Sezin ÖNEY
Bugün, "Demokrasi ve Milli Birlik" Günü...
Türkiye'de ikisinden bir eser var mı?
Elbette, bu dönemi son derece keyifli ve hayatından memnun geçirenler var. Onlar, kendi içlerinde "demokrasi ve milli birliği" yaşıyor olabilirler. Ama ya ülkenin geri kalanı? Ya bu "kendine demokrasi" ve "kendi içinde milli birliğin" dışında kalanlar? Bu "saadet çemberinin" içindekiler tarafından ötelenen, itilen kakılan, aşağılanan ve tekmelenip duranlar ne olacak? Onlar, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı değil mi?
"Ya sev, ya terket" sloganı, "ya beni sev, ya da yok ederim"e dönüştü.
Dışlanan, sürekli hakarete uğrayan ve sonu gelmeyecek bir cadı avıyla hayatı altüst edilen insanların bir çoğu, darbeye karşı veya en azından darbeyi desteklediğine dair hiçbir somut kanıt olamayacak, "sıradan vatandaşlar".
Gecesinde de, takip eden yıl boyunca da, 15 Temmuz darbesi, Türkiye tarihinin en büyük kabuslarından birine dönüştü. Planlayanı da, göz yumanı da, medet umanı da; her yanıyla, her tarafıyla bu darbeye lanet etmediğim gün yok. Zira, Türkiye demokrasisi ve demokrasiye dair tüm umutlar bu darbe girişiminin kurbanı oldu. Bir gecede, 249 insan öldü, binlercesi yaralandı. Aradan geçen bir yılda, masum insanları öldürenlerin kimler olduğunun teşhis edilmesi ve tetikleri çekenlerin, darbeye fiilen karışanların belirlenmesi gerekirdi. 15 Temmuz öncesi ve gecesi, orduda kimin tam olarak neyi nasıl plandığı, nasıl hareket ettiği, devlet içinde kimin bu kadar kan akmasına nasıl neden olduğu incelenmeliydi, ortaya çıkarılmalıydı.Devlette güç sahibi olanların, ordunun ve devletin sorumluluğunu üstlenmesi gereken bu korkunç olayda tüm ceremeyi çeken siviller oldu. Ve üzerinden bir yıl geçtikten sonra, hala 15 Temmuz'un gerçekleri, "nasılları" karanlıkta...
"Başlıca sorumlu FETÖ" denilip işin içinden çıkılıyor ama Gülen Cemaati'nin devletin silahlı tüm birimlerinde neden sızmasına izin verildi, bugün neden aynı hatalar başka cemaatlerle tekrarlanıyor; bu soruların cevabı yok.
Asıl sorunun liyakata bakılmaksızın, "eş dost ahbap çavuş mantığı" ile müthiş bir kadrolaşmaya izin verilmesi, bunun teşvik edilmesi olduğu gerçeği hep yadsınıyor, görmezden geliniyor.
Gülen Cemaatinden olan en önde gelen tüm isimlerin hemen hepsi yurtdışında. Hem de, kendilerini asla iade etmeyecek ülkelerde. FETÖ'cülükse mesele, bu grubun "krema tabakasına", adeta dünyanın önde gelen refah devletlerinin, Kanada'dan İsveç'e kadar, yaşam standartının en yüksek olduğu ülkelerin vatandaşlıkları adeta hediye edilmiş oldu.
Türkiye içinde ve dışında, son 15 yılda en şaibeli işlere karışan farklı gruplardan karanlık kişilikler de, sabah akşam birbirlerine biledikleri kinleriyle sonunda, İsrail'in kuruluşu öncesi ve sonrası kilit rol oynayan paramiliter örgüt "Haganah" tarzı yapılara dönüşeceğe benziyor.
Buna karşılık, bir sürü gariban insan, neden olduğunu da anlamayadıkları şekilde hapislerde ömür çürütüyor veya dönemin moda tabiri ile "medeni ölü", "sivil ölü" olarak yaşıyorlar.
