Etyen MAHÇUPYAN
Avrupalılar toplumsal algının önemini bilirler.
Halkın kabul etmeyeceği hiçbir siyasî adımın kalıcı olmayacağını, en azından büyük sosyal sorunlara neden olabileceğini akılda tutarlar. Avrupa için demokrasi, insan hak ve özgürlükleri ile ölçülmez. Bu hak ve özgürlüklerin ne denli içselleştirilmiş olduğuyla ölçülür. Bu iki tutum arasında önemli bir fark var. Birincisi olması gerekeni açık bir hedef olarak koyduğu ölçüde yapılması gerekene de işaret eder. Ne var ki toplumun bu konuda ne düşündüğü, nerede durduğu anlamlı olmaktan da çıkar. Evrensel hak ve özgürlüklerin manevi prestiji o denli yüksektir ki, toplumsal değerler ve eğilimler bu yüce değer sistematiğinin altında ezilir. Doğru olan, her ülkenin bir an önce bu standartlara kavuşmasıdır… Ancak Avrupalılar bunun demokratik olmadığını gayet iyi bilir ve o nedenle de böyle bir uygulama içine girmezler. Demokrasi o dünyada bir katılım, ikna ve fikrî uyum üretme pratiğidir. Bu nedenle Avrupa için insan hak ve özgürlükleri bir ‘kültür' meselesi olarak belirginleşir ve hukukî olmaktan önce kültürel bağlamda mevcudiyet kazanır. Bunun anlamı söz konusu hak ve özgürlüklerin önce toplumsal kabul sağlanacak ölçüde içselleşip bir siyasî talep oluşturması gerektiğidir. Ancak bu noktadan sonra yeni standartlar kalıcı bir yasal güvenceye kavuşabilirler. Kısacası Avrupa insan hak ve özgürlüklerini ‘evrensellik' kalıbına dökerek idealize etse de, gerçek hayatı toplumsal meşruiyet üzerinden arar. Nitekim göçmenlerle ilgili olan kuralların ve ruh halinin son on yıllık macerası, Avrupa'da demokrasinin nasıl ‘toplum bağımlı' bir nitelik arz ettiğini gösteriyor. Son dönemde her ülkede ortaya çıkan yabancı düşmanı, hatta ırkçı siyasî hareketlerin evrensel normları etkilememesi gerçekçi olmadığı gibi, bunları yok sayarak davranmak da demokrasi geleneğine uygun olmayacaktır.
Ancak aynı Avrupa ilginç bir biçimde kendi dışındaki ülkelere ilişkin farklı bir kriter geliştirmiş durumda. Öncelikle belirtmek gerek ki, Avrupalıların kendi çevrelerinde demokratik ülkeler görme isteğinin samimi olduğundan kuşku duymamız için bir neden yok. Bunun Avrupa için bir avantaj oluşturacağı ve ‘yaşlı kıtanın' akranları karşısında göreceli gücünü artıracağı açık. Çünkü çevre ülkelerin demokrasiden uzak kaldıkları her an, o ülkelerin ABD, Rusya veya Çin gibi dev aktörlerin kucağına düşme ihtimalleri çok daha fazla. Dolayısıyla Avrupa'nın çevresinde bir demokrasi havzası yaratma niyetinin sahih olduğuna güvenebiliriz. Ancak bunun nasıl sağlanacağına geldiğimizde ortaya bir sorun çıkıyor… AB'nin yaklaşımında da görüldüğü üzere, çevre ülkelerde demokrasinin ‘evrensel' insan hak ve özgürlüklerinin yerleşmesi ile yakalanacağı varsayılıyor. Diğer bir deyişle Avrupa'da bir sonuç olan söz konusu hak ve özgürlükler, çevre ülkeler için bir neden, bir itici güç olarak görülüyor. Zımnen taşınan varsayım, bu ‘az gelişmiş' toplumların evrensel değerlerle buluşması halinde, tedrici olarak demokrasiye doğru evrileceğidir. Bu yargının Avrupalılar için mantıklı bir sebebi de var: Söz konusu ülkelerin demokrasi üretememesi onların kültürlerine ait bir nitelik olduğu ölçüde, kendiliğinden ortaya çıkması da zordur ve böyle bir ihtimal olsa bile çok uzun zamana muhtaçtır. Dolayısıyla AB kriterleri bir katalizör etkisi yaratacak, AB dünyasına uyum sağlamak üzere atılacak adımlar demokrasiye geçişi, yani Avrupa'ya benzeme katsayısını artıracaktır.
Bu akıl yürütmeye bir pratik ekleme de mümkün: Avrupa kendi çevresi için bir çekim merkezi olduğuna göre, benzeşmeye yönelik esas gayretin çevre ülkelerden gelmesini ve onların kendilerini (bazen topluma rağmen de olsa) iradî olarak ‘düzeltmelerini' beklemek doğaldır. Ne var ki Avrupa'nın bu tavrı demokrat bir zihniyeti yansıtmaz… Olması gerekenin ne olduğunu dışarıdan söyleyen ve ikna süreçleri işlemeden bu hedefin belirli bir zaman aralığında gerçekleşmesini bekleyen bir yaklaşım otoriter olarak algılanmaya müsaittir. Böyle bir durumun varlığında Avrupa sempatisinin gerileyeceğini tahmin etmek zor değil… Farklı ve olumlu bir sonuç için Avrupa'nın çevre ülkelerdeki iktidarları ‘anlaması' ve onlara adil davranması gerekiyor. Çünkü o zaman dışarıdan gelen kriterlerin ‘yerlileşmesi' ve hayata yansıması daha mümkün.
Avrupa son dönemde bunu yapamamıştı. Şimdi bir viraj alınıyor. Türkiye gibi ülkeler tabii ki hâlâ birer demokrasi sayılamaz ama demokrat bir tutum içinde çevresiyle ilişki kurmakta zorlanan bir Avrupa'nın çevresini demokratlaştırması da haliyle o ülkelerin iç dinamiğine muhtaç kalacaktır. [email protected]
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları





































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.10.2025
25.10.2025
15.03.2025
20.02.2025
15.10.2024
24.09.2024
19.09.2024
10.09.2024
2.09.2024
13.04.2024