Sezin ÖNEY
ODTÜ’deki gösteri ve polisin orantısız güç kullanımı, Başbakan Erdoğan’ın verdiği tepkiler...
Bütün bunları, sadece Türkiye ve hele de Ankara’ya odaklanarak okursak, şimdi olduğu gibi, aynı kısır tartışmaları sürdürmekle kalırız.
Oysa, bugünlerde başka yerlerde de öğrenci eylemleri, iktidarlara yönelik protesto gösterileri gerçekleşiyor.
Macaristan’da, öğrenciler “parasız eğitim” için sokakları dolduruyorlar. Aralık ortası başlayan gösteriler, üç günde, muhafazakâr sağ Fidesz hükümetinin geri adım atmasına neden oldu. BaşbakanViktor Orbán, “Öğrencilerin mesajını aldık” diye bir açıklama yaptı. Üzerine, hükümet sözcüsüAndrás Giró-Szász, en az 55 bin öğrencinin eğitim masraflarının devlet tarafından karşılanacağını açıkladı.
10 milyonluk nüfusu olan Macaristan’da, şu an 98 bin öğrenci var; 67 bini de devlet bursuna sahip. Kalanı ise, ayda yaklaşık 600 TL’ye denk gelen okul masraflarını kendileri karşılamak zorunda.
Gösterileri düzenleyen Ulusal Öğrenci Konseyleri Topluluğu (HÖOK), hükümetin vaatlerinin kendileri için yeterli olmadığını açıklayarak, protestolara devam kararı aldı. Fidesz, geçen yıl da, burslu öğrencilere, mezun olduktan sonra 10 yıl Macaristan’da kalıp çalışma şartı getirmişti.
Gösterilere sebep olan düzenlemelerin yalnızca mali boyutu da yok. Macaristan’da üniversitelerin özerk bir yapısı var. Yeni düzenlemeler de, üniversitelerin yönetim ve denetimini, Eğitim Bakanlığı’na devrediyor. Öğrencilerse, kendilerini ilgilendiren kararlarda kendilerinin de söz sahibi oldukları, şeffaf ve katılımcı bir politika oluşturma süreci talep ediyor.
Macaristan çapında büyük gösterilerdi bunlar.
Üç öğrencinin gözaltına alınması dışında da, polisin hiçbir müdahalesi olmadan gerçekleştiler.
Demek ki, emniyet güçleri sert tedbirler almayınca gösterilerde ortalık yangın yerine dönmeyebiliyor.
Oysa, öğrenciler devletin bam teline basacak birçok şey yaptı gösterilerde.
Budapeşte’nin merkezindeki Aslanlı Köprü başta olmak üzere Tuna’nın iki yakasını birbirine bağlayan köprüleri “işgal” ettiler mesela.
Buz gibi havada köprülerden, “devrimlerinin” sembolü olarak, gül yapraklarını Tuna’ya bıraktılar. Ki, Gürcistan’da öğrencilerin kilit rol oynadığı “Gül Devrimi”nin 2003’te Tiflis’te yönetim değişikliğine sebep olduğunu unutmayalım.
Budapeşte’de, öğrencilerin “provokasyonları” arasında, “halkın iradesini” temsilen, sivri sivri kuleleriyle çevresindeki tüm diğer binalardan yüksek olan, Gotik tarzdaki Parlamento’nun önünde de büyük bir gösteri düzenlenmesi de vardı. Parlamento’nun ardından da, Macaristan Radyo binasına yürüyen öğrenciler, altı maddeden oluşan taleplerinin kamuoyuna duyurulmasını talep etmişlerdi. Öğrencilerin bu isteği kabul edilmişti.
ODTÜ’deki gösterilere “yüksek doz” polis müdahalesine yönelik, Türkiye tarihinde öğrenci olaylarının darbelere zemin hazırladığı yorumlarıyla mazeret bulunmaya çalışılıyor.
Budapeşte’de gösterilere sahne olduğundan bahsettiğim Parlamento’nun önündeki Kossuth Meydanı ve hemen oraya kısa bir sokakla bağlanan Macaristan Radyo binasının bulunduğu park alanının, ülke tarihi açısından çok büyük sembolik anlamı olduğuna dikkat çekeyim.
