Yusuf Ziya DÖGER
Kürdlerin tarihsel açmazı
Kürdler açısından tarihsel açmazın kilit noktası “alan koruma” düşüncesinde yatmaktadır. Günümüz siyasal Kürd yapılarında bile etkileri görülen “alan koruma” duygusunun dayandığı tarihsel alt yapının gözden ırak tutularak yapılacak her okuma yanlış analizlere yol açacaktır. Sosyolojik olarak o dönemin koşullarında bunu anlamak belki mümkündür. Çünkü bağımsız yapılanmasını toprakla ilişkilendirerek kurulan sosyal yaşam alanı ona merkezi otoriteye karşı avantaj sağlarken, aynı zamanda diğer bağımsız yapılanmalardan destek ihyacını da sıfırlamaktaydı. Nedenine baktığımızda ise sahibi olduğunuz ve size ait olan bir yerleşkenin var olması ve sizin bu yerleşkeyi başkasıyla paylaşmak istememeniz anlaşılabilir bir noktadır. Bu durum Kürdler açısından tarihsel birliktelik duygusunun önündeki açmaz haline gelerek zamanla zayıf duruma düşmeye yol açmıştır.
Dolayısıyla Kürdler'in dönemin önemli bir sorunu olarak ortaya çıkan “millet” olma duygusu etrafında birliktelik kuramadıkları sonucunu ortaya çıkmaktadır. Burada şu ileri sürülebilir. Demek ki geleceği okuma becerisine sahip olmayan bir toplumdu. Evet, bu denilebilir ama kısmen Ön Asya toplumlarının iki devleti -İran ve Osmanlı- haricinde bu öngörü üzerinden hareket etme becerisi gösteren bir toplum var mı ki o dönemde. İçinde yaşanılan dönem dikkate alındığında herkes için aynı veriyi üreten bir koşulun Kürdler'in önünde engel oluşturduğunu nasıl ileri sürebiliriz. Demek ki sorun iki toplum içinde dinsel aidiyetlerden öte bir sorundur. Sosyolojik verileriniz bir şeye sahip olmaya elverişli değilse ne kadar uğraşırsanız uğraşın o veriyi oluşturma imkânı elde edemezsiniz. O zaman yapılması gereken eleştiri sosyolojik verilerin doğru kanalize edilmediğine olmalıdır. Yoksa eleştiriler sosyolojik veriyi oluşturma yerine daha derin ayrışmaların sebebi olarak karşımıza çıkar.
Yine şu da sorulabilir bir sorudur. Ermeni aydınlanması üçüncü aşamayı yaşadığı bu dönemde Kürdler neden bunu öngörme zahmetine bile katlanmadılar? Burada unutmaması gereken Dünyaya dağılmış Ermeniler'in Ön Asya toplumlarına göre daha avantajlı olmalarıdırlar. Her taraftan haberdar olma avantajına sahip ve bunun üzerinden gelecekte kendilerini bekleyen tehlikeyi öngörmeleri pekâlâ mümkündü. Ontolojik varlıklarına karşı oluşan kaygının farkına buradan varmaları ve onu taşımaları doğaldı. Ancak benzeri bir kaygının Kürdler üzerinden kendisini hissettirmediği realitesi orta yerde duruyorken sorunu dinsel aidiyet üzerinden okumanın kısır döngü olduğunu fark etmek gerekir.
Tarih şuna şahittir ki diaspora toplumları her zaman yerel dinamiklerden daha güçlü bir varoluş endişesine sahip olmuşlardır. Bu duygu onlara varoluşlarına yönelen tehditleri herkesten daha önce sezme becerisi geliştirmiştir. Bu tespiti iki olgu üzerinden ele almanın faydası var. Birincisi Yahudi toplumunun diaspora üzerinden geliştirdiği tutumdur. Bu onlarda tarihsel süreçte bulundukları yerlerde bilim ve felsefi düşüncelerin öncüsü olma niteliğini kazandırırken, aynı zamanda varoluşlarının devamı için olmazsa olmaz olan İktisadi gücü eline geçirme duygusu oluşturmuştur. İkincisi ise, bu yüzyılda öncelikle biyolojik varoluş endişesiyle diasporaya çıkmak zorunda kalan Kürd eşrafıyla ve sonradan benzer gerekçelerle ahaliden çıkanlarda dâhil edildiklerinde ontolojik varlığın bir parçası olan dil üzerinden geliştirdikleri savunma mekanizmaları bu konuda dikkate alınmaya değer bir noktadır. Ki o tarihsel dönemde Kürdler'in böyle bir sorunu olmadığı gibi varlıklarını tehdit eden ve onları yok oluşa sürükleyen bir durum da söz konusu değildir. Dolayısıyla Ermeniler gibi korunma duygusu geliştirmeleri tarihsel dönemin ruhuna aykırılık arz ederdi.
