Halil BERKTAY
Liberalizm düşmanlığının ve “liberal”lere düşmanlığın kökleri açısından, birkaç noktanın defalarca altını çizmek ihtiyacını duyuyorum.
(5) 19. yüzyılın ikinci yarısı ve 20. yüzyılın büyük bölümü boyunca, üç büyük ideolojiden “kitle seferberliği”ne en yatkın ikisi olarak Nasyonalizm ve Sosyalizm, daha birey odaklı olan Liberalizmi birlikte topa tuttular. Ekonomi bir yana; siyasal planda en önemli gerekçeleri, “ferdiyetçi” Liberalizmin (ama milletin, ama işçi sınıfının) “büyük, kollektif dâvâ”larına sırt çevirip 1789 ve hele 1848 sonrasında artık ihtilâlcilikten uzaklaşması, bir sonraki devrimi ummak, beklemek ve/ya hazırlamak yerine parlamenter reformlar yoluyla tedricî iyileşme ve demokratikleşmeyi yeğlemesiydi.
Bütün orta, doğu ve güneydoğu Avrupa’da, Avusturya-Macaristan, Çarlık Rusyası ve Osmanlı devleti gibi “şiddet toplumları”ndaki milliyetçi, sosyalist ya da hem milliyetçi hem sosyalist akımlar ise, 1850’lerden itibaren artık çok daha “sert” bir ruh halindeydiler. Bismarck’ın, çağın büyük sorunlarının “demir ve kanla” çözüleceğine dair sözleri, “bak ne kadar antidemokratik” yollu tepkileri bir yana, aslında onların da paylaştığı bir saptamaydı. Marx ve Engels, Bismarck’a karşı safta olduğu için ateş püskürüyor ama “gerçekçi”liğinin de hakkını teslim ediyorlardı. Engels’in Tarihte Zorun Rolü ’ne ilişkin kitapçığı, bir bakıma bu gizli beğeninin de itirafıdır. (Çok daha geç ve abartılı bir benzeri veya paralelini, Stalin’in Hitler’e ilişkin, yakın çevresine defalarca izhar ettiği anlaşılan takdirlerinde bulabiliriz.)
(6) Demokrasi düşmanlığı bu tablonun çok önemli bir diğer ögesi, hattâ yapıştırıcı zamkı, mayası, harcıdır. Doğan Avcıoğlu’nun “cici demokrasi” veya “seçimsel demokrasi”, Mihri Belli’nin “Filipinler demokrasisi” aşağılamaları, Bismarck’tan da gerilerde, Marx’ın “burjuva demokrasisi = burjuvazinin sınıf diktatörlüğü” önermesine kadar uzanır. Gerçi 19. yüzyılın son çeyreği ve 20. yüzyıl başlarında, Almanya ve Fransa’da kitleselleşen Sosyal Demokrat veya Sosyalist partiler, yasal çerçevede dişleri ve tırnaklarıyla mücadele ede ede kazandıkları haklarla sınırlarını genişlettikleri demokrasinin kıymetini giderek kavrayıp kendilerini Marx’ın ihtilâlci-Jakoben damarından ve dolayısıyla Leninizmden ayıracaktı. Ne ki, bu gelişmenin önemi ancak 20. yüzyıl sonları ve 21. yüzyıl başlarında daha iyi anlaşılabildi. O zamana kadar, hep sözünü ettiğim o doğu Avrupa, Balkanlar, Orta Doğu ve Asya coğrafyalarında Sosyalizme de, Nasyonalizme de, açıkça söylenmese bile “biz demokrasi koşullarında kazanamayız” fikri hâkim oldu. Çok yanlış da değildi bir bakıma. Zira evet, radikal, devrimci bir Nasyonalizm ve/ya Sosyalizm, gelişmiş demokrasi koşullarında hiç kazanamadı. Buna karşılık kazandığı yerler, hep sözünü ettiğim (Weber ve Gellner anlamında “ikna”dan çok “cebir”e dayalı) o “şiddet toplumları” oldu.
(7) Türkiye’deki eski-yeni Atatürkçülüğün, son on yılın ulusalcılığının ve sosyalist solun antiliberalliği, bu tablonun bir parçasıdır. Hem “kendi” geleneklerindendoğrusal, hem “diğer” gelenekten çapraz, hem de birbirlerindenyatay olarak etkilenip öğrenerek evrilirler, evrilmişlerdir. Spesifik olarak sosyalist sol, Marksist ve Leninist olduğu ölçüde ve içindir ki İttihatçılığın ve Kemalizmin (de) gölgesindedir, çünkü her şeyden önce “kendi geleneği” icabı “inkılâpçı” bir devletçiliğe yatkındır. Burada sırf bir taklit veya ideolojik hegemonyaya bir boyun eğiş değil,karmaşık, çok-katmanlı bir buluşma söz konusudur.