1956’da, “güleryüzlü sosyalizm”, yani Sovyetik etkiye karşı, hak ve özgürlükler talebiyle ayaklanan göstericiler de, burada toplanmışlardı. Budapeşte sokaklarına inen Sovyet tankları ve askerlerinin tüm gücüyle bastırılan bu ayaklanma, Macaristan’ın hafızasında çok derin iz bırakan trajik olayların başında geliyor.
Sovyet güçlerince tutuklanan ve bir süre sonra da idam edilen “açılım yanlısı” başbakan Imre Nagy’ın da, Parlamento’dan Radyo binasına giden sokağın başındaki Vértanúk Meydanı’nda çok dramatik bir heykeli var. Nagy, bir köprünün üzerinden Parlamento’ya acı acı bakıyor.
Fidesz hükümeti, iktidarda olduğu iki yıl boyunca, hiçbir danışma, fikir alma süreci yürütmeden, yasal çerçevelerde, ülke tarihi boyunca eşine rastlanmamış “rekor düzeyde” değişiklik yaptı.
Her şeyden önce de, ülkenin anayasasını Avrupa Birliği genelinde çok sert eleştirilere uğrayan biçimde baştan aşağı, hak ve özgürlükleri fena hâlde budayan biçimde değiştirdi.
Yani, Macaristan son yıllarda “demokrasi” konusunda kimseye örnek verilebilecek durumda değil.
Buna rağmen, ODTÜ’ye reva görülen haksızlıkların hiçbiri, Macaristan’daki öğrencilere layık görülemiyor.
Türkiye’de hükümetin Avrupa’ya bu kadar burun kıvırır olmasının altında da, herhalde “halk iradesi” denen şeyin aslında ayak bağı görülmesi yatıyor.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Olağanüstü koşullardan çıkış
3.02.2025 - Lucifer etkisi: Can ve cam kırıkları
29.01.2025 - Çanlar kimin için çalıyor?
17.01.2025 - ABD seçimleri: Neden böyle oldu?
7.11.2024 - Şahinlerin barışı
6.11.2024 - Bu 'süreç' neyin süreci?
24.10.2024 - Dönüm noktası bir ziyaret
27.06.2024 - Meksika’nın ilk kadın başkanı çetelere karşı
7.06.2024 - Siyasi cinayetler: Slovakya’dan Türkiye’ye
26.05.2024 - Etki Ajanlığı Yasaları: Ne, nerede, nasıl?
20.05.2024
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBir hegemonya diyarı olarak Türkiye… 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYapıyorlar, oluyor ve bir şey de olmuyor 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANCHP operasyonlarında yeni eşik 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Yargıya güvenin’ 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUABD Büyükelçisi bir şeyler söylüyor da, ne diyor? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRCHP'YE YAPILAN OPERASYONLARA KARŞI NE YAPMALI? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBahçeli’nin jeopolitik sorumluluğu 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBenimki bir valiz hikayesi… 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİklim adıyla sınai kirletmenin ticareti 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞYangınlar yeniden başladı, Orman Bakanı ne yapacak ve George Orwell 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKafkasya ötesinde kanlı satranç 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciŞimşek görmüyor mu? 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “Kürt Sorununda atılacak ‘hayal gibi’ 9 adım…” 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSıcak bir yaz, serin bir sonbahar ve belirsiz bir kış 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİİnsan yerin yüzüdür 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanÜç liderin 12 Gün Savaşı’nda karşılaştırmalı performansı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti, kendi eseri olan bu Türkiye fotoğrafına daha dikkatli bakmalı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAToplumsal Muhalefetten Demokratik Topluma: Halkların, İnançların ve Özgürlük Güçlerinin Birleşik Müc 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞELLİ MİLYAR DOLAR DÜNYADAKİ AÇLIĞI ÇÖZÜYOR… 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURDemek ki “ideolojiler” henüz ölmemiş 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye, sıcak savaşlara evrilen küresel paylaşım savaşının hem sahnesi hem öznesi 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset ırmağı kirlenirken… 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENOrtadoğu ve Kürtler CHP’yi Çağırıyor 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNBarışı savunmayayım da ne yapayım! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanŞaka değil, Kılıçdaroğlu sahiden gelip CHP’nin başında kalmak istiyor! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
nihat taştan
süpersin üstat: “Türkiye Türklerindir” yazısının üstünde duran Atatürk resmiyle bu gazete. objektif olmadığı gibi kışkırtıcı, faşist ve şövenis köşe yazarlarıyla ortamı gererek kaostan nema-lanmıştır.