Etyen MAHÇUPYAN
Rusya Büyükelçisi Karlov’un, Türkiye koşullarında iyi eğitim almış, eli yüzü düzgün bir polis memuru tarafından terörist suikast sonucu öldürülmesi, toplumsal zeminin siyasi emellere ne denli müsait hale geldiğini ortaya koyuyor. İlk etapta katilin çevresi ve bağlantıları üzerinden gelen bilgiler Gülenci örgütlenmenin uzantısı olabileceğini ima ediyor. Ancak eğer cinayet doğrudan Gülen cemaati tarafından planlanıp gerçekleştirilmediyse, katilin bu ilişkileri tali bir konu… Çünkü muhtemelen halen ülkede Gülen ve diğer cemaat kalıntıları olarak kenarda duran çok sayıda kullanıma uygun ‘serseri mayın’ bulunuyor.
Bunun bir nedeni cemaatlerin kendilerini koruma kaygısıyla daralmaları ve dış çeperdeki insanları boşta bırakmaları. İkinci bir neden Türkiye’deki İslami ideolojik alanın çeşitlenmesi sonucunda bireyselleşmenin giderek artması… Bu esas olarak olumlu bir gelişme. Gençlerin bütün akımları tanıyarak kendi seçimlerini yapmalarını, radikalizmin dışında durmalarını sağlıyor. Belki de bu nedenle Türkiye’de IŞİD’e giden kişi sayısı yükselmiyor. Ancak bu olumlu durum aynı zamanda kötü niyetli ağların eline düşmeye yatkın bir grup insanı da başıboş bırakıyor.
***
Arka planda ise herkesi etkileyen bir üçüncü neden var. Ulus devlet dünyası yıllardır alışkın olduğu bencilliğin içinden çıkmakta zorlanıyor. Oysa küreselleşme dediğimiz olgu, dünyayı tek bir yaşam havzası haline getirdiği ölçüde, gelişmiş ve güçlü ülkelerin dünyadan ‘sorumlu’ olmaları gereğini hatırlatıyor. Küresel terörün zemini bu… Eşitsizlik yaratan bir sistemi gücünüze dayanarak devam ettirmeye çalışırsanız, güçsüz dünya size terör olarak geri dönüyor.
Karlov cinayetinin perde arkasında da Halep var… Katilin cinayeti gerçekten bu amaçla yapıp yapmadığı ikincil bir nokta. Çünkü söz konusu arka plan orada durduğu sürece akla gelmedik her türlü insanın gelecekte ‘terörist’ olması kimseyi şaşırtmamalı. Rusya Halep’i yıktı, insanlarını öldürdü. Orada silahlı savaşçılar da vardı ama Rusya Halep’teki sıradan insanlara da terörist muamelesi yaptı. Ve sıradan bir başka insanın bunun intikamını almaya kalkmasının doğal vahametini, çok geniş bir kitle gözünde ister istemez ‘yumuşattı’. Yaşadığımız cinayet bu zımni ‘meşruiyete’ güvenerek yapıldı…
***
Cinayetin amacının Türkiye-Rusya ilişkisini bozmak olduğunda ise herkes hemfikir gözüküyor. Komplocu akıl yürütmede epeyce uzman olan Türkiyelilerin bu kadar yüzeysel bir tahlille yetinmeleri garip. Eylem tam Suriye’ye ilişkin Türkiye/Rusya görüşmeleri öncesinde yapıldı. Cinayet sonrasında Rusya’nın Halep konusundaki tavrını ‘takdirle’ karşıladığımızı söyledik… Ayrıca kriminal soruşturmanın Rusya ile birlikte yapılmasını kabul ettik. Diğer bir deyişle ilişkimiz bozulmasın diye çaba gösterdik ve muhtemelen daha da göstereceğiz.
Suikast Türkiye-Rusya ilişkilerini bozmayıp daha da güçlendirecek. Ama bir farkla… Bu olay Türkiye’nin Halep’te yaşananlar nedeniyle elinde tuttuğu psikolojik/manevi üstünlüğü elinden aldı. Türkiye’nin eli zayıfladı… Her fırsatı Türkiye’yi kendi yanına çekmek ama mahkum ederek çekmek için kullanan Rusya’nın, bu şanstan da sonuna kadar yararlanacağından hiç kuşkunuz olmasın.
***
Cinayet belki de hakikaten Türkiye-Rusya ilişkisini bozmak için işlenmiştir. O zaman bunu planlayanların pek akıllı olmadıklarını söylemek durumundayız. Çünkü sonuç tam aksi yönde olacak ve zayıflayan bir Türkiye’yi Rusya’ya doğru itecek. Dolayısıyla bu sonucu Türkiye’nin Suriye’de güç kaybetmesini isteyen birileri istemiş olabilir mi diye de sormakta yarar var. Tabi ruhumuzu ideolojik klişe ve karşıtlıklardan kurtarabilirsek…
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları

























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.10.2025
25.10.2025
15.03.2025
20.02.2025
15.10.2024
24.09.2024
19.09.2024
10.09.2024
2.09.2024
13.04.2024