Etyen MAHÇUPYAN
Seçim öncesinde Batı’nın etkili yayın organlarında çıkan yazıları ve seçim sonrasında Türkiyeli bazı aydınların seçim yorumlarını okuyanlar herhalde ülkenin giderek açık bir kavga yaşayacağını düşünmüşlerdir. Nitekim bu değerlendirmelere göre ülke diktatörlüğe yönelmiş ve bir ‘demokrasi koalisyonu’ tarafından alt edilmişti. Otoriter bir hükümet olan AKP’nin ultra otoriter liderinin bu yenilgiyi hazmedememesi, aşırı tepkisel davranması, müdahaleciliğini artırması beklenirdi. Böylece ‘demokrasi cephesinin’ kendi içinde daha da kenetlenmesi, gerilimin derinleşmesi ve bir tür ‘Türkiye baharı’ yaşamamız mukadder gibiydi…
Ancak kendinizi yanıltmanın da bir sınırı var. Hayat eninde sonunda her önermeyi gerçeklikle sınıyor. Nitekim bu beklentilerin hiçbiri gerçekleşmediği gibi hayat tam aksi yöne gitti. Erdoğan onu ille de diktatör olarak görmek isteyenlerin pek anlamayacağı bir biçimde Baykal ile görüştü, sağduyulu bir çağrıda bulundu ve bu süreçte kendi mütevazi rolünü tanımladı. Muhalefet parti başkanlarının hepsi seçim öncesindeki söylemlerini bıraktılar ve AKP ile muhtemel bir koalisyonun kapısını aralamaya çalıştılar. AKP Genel Başkanı Davutoğlu ise zaten ilk andan itibaren ortaya işbirliğine açık olgun bir tutum koydu. Türkiye bir koalisyona gidiyor, çünkü erken bir seçim hiçbir muhalefet partisine yaramıyor.
Ortada basit bir gerçek var… Şu an seçim olsa AKP büyük ihtimalle birkaç puan fazla alarak çoğunluğu sağlar. Dolayısıyla muhalefetin öncelikli işi seçim yaptırmamak! Öte yandan muhalefetteki üç partinin birleşip hükümet kurmaları neredeyse anlamsız bir önerme. Aralarında ideolojik farklılıklar olduğu için değil. Neticede bu ideolojik farklılıkları bir yana bırakarak AKP karşısında güç birliği yapmayı yadırgamadılar. Ama mesele şu ki bu bir ‘demokrasi koalisyonu’ değildi, çünkü gerçekte karşılarında diktatörleşen bir iktidar bulunmuyordu. Bazı aydınların parlatması üzerinden böyle bir aura yaratılmasına çalışıldı ve muhtemelen Batı’da bir ‘gerçeklik’ olarak algılandı. Ama gerçek epeyce farklıydı…
Erdoğan’ın seçim sürecinde müdahaleci davranmasının nedeni anayasayı değiştirme imkanını bir an önce elde edebilme isteğiydi ama bunu bizzat kendi tabanına anlatamadı ve bu isteğini zorlaması geri tepti. Diğer bir deyişle AKP istese de otoriter bir yönetim kuramaz, çünkü her şeyden önce kendi tabanı bunu istemiyor… İşin ilginç yanı bunu diğer partiler için söyleyemeyiz. Yani eğer o partiler bu tabanlarıyla çoğunluk olsalar otoriterliği çok daha kolay benimserler. Diğer bir deyişle ‘demokrasi koalisyonu’ diye sunulan muhalefet aslında sosyolojik ve ideolojik olarak kendi içinde güçlü bir otoriterleşme eğiliminin taşıyıcısı.
Bu tespitin basit bir uzantısı var: Eğer muhalefet gerçekten de bir araya gelip koalisyon kurarsa kavga ortamı daha da şiddetlenir, muhtemelen AKP’ye zarar verebilecek birçok hamle yapılır, ama ilk seçimde kimse AKP’nin yüzde elliyi aşmasını engelleyemez. O nedenle muhalefet partileri aslında kaçınılmazla karşı karşıyalar: Kendi içlerinde gerçek anlamda bir demokratik değişime hazır olmadıkları sürece AKP’ye mahkumlar.
‘Demokrasi koalisyonu’ yere düşüp boncukları dağılan bir kolye gibi. Muhalefet partilerinin her biri şimdi en güzel elbisesiyle yaza davet balosuna gelmiş, bir taraftan nazlanırken aslında en son dansa kaldırılıp prensle evlenecek nedime olma hayali içindeler. Şaşırtıcı değil… Sonuçta normalleşen bir ülkede yaşıyoruz ve herkes nasibini alıyor.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.02.2025
15.10.2024
24.09.2024
19.09.2024
10.09.2024
2.09.2024
13.04.2024
12.04.2024
11.04.2024
28.11.2023