Ermeniler'in “sekülerleşme ve uyanış” dönemini yaşadıkları zaman diliminde Kürdler için ilk kez varlık sorunu kendisini hissettirmeye başlamıştır. Ermeniler'in üç yüzyıl önce başladıkları ve temelde varoluşu korumaya yönelen tutumları anlaşılabilir hale gelmiştir. Ancak Kürdler için bu zaman diliminde Ehmedî Xanî feveranlarını görme zemini oluşmuş fakat sözü edilen tarihsel açmaz olan “alan koruma” duygusu yine geçit vermeyen duvar olarak kendisini hissettirmiştir.
Bu nedenle söz konusu dönemde Kürdler için birlik duygusu yerine kendi alanlarını koruma sorununu öncelemiştir. Yani 1808 Osmanlı merkezileşme projesi Kürdler'in var olan statülerine yönelerek Aşiretler üstü Kürd Konfederasyonların çözülmesini hedeflemiştir. Konfederasyonların çözülmesi Kürdlerde “milli birlik” ruhunun gelişmesini gerektirirken dünyada ve Osmanlı’da baş gösteren olaylar Kürdleri daha dar kapsamlı olan alan korunma duygusuna yöneltmiştir. Elbette bu durumun oluşmasında etkili olan tarihsel verileri sıralamakta fayda vardır.
Çevresel olayların Kürdler ve Ermenilere etkisi
- 1829 Yunanistan’ın bağımsızlığı ve Avrupa devletlerinin tutumu. Avrupa devletlerinin Yunanistan lehine tutum takınmaları Osmanlı Müslüman tebaları arsında var olan dinsel aidiyet duygusuna dayalı bağın kuvvetlenmesinde rol oynamıştır. O dönemde Müslümanlar arasında etnisiteye dayanan düşünce yerine daha çok İslam milletini önceleyen düşüncenin ön plana çıkışı duygusal olarak Kürdler'in Osmanlı’dan kopuş düşüncesi önünde önemli bir engel olmuştur. Ki buna ilk kez dikkat çekenin ancak 1913-1914’te Mele Selim olmasını göz önüne aldığımızda etkinin ne kadar önemli olduğu görülecektir.
- Fransa’nın 1798- 1801 Mısır işgali ve 1805 yılında Kavallı Mehmet Ali Paşa tarafından kurulan Mısır Hidiviliği’nin daha sonra Osmanlı'ya savaş açması. Botan Beyi Bedirxan Beyin bu savaşta Osmanlı'dan yana tutum takındığı herkesin malumudur. İç sorunlara rağmen -Kürdler'in merkezi otoriteyle denetim altına alınma çabası- Hilafeti uhdesinde barındıran Osmanlı'nın zelil düşmesi Kürdler tarafından istenmeyen bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunun da kabul edilebilir bir durum olduğunu savunmak elbette abesle iştigaldir. Dönemsel koşullar buna imkan oluşturmamıştır.
- 12 Haziran 1828’de Anapa’nın Ruslar'ın eline geçmesi üzerine, kentteki Adıgelerin göçüyle başlayan ve birinci dünya savaşı sonuna kadar bir şekilde devam eden göç dalgası. Bu göç dalgası doğal olarak Kürdler üzerinde tedirginliğe yol açmış ve buna sebep olan Rus Çarlığı’nın genişleme duygusu Kürdler'in, Osmanlı etrafında bütünleşme duygusunda etkili olmuştur. Kürdler Transkafkasya halklarının yaşadıklarına şahit olduklarına olup Rusya’ya karşı durma imkânları da olmadığına göre Osmanlı ile birlikte hareket etmenin daha doğru olacağına karar vermişlerdir. Siyasal olarak bunun yanlış tercih olduğu elbette eleştiri konusu yapılabilir. Ancak dönemin ruhu buna izin vermemiştir. Örneğin Şeyh Said’in oğlu ve hareketin önemli komutanlarından olan Şeyh Ali Rıza daha sonra çok kez şunu ifade etmiştir. “Keşke Ruslar'ın sömürgesi olsaydık.“[1] demiştir. Bu şunu ifade ediyor. Bir toplumun merkezi otorite ile farklılaşması ne kadar artarsa sosyolojik olarak ondan ayrışması o kadar kolaylaşır.