(8) “Liberal” denen değerlerin hep bir horlama konusu olmuş olması, Nasyonalizm ve Sosyalizmin (Liberalizme ve demokrasiye) bu birleşik yükleniş inden kaynaklanır. Otoriter kafalıdırlar; Faşizmden de etkilenir ve onunla flört ederler; ama gerçek anlamıyla Faşist veya Nazi değillerdir. Onun için çoğu zaman, Faşist veya Nazilerin yaptığı gibi doğrudan demokrasi kavramı ve uygulamasına saldırmazlar. Daha çok (bütün tek Parti dönemi boyunca ve Recep Peker’in İnkılâp Dersleri ’nde de olduğu gibi) Liberalizmi hedef alır, bu “ferdiyetçi”liğin yıkıcı ve dağıtıcı özelliklerini vurgulamayı tercih ederler. Demokrasinin bütün “kötülük”leri Liberalizmden giderek yerden yere vurulur. Liberalizm demokrasinin öbür, özel kod adı; demokrasiyi öldürmek için iğnelerle delik deşik edilen empatikvoodoo bebekçiği haline gelir.
(9) Soğuk Savaş döneminin katı ideolojik kamp veya “çatı”larını terk ederek, normal bir demokrasi anlayışı ve mücadele tarzının “orta alan”ına doğru göç edip, ütopyasızlaşmanın sağladığı avantajla, “yen içinde saklanacak hiçbir kırık kolları olmaksızın”özgürlük ve demokrasiye yönelik bütün tecavüzlere karşı, her yönde mücadele veren yeni kuşak sol demokratlara gösterilen husumetin soykütüğü buralara uzanıyor.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm süreci… Yüzlerde hâlâ niye kaygı ifadesi var? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞALTINA, DÖVİZE BAK GÖR HALİNİ… 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURPKK neden Schrödinger'in kedisine benzedi? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNPKK’nin çekilme hamlesi ne anlama geliyor? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanBöyle giderse bu tren bu tünelden çıkmaz 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRBatı’nın krizi, küresel düzenin çözülüşü: Türkiye için dönüm noktası üzerine senaryolar ne? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENVe casusluk hikâyesi 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’de milliyetçiliğin reformu meselesi 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANNereye doğru gidiyoruz? 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünAsker göndermek ya da göndermemek… 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçayİstikrarsızlık üreten istikrar programı 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarışın Halklaşması ve Demokratik Toplum Sürecine Çağrı... 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÇete savaşı mı? 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçYoğurtsuz, tereyağsız ve tavuk etiyle iskender kebap olur mu? Olur ama… 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolSarkozy hapiste 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkumuş hainler ülkeden kaçıyor! 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (2) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHukuk binasını yıkmayın efendiler 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKronik siyaset bunalımı… 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalProtestolar Amerika’yı sallıyor (mu?) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkan‘Büyük iddialar, büyük kanıtlar gerektirir’ 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUMuhalefetin gerçeklikle bağı koparsa… 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTGöbeklitepe… Urfa İzlenimleri – 2 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDem Parti’ye çullanmanın hafifliği 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Türk soylu yabancı” mı, “herkes Türktür mü (vatandaş?) daha doğru? 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon yerli ve demokratik çözümün yol haritasını hazırlamalı 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBir toplum geleceğe nasıl hazırlanır? 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNMadencilik yasasının gölgesinde hasat: Çatalağaç zeytin taşınamaz 21.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTürkiye’nin dilleri, İslam’ın lehçeleri, Allah’ın ayetleri 20.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTKürt siyasi temsili sorunu 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERFransa’yı krizden kurtaran emeklilik hakları 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKültürel hegemonya: “Hay Bin Yakzan” bize ne söyler? 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRMilyonlarca dolarlık LPG filosu ve otel zinciriyle Paramount operasyonunun en dikkat çekeni: Şaban K 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIREkonominin düzelmesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bağlı… 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuHukuksuz Türkiye inadı ve af… 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Bora“Çetin Ceviz Çıkan Ankara Ahalisi” 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞTrump’ın meşruiyeti var mı ki! 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÇifte hukukta son perde: Ünsal Ban nasıl kaçtı? 16.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar dışarıda güvercin içeride şahin: Neden? 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAMilli takım ışık saçtı: Maçın kahramanını açıkladı 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENSadece DEM mi, ya CHP'nin ettikleri? 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRDEMOKRATİK TOPLUM VE "YILIŞIK" FOTOĞRAF 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.03.2025
8.03.2025
8.03.2025
6.03.2025
10.02.2025
29.01.2025
25.01.2025
16.01.2025
24.12.2024
20.11.2024