlayışını/ epistemolojisini ve metodolojisini benimseyerek yetişmişlerdir.
Ancak Molların etkinlik alanlarındaki toplum biçimlenmesinin daha muhafazakâr olmasının nedeni de medreselerin eğitim içeriğinde aranılabilir. Mufredatta yer alan temel eğitim alanlarından Kelam, Hadis ve Fıkhın statik nitelikleri gereği kolay değişmemeleri etkili olmuştur.
Bu nedenle Mollaların etkinlik alanlarındaki toplum biçimlenmesinin muhafazakâr olması da Mollaların düsturlu olmalarında aranmalıdır. Ki Mollalar Kürtlerin/Zazaların geleneksel dini reflekslerine aykırı görüş beyan etmekten de mümkün mertebe sakınmışlardır. Fakat Kürtlerin sahip oldugu geleneksek İslami yapıları revize etmekten çekindikleri de bir gerçektir.
Oluşan muhafazakâr tutum Mollarların etkinlik alanlarıda Kürtlük bilincinin uyanışını bu nedenle geciktirmiştir. Medrese geleneğinden koparak Cumhuriyetin modern eğitim alanına dahil olan gençlerin Mollaların düstürlü tavırlarından dolayı farklı kimlik arayışına girmelerine de engel oluşturmuştur.
Bu etkinlik alanlarından çıkan gençler İslami gelenekle barışık olmalarından dolayı Türkiyedeki İslami yapılara entegre olmakta zorluk çekmediklerinden Kürtlük bilincine ulaşmalarıda gecikmiştir. Ki bu aslında gençlerin farkındalık oluşturamamalarından değil, muhafazakâr tutumun onlar üzerindeki etkisinden kaynaklanmıştır.
Bu iki ekole ait anlayışın nispeten dışında kalmış Şafii Zazaların yoğunlukta olduğu yörelerde ise son zamanlarda İslam motifleriyle bezenmiş dar görüşlü ve ötekileştirici düşüncelerin ravaç bulması da işin başka bir boyut oluşturmaktadır.
Bu düşüncenin yaygınlık kazandığı yerler dikkatle ele alındığında geçmişten gelen süreçte bile tarikat ve medrese geleneğinin en az etkilik kazandığı yerler olduğu kolaylıkla görülebilir. Bu nedenle etkinlik alanları dışında kalan yerlerdeki gençlerin Cumhuriyetin modern eğitim alanlarına girmelerinde rotasız kalmalarına yol açmıştır.
Dolayısıyla bu gençlerin uçlara kayma ihtimali diğerlerine göre kolay olmuştur ki eylemlerinde sürekli bir ifrat durumu sergilemektedirler.
Sonuç: Medrese ekolü prensiplerde disiplin isterken, tarikat ekolü prensipte mutlak itaati ister. Aslında tarihsel süreç bakımından Kürtlük bilinci öncelikle Şeyhler ve Mollalar arasında gelişmiş olmasına rağmen bağlı oldukları ekollerin zamanla varoluşlarının devamı açısından geliştirdikleri bakış nedeniyle sönükleşmiştir. Belki de bunda 1925 ve sonrasında etkinlik alanlarında oluşan travmaların etkisini aramak daha doğru olacaktır.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları











































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.05.2018
21.02.2018
13.10.2017
24.09.2017
27.03.2017
27.02.2017
16.02.2017
31.01.2017
28.01.2017
22.01.2017