- Anadolu ve Kürdistan illerinde yer alan Ermeniler'in hareketlenmesi ve bu konuda Rusya da dâhil olmak üzere Batılı devletlerin Ermeniler lehine tutum takınmaları. Bu sürecin 1921 yılına kadar canlı tutulması Kürdler'in, Osmanlı tercihinin en önemli nedenidir. Çünkü Rusya ve Batılı devletlerin Ermeniler konusunda takındıkları tutum doğrudan doğruya Kürdleri ilgilendiriyordu. Kürdler olası bir Ermeni devletinin kendi toprakları üzerinde inşa edileceğinin bilincindeydiler ve bu nedenle Ermeniler'in güçlenmesi taraftarı değildiler. Bunun için de Osmanlı’nın zayıflanması veya bu konuda zaaf içinde olması halinde kendilerine dokunacak sorunların oluşacağını biliyorlardı.
1808 sürecinden 1925 sürecine kadar Kürdler’in, Osmanlı -Türk- yönetimine dair oluşan olumlu algılarının yanı sıra artık başımızın çaresine bakmalıyız anlayışının da yer edindiğini gösteren yüzlerce veri bulmak mümkün. Şeyh Ubeydullah Nehri, Şeyh Ahmet ve Abduselam Barzaniler, Mele Selimi Dimilli, 1910 ve 1911 Kör Hüseyin Paşa, Koçgiri, Azadi Cemiyeti ve Şeyh Said bunlardan sadece birkaç örnektir. Meşruti yönetimler arasında yer alan Sultan Abdulhamit politikaları bu kıpırdanışın farkında olduğu ve bunu çözme adına “alan koruma” duygusuna katkı sunmak amacıyla oluşturulan Hamidiye Alaylarını görmeden dönemi anlamak mümkün değildir. Abdulhamit’in çözüm anlayışında iç düşman olarak telaki edilen Ermenilere karşı en uygun çözüm olarak ortaya konulan Hamidiye Alayları’nın Kürd milli bilincinin törpülenmesine etkisi büyük olmuştur. Bunun yanın da tarihsel açmaz olan “alan koruma” duygusunun pekiştirilmesine katkı sunduğu gözden uzak tutulmamalıdır.
1908- 1918 yılları arasındaki İttihat ve Terakki yönetimleri döneminde de durumun çok farklı olmadığına dikkat etmek gerekir. Kör Hüseyin Paşa olayında takınılan göz yumucu tutuma bakılmasında fayda vardır. Ancak İttihat Terakki’nin bir nevi iktidar ortağı olan Ermeni Taşnaksutyun’un bu dönemde merkezin yerel idarecileri üzerinde etkin olmaları kısmen Osmanlı'dan yana tutum almayı etkilemişti. Fakat 1914 Mele Selim olayında bu etkiyi görmek mümkün değildir Çünkü Kürd ve Ermeni ittifakını gözeten milli bir hareketti. Nedense ne Kürdler tarafından ne de Ermeniler tarafından dönemli oranda dikkate alınmadığı da yaşanan sonlarla anlaşılmaktadır. Ancak burada da asıl belirleyici olan tutum Balkan savaşları olmuştur.
Balkan savaşlarında kaybedilen topraklardan Anadolu’ya akın eden Müslüman göçlerinin yanında Birinci Dünya Savaşı’nda Kuzey Kürdistan’ın neredeyse tümünün Rus işgali altına girmiş olması Osmanlı'dan yana tutum takınmada etkili olmuştur. Özellikle Birinci Dünya Savaşı sırasında yaşanan sefalet ve felaketlerden dolayı muhacir olan Kürd toplumu Ermeni devletinin inşa edilme tehlikesinin varlığı nedeniyle Osmanlı’dan yana tutum almada etkili olmuştur. Kısaca varlık sorunun biyolojik var kalıma indirgendiği bir dönemde sosyal taleplerin anlamsızlığı ortada dururken bunlara odaklanmanın akıl karı olmayacağını unutmamak gerekir.
