Etyen MAHÇUPYAN
Gezi olaylarının özgün aktörü, laik burjuvazinin kendisine kamusal alanda yeni ve modern bir kanal bulan kısmıydı. Ebeveynlerinin sıkıntısını ve öfkesini paylaşan gençler, bugünün dünyasının imkânlarını ve moda olan varoluş tarzını taklit ettiklerinde, bir anda kendilerini Gezi Parkı'nda, yani kamusal alanın göbeğinde buldular.
Ardından Türkiye'deki bu olayların yurtdışında çeşitli odaklar ve organlar tarafından hararetle sahiplenildiği ve hükümet aleyhine kullanıldığı görüldü. AKP'nin ortak aklı bunu bir ‘komplo' olarak tanımlamayı yeğledi. Bu epeyce rahatlatıcı, gerçeğin tümünü görmezden gelmeyi ima eden bir yaklaşımdı. Ortada bir komplo, yani kötü niyet varsa sizin yanlışlarınız önemini yitirir, anlam dünyanızda o yanlışlar hasımlarınızın kasten yanlış gösterdiği doğrulara dönüşür. Öte yandan bu tür bir yaklaşımın tabanı konsolide etme, safları sıklaştırma gibi pratik bir işlevi olduğunu da görüyoruz. Ama AKP cenahındaki ‘komplo' algısının daha derin, 19. yüzyılın sonuna, imparatorluğun parçalanmasına kadar giden bir arka planı var. Nitekim son dönemde hükümetin dış politikasının tam da bu arka plandaki yaşanmışlığa bir tepki olduğunu görmek gerek. Başbakan'ın son konuşmalarında da yinelendiği üzere ‘kaypak batının' karşısına Balkanlar'dan Ortadoğu'ya uzanan ve ahlaki olanın sahipliğini yapmaya aday olduğu düşünülen ‘otantik' bir hinterland konuyor.
Ne var ki tarihsel ve kimliksel tasavvurları öne çıkaran tanımlamalar, içinde olduğumuz gerçekliği değiştirmiyor. Batı dünyası teknolojik, sınai ve en önemlisi entelektüel gücü ile bugün söz konusu hinterlandı yönetiyor ve açıkça söylemek gerekirse yönetmeyi de hak ediyor. Onların zaafı fazlasıyla çıkarcı bir modelin içinden baktıkları için sürekli olarak iç ayrışmalar yaşamaları ve bundan da etkilenerek dünyanın geri kalan kısmına karşı ahlaki bir tutum sergilememeleri. AKP iktidarının avantajı da buydu. Son on yıl, Türkiye'nin dış politikaya ahlaki argümanlar üzerinden baktığı bir dönem oldu. Sudan gibi tutarsızlıkların göze batmasına karşın, Türkiye'nin mesajı o hinterlandın doğu tarafında alındı ve AKP'nin kendisi de İslami coğrafyada bir referansa dönüştü. Ardından Irak Kürdistan'ı ile organik bir ilişki kuran, Suriye'de muhalefete kucak açan, kısaca Batı'dan bağımsız olarak kendi inisiyatifini kullanan bir Türkiye ortaya çıktı. Bu arada Batı krizdeydi. Ayrıca Ortadoğu'yu da anlamakta zorluk çekiyorlardı ve son dönemde dış politikaları sürekli başarısız olmuştu. Diğer bir deyişle Türkiye'nin daha üst seviyede bir rol üstlenmesi şaşırtıcı değildi. Ama hükümet bir geçici körlük yaşadı... Bu yeni imkânın kendi kimliğinin doğal sonucu ve getirisi olduğunu düşündü. Ya da bu konuyu aslında yeterince düşünmeden kendi ruhuna uygun gelen şekliyle kabullendi. Oysa laik kesimde birikmekte olan tepkinin bir benzeri de Batı'nın başkentlerinde yoğunlaşmaktaydı. Çünkü AKP iktidarı Batılı ülkelerin küresel dengeler açısından ‘hayat tarzını' tehdit etmeye başlamış, onların yüzyıllar içinde oluşturdukları ‘kamusal alanlarına' alternatif yaratmaya kalkmıştı.
Yanlış anlaşılmasın... Batı güçsüz bir Türkiye, bölünmüş bir Türkiye istemiyor. Türkiye'nin güçlü olmasını ama esas gücün parçası olarak, Batı'nın değerlerine ve küresel çıkarlarına uygun davranmasını istiyor. Eğer böyle davranmayacaksa AB içinde yer almasının gerçekten de Avrupa açısından bir anlamı yok. Merkel'in ısrarı bu noktayı herkese hatırlatıyor. Öte yandan AKP'nin getirdiği yeni yaklaşımın birçok hasleti var ve muhtemelen dünya barışına daha fazla hizmet ediyor. Nitekim bunu teslim eden insanları Batı'dan da duymak mümkün. Ama geçici körlük dönemleri bir ‘düşünmeme' halidir. Hayatın akışına kapılırsınız ve bardağı taşırabilirsiniz. Çünkü siz bardağı çok daha büyük sanmakta, önünüzde çok geniş bir hareket alanı bulmakta ve onu kullanmaktasınız. Tepkinin gözükmemesini ise muhtemelen tepki olmamasına veya tepkinin güçsüzlüğüne yormaktasınız.
Ama tepkinin gözükmediği dönemler çoğu zaman birikimin abartılarak yaşanmasına da zemin sağlar. Üstelik giderek konu sizin gerçekte ne yaptığınız olmaktan çıkar ve niyetiniz üzerinde yoğunlaşır. AKP için de böyle oldu... İçerde laik burjuvazi, dışarda Batılı merkezler çeşitli nedenlerle yansıtamadıkları tepkilerini öfkeye ve aşağılama arzusuna dönüştürdüler ve AKP'nin üretilmiş ‘niyetini' bir gerçeklik olarak algılayıp sundular. Hükümet bu algıyı yönetemedi... Yönetemediği ölçüde de kendi hayalleri üzerinden kurguladığı siyaset karşı tarafın giderek küçülmekte olan bardağını taşırdı.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları


















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.10.2025
25.10.2025
15.03.2025
20.02.2025
15.10.2024
24.09.2024
19.09.2024
10.09.2024
2.09.2024
13.04.2024