Etyen MAHÇUPYAN
Türkiye nihayet Suriye’de ‘kişiliğini’ buldu. Hedefleri doğrultusunda, ahlaki konumundan taviz vermeden prestijli bir operasyon gerçekleştirdi. Yapılan iş göründüğünden daha değerli. Çünkü operasyonun teknik başarısının ötesinde siyasi risk hesapları doğru yapılmıştı ve geleceğe yönelik kalıcı bir ‘oyunculuk’ fırsatı yarattı.
Biden’ın aynı güne rastlayan seyahati ve sonrasında açıklanan resmi ABD pozisyonu, Türkiye’nin sanıldığı ve bazılarının umutsuzca arzuladığı gibi yalnız olmadığını, dahası ABD endeksli Batı koalisyonunun asli bir parçası olduğunu teyit etti. Bu gelişmeler Türkiye’nin İsrail ve Rusya ile yeniden işbirliği kapılarını açtığı zamana rastladı. İran’ın yakınlaşmaya çalıştığı, Esad’ın PYD güçlerini bombaladığı bir haftanın ardından geldi…
Görünen o ki dış politikada ilkesel ve kimliksel katılığın birbirini beslemesi halinde, Türkiye gibi ülkelerin bir anda bizzat kendi eliyle oyun dışı kalması çok kolaymış. Son dönemde Türkiye’yi kimse pasifize etmedi… Kimse kategorik olarak bize karşı değildi. Biz de diğer aktörleri anlamıyor, potansiyelimizi fark edemiyor ve oyunun kurallarına uygun tutum alamıyorduk. Rus uçağının düşürülmesine veya ABD’nin ‘fazla’ PYD’li olmasına kadar giden tahrikler aslında bizim kendi işimizi doğru yapmamamızla da ilgiliydi.
***
Şimdi görüyoruz ki dış politikada ‘işini iyi yapmak’ siyasi denklemin güçlü aktörlerinin suyuna gitmek değil. Onların çıkarlarının farkında olarak ve aralarındaki çatlakları değerlendirerek, kendi pazarlık ve etkileme gücünü azami kılacak tutumları almak ve bu yönde eylem yapmaktan da çekinmemek. Türkiye bu operasyonu 15 Temmuz darbe girişiminden sadece bir ay sonra yaptı… Böylece ordu toplumla barışma şansı yakaladı. Muhalefet ile iktidar arasındaki dayanışma ise bu somut adım etrafında daha da derinlik kazandı. Eğer siyasi alanda kopukluk ve gerginlik devam ediyor olsaydı ne iktidar bu kadar özgüvenli davranabilir, ne de asker ayağını yere böylesine sağlam basabilirdi.
Kılıçdaroğlu’na Artvin’de yapılan saldırı bu denklemin bir parçası… Bugün hem Rusya hem ABD ile yakınlaşan bir Türkiye var. Buna karşılık İran-Irak-Suriye ekseniyle sorunlar yaşayan, Rusya’dan uzaklaşmak zorunda kalan, ancak hami kabul ettiği ABD tarafından da hizaya çekilen bir PKK/PYD söz konusu. Türkiye’nin bıraktığı boşlukta palazlanan bir ‘küçük aktör’ şimdi asıl konumuna dönmek zorunda.
***
PKK’nın yeni stratejisinin ne olacağı Kılıçdaroğlu’na karşı girişilen eylemde ortaya konmuş gibi: Geçmişte PKK’nın tezi AK Parti karşıtlığına oturmakta, kendilerini bir ‘demokrasi gücü’ olarak sunmaktaydılar. Yani ana çelişkinin kimliksel değil, siyasi ve ideolojik olduğu savunuluyordu. Bu eylem ise meseleyi kimliksel boyuta çekiyor: PKK Kürt meselesinin bir Türk/Kürt ayrışmasına dönüşmesini hedefliyor. Devletin ve Türklerin Kürtleri kaybetmesini istiyor... Ancak iç savaş durumunda yeniden kazanabileceğini hesaplıyor. Umarım Türkiye bu tuzağa düşmez, Kürtlere elini uzatır ve grupsal haklarının da farkında olunacağı bir ‘çoğulcu merkez’ tahayyülünde buluşulur.
O zaman sadece Suriye’de değil, iç dünyamızda ve gelecek tasavvurumuzda da sağlam bir ‘güvenli bölge’ yaratmış oluruz…
Not: Salı günkü yazım Twitter’da çok popüler olmuş… Okuduğunu anlamamayı veya fikir sahibi olmak için okumaya ihtiyaç duymamayı kişilik meselesi yapmış katılımcılara teşekkür ediyorum.
Önemli not: Aynı gün, “asgari Fetocu ahlak düzeyinde olan yandaş köşe yazarı trollere” cevap yazacağımı da söylemiştim. Ama en azından Fetocu köşe yazarı seviyesine gelmiş olanına bile maalesef henüz rastlamadım...
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları










































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.10.2025
25.10.2025
15.03.2025
20.02.2025
15.10.2024
24.09.2024
19.09.2024
10.09.2024
2.09.2024
13.04.2024