Sonuç yerine:
Tanzimat’la birlikte Osmanlı'nın taşrayı merkezileştirme projesi taşra da tutunabilme adına fiili ve silahlı âdemi merkeziyetçi yapılanmaların oluşmasına göz yummuştu.[2] Şeyh Ubeydullah Nehri başkaldırısının 1880’de son bulmasından sonra ve özellikle Hamidiye Alayları’nın oluşturulmasıyla bu âdemi merkeziyetçi Kürd yapılarının Saray icazetine girdiklerini unutmamak gerekir. Abdulhamit’in tahtan indirilmesiyle bu yapıların temel endişesi ellerindeki imtiyazları kaybetme korkusu olacaktır. Bu çerçevede Hacı Musa Bey, Kör Hüseyin Paşa, İbrahim Paşa Milli gibi Hamidiye Alayları’na sahip olanlarla çeşitli dinsel otoriteler Meşruti yönetime hem mesafeli durdular hem de kısmen Kürdlük bilinci üzerinden isyan ateşi yakmaya başladılar. Kör Hüseyin Paşa olayında[3] olduğu gibi İttihat ve Terrakki tam da bu nedenler üzerinden attığı adımdan geri dönmek zorunda kalmıştır.
Ermeni Meselesi'nin oluşturduğu kaotik durum ve kısmen de oluşan korku duygusunun Kürdler üzerinde etkili olması nedeniyle 24 Temmuz 1908 Meşruti yönetimin ilan edilmesi sonrasında Kürd aydınları tarafından İstanbul’da kurulan Kürd Teavün ve Terakki Cemiyeti üyeleri özellikle Osmanlı ile birliktelik noktasını ön plana çıkardılar.[4] Tüm bunlar yan yana konulduğunda Osmanlıcı tutum takınmak sadece Ermeni Meselesi ile de bağlantılanamaz elbette. Osmanlı'nın içine düştüğü durumdan kurtarılması ve Meşruti yönetimin verdiği sözlerle de bağlantılıydı. Dolayısıyla sorunun diyalog yoluyla çözümlenmesi amaçlanmıştı. Daha sonra ise kurulacak cumhuriyetin öncü kadrolarının verdiği sözler ve geliştirdikleri ikili ilişkiler de Kürdler açısından dikkate değer noktalar olarak karşımıza çıkmaktadır.
O halde sorun ideolojik tutum ile bağlantılanarak günümüzde bir kesime mal edilemez. Sorunun altında sosyolojik verilerin uygunluğu veya uygunsuzluğu bulunmaktadır. Sosyolojik hazır bulunmuşluğun olmadığı iki toplumdan söz edilmektedir. Bu toplumlar o etkiyi dikkate almadan sorunlarını çözmeyecek veri üretemeyeceklerini görmek zorundadırlar.
[1] Bu bilgi Kasım Fırat ile aramızda yapılan sohbetlerde birkaç kez geçmiştir.
[2] Detaylar için Tarih Vakfı Yurt yayınlarından 2015 te yayınlanan “1915 Siyaset, Tehcir, Soykırım” adlı derlemelerden Bozarslan, Hamit’in Tercirden Lozan’a Türkler, Kürdler ve Ermeniler adlı makalesine bakınız.
[3] Detaylar için Tarih Vakfı Yurt yayınlarından 2015 te yayınlanan “1915 Siyaset, Tehcir, Soykırım” adlı derlemelerden Abak, Tibet’in Kürd Politikasında Hamidiye Siyasetine Dönüş ve Kör Hüseyin Paşa Olayı, 1910-1911” makalesine bakınız.
[4] Seyyid Abdulkadir bölgede devam eden isyanlara son verilmesi amacıyla İstanbul’da bir kongre topladı. Daha sonra katı Kürdçü tutumuyla karşımıza çıkan Şerif Paşa bile bu dönemde liberal Osmanlıcı bir tavır takınıyordu.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
-
Haşmet BABAOĞLUİçerisini iyi anlamak için dışarıya bak! 9.09.2019 Tüm Yazıları
-
Esat KORKMAZYOLDAŞIM YAVUZ ÇANAK 29.08.2019 Tüm Yazıları
-
Ali KİREMİTCİDÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 13.07.2019 Tüm Yazıları
-
Tayfun TURANAYILANA GAZOZ, BAYILANA LİMON. 11.07.2019 Tüm Yazıları
-
Mustafa DAĞCIÖTEKİLEŞTİRMENİN ÖTESİ= DÜŞMANLAŞTIRMAK 3.07.2019 Tüm Yazıları
-
Gürkan-Zengin23 Haziran seçimleri: Bir vak’ayi hayriyye 25.06.2019 Tüm Yazıları
-
Serdar ESEN"Herşey Çok Güzel Olacak" mı? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Celal DENİZIRKÇILIĞIN TEDAVİSİ VAR MIDIR? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet AY14 Mayıs güzellemelerinin anlamı 15.05.2019 Tüm Yazıları
