Etyen MAHÇUPYAN
Yönetimi tek bir elde toplayacak olan sistem değişikliği referandumda oylanacak ve en geç iki yıl içinde de seçime gidilecek. Referandumda tasarının geçmesi yeterli değil, asıl müstakbel cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmak lazım. Aksi halde müthiş bir yetki yoğunlaşmasını AK Parti kendi eliyle rakiplerine vermiş olacak. Ancak hem referandumu hem seçimi kazanmak hiç de kolay değil. Eğer muhafazakâr kimliğe sıkışılırsa başarılı olunamaz. Ayrıca bu şekilde kazanıldığı takdirde ülke yönetiminde çok zorlanılır. Ayrışma ve gerilim artar, her eksik veya yanlış doğrudan Erdoğan’ın üzerine yıkılır, iktidarın insicamı bozulur ve kamusal düzenin ilmikleri atar.
***
Eğer bilinçli olarak uzun vadeli bir kavga ortamından ve otoriterleşen bir siyaset alanından medet umulmuyorsa AK Parti’nin önümüzdeki dönemi yönetebileceğini göstermesi gerekiyor. Bu da bir başarı hikâyesine muhtaç olduğunu ima ediyor. Aslında başarının sosyal ve kültürel zemini mevcut… Orta sınıfın büyüdüğü, küresel adaptasyon yeteneğinin geliştiği, gündelik hayatın belirleyiciliğinin arttığı, bireyselleşme ve sekülerleşmenin yerleşik eğilimler haline geldiği bir ülkeyiz. Eğer katılımcılığa ve özgürlükçü bir yönetime açıksak başarılı olmak eskiye nazaran daha kolay. Öte yandan eğer kimlik tahkimi, gizli fütuhatçılık, latent oksidentalizm türünden hastalıkları aşamazsak işimiz zor… Çünkü popülizm ve hamaset “karın
doyurmuyor”.
Bu durumu bir açmaz olarak yaşıyorsak başarının önemsizleştirilmesi stratejisi iyi bir fikirmiş gibi gözükebilir. Beka meselesini öne çıkarabilir; kurtuluş savaşından, birleşmiş ama adı konamamış görünmez düşmanlardan söz edebiliriz. Ancak günümüzde hiçbir bölgesel savaş taktiksel alan mücadelesini aşmıyor ve bizim buradan bir dünya savaşı çıkarmamız pek mümkün değil! Diğer bir deyişle olayı dramatikleştirmenin de bir sınırı var. Çok uzak olmayan bir gelecekte göreceli barış ortamıyla baş başa kalacağız ve terör sadece ‘bizim’ meselemiz haline gelecek. Dolayısıyla bugün genel bir tehdit olan terör, yakında bizim demokratik ve yönetimsel başarısızlığımızın göstergesi olarak okunacak.
İşin esası şu… Kendi içindeki sorunlarla yüzleşemeyen ve onları çözemeyen bir ülkenin, ‘başkalarının’ yaptıklarından şikayet etme hakkı yok. Şikayetleri dinlenmiyor, başarısızlığın mazereti olarak okunuyor ve küçümseniyor.
***
Türkiye bu noktaya düşmemeli. İktidar toplumsal talepleri ciddiyetle ele alıp karşılamalı, geçmiş başarı hikayelerini bir kenara koyarak bizlere yeni başarı hikayeleri sunmalı. Bunun için potansiyel olarak sadece iki alan var. Ekonomi ve Kürt meselesi… Dış politikada toplumu tatmin edecek bir başarının elde edilebilmesi çok zor, çünkü geniş bir denklemin sadece orta boy aktörlerinden biriyiz ve biz dışımızı dizayn etmeye kalktığımız ölçüde başkalarının da bizim içimizi dizayn etmesi şaşırtıcı olmaz.
Ne var ki AK Parti ekonomi ve Kürt meselesinde tam aksi yönde gidiyor. Ekonomide yapısal reformları yapmak istemediği ölçüde rasyonaliteden kopuş işaretleri veriyor. Kürt meselesinde ise ne ana dilde adım atabiliyor ne de yerinden yönetim için gerçekçi bir model sunabiliyor. Bu meselenin giderek Alevi talepleriyle iç içe geçme istidadı gösterdiğinin bile farkında gözükmüyor. Ayrıca Kürt meselesinde ‘içeride’ ilerleme sağlamanın dış politikada güçlenmenin olmazsa olmaz koşulu olduğu da galiba anlaşılmıyor…
Oysa her iki alanda da başarılı bir hikaye yazmak özellikle AK Parti için kolay olmalıydı. Tabii eğer eleştiriye açık ortak akıl üretme ve bunun doğrultusunda yetki delege etme özgüveni devam edebilseydi…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.02.2025
15.10.2024
24.09.2024
19.09.2024
10.09.2024
2.09.2024
13.04.2024
12.04.2024
11.04.2024
28.11.2023