Etyen MAHÇUPYAN
Başbakan’ın gündem yaratan ve genellikle tepeden bir üslupla kamuoyuna ‘servis ettiği’ bazı görüşler yorumcuların kafasını karıştırmaya devam ediyor.
Kürtaj, idam, cami, kışla, Şanghay gibi konuların aslında tutarlı bir paket oluşturduğu söylenemez. Belli ki Erdoğan bir yandan kendi kafasındaki ‘yapılması gerekenler’ listesini yavaş yavaş topluma zerk ederek o konuları normalleştiriyor, diğer yandan da atılan bazı adımların yumuşatılmasını sağlayacağını düşündüğü psikolojik zemini oluşturuyor. Ancak bütün bu önermelerin ortak bir tarafı da yok değil: Başbakan kendi kafasındaki çözümlerin gerçekten de en iyileri olduğuna inanıyor, o çözümlere samimi ve coşkulu bir bağlılık gösteriyor ve kendi projelerinin büyüsüne kapılmış olduğunu da gizlemiyor.
Çok kırılgan bir siyasi süreçten geçmeye devam etmesine karşın, bugün ülkenin kendisinden ve tercihlerinden son derece emin olan ve bunları gerçekleştirmeye muktedir gözüken bir Başbakan’ı var. Bu tablo birçoğunun aklına ister istemez Mustafa Kemal dönemini, tek parti iktidarını getiriyor. Erdoğan’ın tek adamlığı ile AKP’nin rakipsizliği birleştiğinde, karşımızda yeni bir tür Kemalizm’in olup olmadığı soruluyor.
Ancak bu sorunun kendisi bugünün Türkiye’sini anlamaktan vazgeçmeyi ima etmekte… Çünkü AKP ve Erdoğan gerçeğini salt bir tutum benzerliği üzerinden Kemalizm’in içine sokmak, bu yeni dinamiğin en önemli üç ayağını, yani zihniyeti, ideolojiyi ve sosyolojiyi aynı anda ıskalamak demek.
Öncelikle Kemalizm, bir zihniyet değil ideoloji. Otoriter zihniyet içinde şekillenmiş bir ideoloji ve otoriterlikle bir biçimde buluşmuş olan başka ideolojilerle benzerlikler göstermesi doğal. Nitekim Türkiye’deki İslami yaklaşımların, AKP’nin ve Başbakan’ın da zihni kurgusu otoriterlikten payını almış durumda. Ancak her otoriter anlayış Kemalizm olmadığı gibi, Kemalizm’in ideolojik olarak tam zıddı noktada duran bir yaklaşım da otoriter olabilir. Ancak mesele İslamiyet üzerine oturan ideolojik tutumlar olduğunda, bunlara asıl rengini verenin ataerkillik olduğunu ve bu zihniyetin otoriterlikten net bir biçimde farklı olduğunu görmekte yarar var. Basitçe söylersek en önemli farklardan biri otoriterliğin ‘insansız’ bir rejim ve sistem tahayyülüne sahip olması, insanı kuralların uydusu haline getirmesidir. Oysa ataerkillik insansız yaşayamaz, ‘doğruların’ insanlar tarafından takdirine muhtaçtır ve iktidarı da insanla ölçer. Bir diğer önemli farklılık otoriterliğin gerçekliği maddi temelde ve doğa yasaları üzerinden algılamasıdır. Buna karşılık ataerkillik açısından gerçeklik manevi bir hiyerarşi üzerinden kendini gerçekleştiren bir iradenin yansımasıdır. Nitekim Kemalizm bu nedenle otoriter, İslami ideolojik yaklaşımlar ise esas olarak ataerkildir.
İdeolojinin kendisine geldiğimizde, Kemalizm’in 5 özelliğinden söz edebiliriz: 1) Devleti bizatihi bir meşruiyet kaynağı olarak görmek ve toplumu tavizsiz biçimde devlete tabi kılmak, 2) Türklüğü bir etnik nitelik olarak tasavvur ederek, gayrimüslimleri dışlayan, Müslümanları ise asimilasyonla devşirmeye tabi tutan bir vatandaşlık anlayışına sahip olmak, 3) Laikliği otoriter zeminde kamusal alanın daraltılması işlevini sağlayacak biçimde tanımlamak, 4) Yönetimle yönetilenler arasında mutlak bir ayrımı gözeten kültürel elitizme yaslanmak ve 5) Hakikati pozitivist bir tek doğrucu bilimselciliğin içinden aramak. İslami ideolojilerin neredeyse hepsi ve AKP’ye ruh veren öğreti ise bütün bu maddelerdeki özelliklerin dışında ve ona karşı bir algıyı ifade ediyor. Dolayısıyla AKP’yi Kemalizm’le bağdaştıran bakışların ideoloji bağlamında bir gerekçesi veya dayanağı da bulunmuyor.
Nihayet ortada çok bariz bir sosyolojik gerçek var… Kemalizm olması gerekenden hareketle toplumu yeniden şekillendirmeye soyunan bir yaklaşımdı ve bu uğurda toplumun içinden bir makbul kimlik ve bir makbul cemaat üretti. Oysa AKP toplumun bizatihi varoluş halinden hareketle, zihnindeki hayalleri hayata yansıtmanın peşinde ve doğrudan o toplumun ürünü. Ama bu, AKP’yi demokrat da yapmıyor. Çünkü onların kafasındaki toplum heterojen olmakla birlikte hiyerarşik… Yani ‘toplum’ derken aslında İslami cemaat kastediliyor ve ‘çözümler’ İslami cemaatin anlam dünyasına ve kabullenme eşiğine göre ayarlanıyor.
Ne var ki demokrat olmamak başka şey, Kemalist olmak başka… Her ikisinde de ‘biz bize benzeriz’ deniyor olabilir ama oradaki ‘biz’ ile buradaki ‘biz’ aynı değil. Her ikisi de alaturka, ama ‘turka’lar arasındaki fark benzerliklerden daha fazla ve asıl belirleyici olan da o fark. [email protected]
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları





















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.10.2025
25.10.2025
15.03.2025
20.02.2025
15.10.2024
24.09.2024
19.09.2024
10.09.2024
2.09.2024
13.04.2024