Darbenin yıldönümünden bir gece önce çıkan 692 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile, bir yılda toplam 25 KHK yayınlanmış oldu. Yaklaşık 150 bin kişi, devletteki görevlerinden ihraç edildi. Bu sayının 400 ila 600 bin memura yaklaşabileceği de öne sürülüyordu. Adalet Bakanlığı'nın kendi verilerine göre, 50 bini aşkın kişinin de, "darbe girişimiyle ilintili olmak" suçlamasıyla tutuklandığı ve yaklaşık 170 bin kişi hakkında hukuksal veya adli işlem yapıldığı düşünülünce, yakınlarıyla beraber milyonlarca kişinin etkilendiği bir tablodan bahsediyoruz.
Peki, Türkiye ödenen ağır bedeller sonucu daha "sivil" ve daha "güvenli" bir yer mi?
Bitmeyen bir OHAL yönetimine ve KHK'larla, Meclis'in devredışı bırakılmasına reva görülen bir ülke haline dönüştü ne yazık ki Türkiye...
15 Temmuz'un gerçek sorumlularını araştırmadan, ortaya çıkarmadan; o korkunç geceyi masum insanları şeytanlaştırıp, düşmanlaştırmak için vesile kabul etmek, çok ağır bir miras yüklüyor tüm ülkenin sırtına, gelecek nesillerine...Kaç KHK sonra, OHAL'in kaç defa daha uzatılmasından sonra bu gerçeğin farkına varılacak?
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTKelbaşa Şimşir Tarak… 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTuhaf yasa maddeleri 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanGenel Yapay Zeka aslında bir büyük yalanın mı adı? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRDünyanın temel düzeni sarsılıyor: Yeni bir ütopya, krizlerden çıkışın anahtarı olabilir 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciPahalılık turisti de vurdu... 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞFAİLİ MEÇHULLER BİR “DEVLET POLİTİKASI” MIYDI? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKKM kalktı, müjde! 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava Tümseği 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENDiyanet iğneyi çuvaldızı kendisine batırırsa… 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün10 yıl sonra nasıl bir Türkiye? 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNENeler olacağını bilmek 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAKürt Halkı: Barışın ve Demokratik Toplumun Evrensel Öncüsü... 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKIlımlılar, İslamcılar, Fundamentalistler: “Batı Türkiye’ye Nasıl Bakıyor?” meselesi 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNSuriye’de dahil olunacak bir ordu var mı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBir hâkim Caprio'muz niye yok? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKardeşlik 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKGerçekten emperyalist güçler bölgede Kürdistan istiyor mu? Irak ve Suriye’de olanlar bu tezi yalanlı 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUAklını başına, vicdanı kalbine toplasan ya! 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMete Tunçay mı yanılmıştı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRİddia: Ziraat’te ‘Gizem B. skandalı’! “Günooo kızlar… Paralar sizin için yükleniyor” 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluDemokratikleşme paketleri beklenirken hangi kanunlar gelecek? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcı, sosyalist ve milliyetçi bir düşünür 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKeser döner sap döner… 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇKudüs, ey Kudüs! 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunBarışın gerekleri, Cumartesi Anneleri ve Ablam… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBir Devletin ve Toplumun İçten İçe Çözülüşü 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Alevi Hakları… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuYargı, Mafya ve Beyaz Toros… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNAK Parti’den yeni tarzı siyaset: seçmeni kazanamıyorsan seçileni kazan 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUMutlak kötülüğün mutlak zaferine doğru mu? 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİller Bankası Genel Müdürü Recep Türk: Listemizde sadece Aydın yok 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. Yılmazİpe un serme komisyonu mu? 21.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSeyfettin Çilesiz’in çilesi 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu17 Ağustos ve 6 Şubat niye akılları başa getirmedi? 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANBelediye başkanları ne yaptıklarının farkında mı? 18.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024
20.05.2024