-
Salih TunaZincir sesleri 23.04.2019 Tüm Yazıları
-
Beril DEDEOĞLUİflas eden tüccar, eski defterleri karıştırırmış 27.02.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TığlıBu ne iki yüzlülük!... 26.02.2019 Tüm Yazıları
-
Nermin ALPAYİNSAN VE EKONOMİK DEĞERİ 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKSUUDİLER UNUTMAK İSTİYOR AMA OLMUYOR 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Ümit FıratBir mahalli seçim hatırası 15.01.2019 Tüm Yazıları
-
Murat AKSOYUnutmayalım yerel seçime gidiyoruz 11.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ekin GÜNBİR… İKİ… İZMİR MARŞIYLA KOŞ! 4.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet SeverTürkiye bu kadar tehdit ve hakaret eden bir Cumhurbaşkanı görmedi 18.12.2018 Tüm Yazıları
-
İbrahim SEDİYANİKirletme 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
Nadi ÖZTÜFEKÇİUlusal mı Ulusalcılık mı? 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
M.Şükrü HANİOĞLUDünya “biz”i parçalamak için mi savaştı? 26.11.2018 Tüm Yazıları
-
Cemil ERTEMEkonominin geleceğini simgeler anlatır! 31.10.2018 Tüm Yazıları
-
Amberin ZAMANCemal Kaşıkçı ve Türkiye’nin itibarı 10.10.2018 Tüm Yazıları
-
Mete YararCastle International 28.09.2018 Tüm Yazıları
-
Mehmet CANFilistin ulusal sorunu-II 25.09.2018 Tüm Yazıları
-
Leyla İPEKCİAile içi eğitimin maneviyatı (1) 18.09.2018 Tüm Yazıları
-
Ümit KurtTarihçi Kieser: Modern Türkiye'nin eş kurucusu Talat Paşa 17.09.2018 Tüm Yazıları
-
Güngör UrasABD’DE BORÇ KRİZİ 10.08.2018 Tüm Yazıları
-
Serpil Çevikcan24 Haziran sonrasındaki şema 30.05.2018 Tüm Yazıları
-
Hüseyin ÇAKIRVaatlerinizi sözleşme olarak imzalayın… 27.05.2018 Tüm Yazıları
-
Kürşat BUMİNLGS Türkçe: Çocuklarla dalga mı geçiyorsunuz? 7.02.2018 Tüm Yazıları
-
Yusuf Ziya DÖGERTürkiye Seçimlerinin Kilidi Kürdler 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Aslı AydıntaşbaşYaklaşan facia 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Özgür MumcuTutuklu yargı 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Arife KÖSEHawaii’den sonra nükleer savaş tehdidini yeniden düşünmek 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Güldalı COŞKUNSeçim kritiği desem de…. 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Ergün Diler23 gizli toplantı. 8.01.2018 Tüm Yazıları
-
Ceren KENARMusul sonrası DEAŞ 14.07.2017 Tüm Yazıları
-
Okay GÖNENSİNSertleşme mi normalleşme mi? 11.07.2017 Tüm Yazıları
-
İhsan ELİAÇIKDini çoğulculuk gereği kadından imam olabilir 23.06.2017 Tüm Yazıları
-
Adil GÜRHay Allah yine çenemi tutamadım! 16.04.2017 Tüm Yazıları
-
Hüseyin SARIBAŞHAYIR, YETER ARTIK! 18.02.2017 Tüm Yazıları
-
İlhan ÇETİNFiliz 22 gündür hayata tutunmaya çalışıyor... 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Mustafa ARMAGANÇankaya’nın karakutusu Latife Hanım mı? 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Süleyman YAŞARVatandaşın dövizini devlete dört katı faizle satıyorlar 26.07.2016 Tüm Yazıları
-
A.Turan ALKAN40 $, hem de ‘döge döge’ 15.07.2016 Tüm Yazıları
-
İhsan YILMAZÜmmetin ortak dili: İngilizce 13.07.2016 Tüm Yazıları
-
Bülent KORUCUÖzel haber bayramı 11.07.2016 Tüm Yazıları
-
Gökhan ÖZGÜNBen HDP’ye oy veriyorum… 28.06.2016 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLUYazmaya kısa bir mola veriyorum 17.04.2016 Tüm Yazıları
-
Cemil KOÇAKVe Türkiye ‘hayır’ diyor! 16.04.2016 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.05.2018
21.02.2018
13.10.2017
24.09.2017
27.03.2017
27.02.2017
16.02.2017
31.01.2017
28.01.2017
22.01.2017