Etyen MAHÇUPYAN
Eğer laik kesimden biriyseniz, yazının başlığını muhtemelen olumlu bir gelişme olarak okuyacaksınızdır. Ne de olsa İslamcılık bugünlerde şiddete eğilimli, evrensel ‘aydınlanma’ çizgisinden uzak ve arkaik zihniyete esir düşmüş bir modern vandalizm olarak sunulabiliyor. Öte yandan bu bakıştaki önyargıları, oryantalizmi ve yüzeyselliği ayıklayarak bakarsak, geriye çok katmanlı ve heterojen bir kuşatıcı üst dil kalıyor. İslamcılık, gündelik hayatın tanımlanıp tanziminden ümmetin birlikteliği ve güçlenmesine kadar giden, aralarında duygusal geçişlilikler olmasına karşın fikirsel açıdan ayrışmalar da içeren bir büyük anlam dünyası…
***
Türkiye’nin İslamcıları da bu geniş yelpazede çok parçalı ve esnek bir zihinsel arayışın taşıyıcısı oldular. İdeolojik savunuculuk açısından çok güçlü olamasalar da, kültürel kodların belirginleşmesinde ve yön almasında etkiliydiler. Bu etkileme gücü İslamcıların derinlikli bir söylem geliştirme yeteneğine sahip olmasından kaynaklanmadı. Aksine Türkiye’deki görünümüyle bu akımın özgün çıkışlar yapabildiğini, büyük mütefekkirler yetiştirdiğini söyleyemeyiz. Açıkçası Türkiye İslamcılığı entelektüel açıdan yüksek bir düzeye ulaşamadı.
Bunda ideolojinin arka planını oluşturan ataerkil zihniyetin payı büyüktü. Düşünsel kabuğu zorlayacak çıkışlar, özeleştiriye kapalı ve sosyolojik hiyerarşi ile kuşatılan bir alemde son derece zordu. Ancak Cumhuriyet’in söz konusu geleneği tırpanlayan sistematik uygulamaları, 19. Yüzyıl son çeyreği ve 20. Yüzyıl başında yeşeren zihinsel açılıma büyük bir darbe oldu ve İslamcılık hala o entelektüel ‘kuruma’ halini atlatamadı.
Dolayısıyla soru, bütün bu zayıflıklarına rağmen İslamcıların bugün bazıları için niçin ‘tehlike’ teşkil ettiği olmalı… Bunun temel nedeni Kemalizm karşısında muhafazakar toplumun dağarcığında İslamcılık dışında ehil kişi elinde derinleşme ihtimali olan ve kültürel düzlemde herkese değebilecek başka bir ideolojinin olmamasıdır. Milliyetçilik İslamcılıkla mukayese edildiğinde fazlasıyla ‘ham ve ergen’ bir düşünce sistematiği yarattı ve üstelik hızla devletleşti. O nedenle bu ülkede toplumsal kılcal damarlara nüfuz eden sahici bir muhalefetin kökleri İslamcılıkla ilişki içinde oluştu.
***
Refah Partisi geleneği ve AK Parti bundan azade değildi. Devletin ve devletçiliğin karşısında durmak isteyen her hareket, hem fikirsel hem sosyolojik olarak İslamcıları kuşatmak zorundaydı. İslamcıların AK Parti’den tasfiyesi yönündeki zorlamalara baktığımızda bugün bu durumun değişmesi için güçlü bir nedenin olması gerektiğini anlıyoruz.
Bariz neden AK Parti’nin almış gözüktüğü iki temel karar… Parti içinde gücün tek elde toplanmasının ve partinin ‘devletle’ bir tür koalisyon içinde kendisine yeni bir sosyolojik taban oluşturmasının arifesinde olunması... Yani hem açık tartışmanın ve fikrin bizatihi öneminin azaldığı, hem de devlete karşı sivilliğin taşıyıcısı olmak bir yana, doğrudan devlete eklemlenmiş bir siyasi harekete dönüşme arzusu.
***
Ancak hiç atlanmaması gereken bir neden daha var. ‘İslamcılık’ denirken aslında ille de İslamcı ideolojinin takipçileri kast edilmiyor. Ahlakı ve seviyeli siyaseti merkeze koymayı önemseyen birçok kişi de söz konusu ediliyor… Etik kaygılar taşımayan bir kariyerizm ve oportünizmin ‘İslamcılığı’ hedef göstererek normatif yönü güçlü bir siyasetin taraftarlarından kurtulmak istemesi şaşırtıcı değil.
‘Reisçilik’ duygusal yönü daha ağır basan bir tutum… Bir adım sonrası gibi duran ‘pelikancılık’ ise, müdanasız ve kör gözüm parmağına bir seviyesizlik olarak bugün AK Parti’yi kontrolü altına almaya talip… Hedefe ulaşmak için de her türden ‘İslamcıdan’ kurtulması gerekiyor.
Yazarlar
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.02.2025
15.10.2024
24.09.2024
19.09.2024
10.09.2024
2.09.2024
13.04.2024
12.04.2024
11.04.2024
28.11.2023