Etyen MAHÇUPYAN
Geçen yıl yapılan yerel seçimler AKP açısından bir kabus niteliğindeydi. Ortalıkta bir sürü ses bandı ve görüntü kasetleri dolaşıyor, dört bakanın muhtemel yolsuzlukları tartışılıyor, hükümetin El Kaide’ye yakın olduğu propagandası işletiliyor ve ABD’nin de AKP iktidarını devirmeye karar vermiş olduğu söyleniyordu. Bu olağanüstü koşullara rağmen AKP o seçimlerde yüzde 44 aldı… Üstelik bu, bugüne dek herhangi bir partinin yerel seçimde ulaşabildiği en üst rakamdı. Türkiye’nin siyasi okumasını gerçekçi bir biçimde yapmak isteyenler için bunun epeyce anlamlı bir veri olması lazım, çünkü o seçimlerin koşullarında iktidarın oy desteğinin ‘dibe vurması’ beklenmekteydi. Aradan cumhurbaşkanlığı seçimi geçti ve Erdoğan yüzde 52’yi ilk turda alabildi. Bu da epeyce anlamlı bir göstergeydi…
İki olguyu birleştirdiğimizde ortaya şöyle bir tablo çıkıyor. Seçmen yolsuzluklara duyarsız olmadığı gibi, bazı AKP’lilerin pek de dürüst davranmadığını teslim ediyor. Ama AKP’nin diğer partilerde olmayan üç avantajı var ve bunlar önümüzdeki seçimde de aynen geçerli.
Birincisi AKP’nin yanlışlarının ve doğrularının listesini yaptığımızda ikincisi çok daha geniş ve nitelikli. İslami bir tabirle söyleyecek olsaydık bu partinin sevapları günahlarını kat be kat aşıyor. Bu sevaplar arasında askeri vesayetin bitirilmesi, yargının çoğulculaştırılması, devlet teşekküllerinin rasyonalizasyonu, sağlam ekonomi yönetimi, vatandaşı öne çıkaran hizmet anlayışı, kimlik alanındaki reformlar ve çözüm süreci var. Günahlar listesinde ise yolsuzluklar, çeşitli alanlarda keyfilik, siyasetin sosyal üzerinde kurduğu hakimiyet ve sert üslup bulunuyor. Birinci liste Türkiye’nin siyasi ve yönetim yapısını niteliksel olarak dönüştürecek cinsten adımları içeriyor. İkinci liste ise Türkiye’deki siyasi kültürün geçmişten bu yana gelen ayakbağlarını. Kısacası esas yeni ve değerli olan AKP’nin sevapları…
İkinci olarak, seçim bildirgelerinin ve propaganda stratejilerinin de gösterdiği üzere AKP dışında topluma anlamlı, gerçekçi ve cazip bir gelecek vaadeden bir parti bulunmuyor. Muhalefetin stratejisi popülizmle AKP karşıtlığının harmanlanmasına dayanıyor ve bu durum HDP için de geçerli. Bu partilerin gelecekle ilgili tasavvurları ya romantik ve hayalci ‘ilkelerin’ seslendirilmesi, ya da iyi düşünülmemiş ve yüzeysel taahhütler üzerine oturmakta. AKP ise doğru bir taktikle ölçülebilir ve sonucu görülür olan hizmetlerini seçim sürecinde de artırarak sürdürdü. Aynı zamanda Türkiye’yi demokrasisi, refahı ve dış politikası ile daha gelişmiş bir zemine yerleştirme hedefini de tutarlı bir perspektif içinde sunabildi. Diğer deyişle muhalefet belirsizliği ve maceraperestliği ima ederken, AKP sağlamlığın ve öngörülebilirliğin temsilcisi olmayı sürdürdü.
Üçüncü olarak ise AKP hiçbir partinin sahip olmadığı bir göreceli üstünlüğü siyasete tahvil edebiliyor: Çevreden gelen çoğulcu bir yeni orta sınıfın sesi olarak, toplumun özgüvenini pekiştiriyor ve cemaatsal kalıpların hayatın gerçek koşulları içinde kırılmasına önayak oluyor. Bugün artık AKP seçmeninin ‘İslami’ kelimesiyle anlaşılması imkansız. Küresel dünyaya entegre olmak isteyen, demokratik normları gelişmiş, kamusal alanı sahiplenen yeni bir Türkiye sosyolojisi doğuyor ve bunu AKP temsil ediyor.
http://serbestiyet.com/Yazarlar/akp-nicin-yine-kazanacak-147452
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları




















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.10.2025
25.10.2025
15.03.2025
20.02.2025
15.10.2024
24.09.2024
19.09.2024
10.09.2024
2.09.2024
13.04.2024