Ali Türer
1976 MC hükümeti döneminde Ülkücüler okula iyice yerleşmişti. Boykottan dönenlere göz açtırmamakta kararlıydılar. Bu kararlıklarını iki büyük saldırı ile ortaya koydular. Disiplin Kurulu’nun “Failler tespit edilemedi” yollu kararı da saldırganları yüreklendirdi.
1978 başında NEE başına yeniden gelen Cahit Yarış okulda güçlü ve kararlı bir öğretmen kadrosu oluşturmuştu. Onun döneminde geçmiş iki yıl içinde Mülakatlarda elenen yüksek puanlı Devrimci öğrenciler okula yeniden döndüler.
Bu arada Akşam Bölümü’nün de eğitim öğretime açılması ile öğrenci sayısı da 4.000’i aşmıştı. Olaylar ağırlıklı olarak daha kontrolsüz olan akşam bölümünde yaşanacaktı.
Okulda hakimiyeti elinde tutmada kararlı Ülkücü militanlar için yeni durum, içe sindirebilir değildi. Konumlarını korumakta kararlıydılar. Ülkü Ocaklarının başında da kendilerine her türlü desteği veren gözü kara bir isim vardı.
Bu koşullarda Necati Eğitim Enstitüsünde eğitim-öğretim ortamının daha da çatışmalı, daha tehlikeli hale gelmesi kaçınılamazdı.
Kolluk gücü 1978’den sonra okulun içine koridorlara, bazen de sınıfa girer olmuştu. Olay çıktıkça, yakın kentlerden Balıkesir’e Toplum Polisi desteği yapılırdı. Ülkede Polis de sonuçta siyaseten bölünmüş durumdaydı. İzmir’den gelen polislerin çoğu POLDER’liydi. Bursa’dan gelen polisler ise POLBİR’li idi.
İzmir’den polis geldiği gün, Necati Eğitim Enstitüsü’nde Solcular nefes alırdı. Ülkücülerin o gün gıkı çıkmaz, POLDER’li Polislere şirin görünmeye çalışırlardı. POLBİR’li polisler geldiğinde ise aslan kesilirler, Polisi, Solcular üzerine gitmeleri için tahrikte bulunurlardı. Bir an evvel okulu bitirip gitmek isteyen öğrenci gurubu bile o gün diken üstünde olur, “güvercin tedirginliği” içinde günü bitirmeye bakarlardı.
Cahit Yarış yönetimi ise Polislerden, her iki öğrenci gurubundan gelen aşırılıkları yumuşatma çabası içinde olurdu. Eğitim öğretim ne pahasına olursa olsun sürmeliydi. Fakat işi kolay değildi. Sağ’a da Sol’a da yaranamazdı.
“Hızlandırılmış Eğitim” olarak nitelenen bu dönemde okul, büyük bir karmaşa içinden geçiyordu.
Ana binanın kapısında öğrenciler üstleri aranarak içeri alınır. Koridorlarda polisler (1978 yılında) en küçük olaya müdahale için hazır durumda tutulurdu.
Olay patladığında ne yapılacağı, nasıl davranılacağı, öğrenci grupları arasında konuşulurdu. Polisin tavrı hesaplanırdı. Öğretmenin ya da öğrencinin dersteki bir sözü, bir hareketi, polisin koridorda öğrenciye bir müdahalesi, büyük bir olayın ateşleyicisi olabilirdi.
Herkes hem gurup arkadaşlarını hem de diğerlerini kollamak zorundaydı. Bazı tavırlardan, giyimlerden, kurulan diyaloglardan bir takım sonuçlar çıkarılırdı. Örneğin Ülkücüler saldıracakları gün Takım elbise giyerler, neşeli ve alaycı bir tutumla takınırlar, bıyıklarıyla oynarken geleni geçeni süzerlerdi.
Naver Engin böyle bir günde, Akşam öğretimi sırasında üçüncü dersin sonunda, saldırıda öldürüldü.
17 Mayıs 1978’de Akşam öğretimi sırasında okulda aynı anda büyük bir saldırı başlatıldı. Saldırı her koridorda, her sınıfta aynı anda, birdenbire patlamıştı. Bu, inceden inceye planlanmış bir saldırıydı. Olayın bütün tanıkları olayın “önceden planlanmış" olduğunda daha sonra birleştiler.
Necati Eğitim Enstitüsü Türkçe Bölümü öğrencisi Naver Engin ikinci kattan birinci kata bağlantıyı sağlayan arka merdiven başındaki, 204’nolu sınıfta öldürüldü.
Reşat Erguvan Dersini bitirmişti. Saldırı “Vurun Allahsızlara, Vurun Komünistlere” nidaları ile başladı.
Olay anını Naver’in sıra arkadaşı Ekrem Serbay’dan dinleyeceğiz. Ekrem Serbay, Balıkesir Cinge Köyü 1958 doğumludur. NEE’nin Türkçe Bölümü’nde okurken bir yandan da Elektomekanik’te çalışmaktadır. Danıştay kararıyla döndüğü Necati Eğitim Enstitüsü’nü 1980 yılının sonunda bitirir. Öğretmenliğe 1981'de Balıkesir Gazi Osman Paşa Ortaokulunda başlar. 1990’na kadar “Her gün tekrar tekrar yaşadım” dediği Naver Engin’in katledilişini şöyle anlattı:
“Naver’le tanışmamız NEE’deki ilk ders gününde oldu. Okul zaten daha ilk günden gerginlikler, sataşmalar, laf atmalar ile başlamıştı. Naver olayların altında kalacak biri değildi, tepkisini hemen verirdi. Birbirimizle kolayca yakınlaştık. Gece bölümünde aynı sırayı paylaştık. Deneyimli eski öğrenciler “elektrikler kesildiğinde dikkatli olun, saldırabilirler” diye bizi uyarırlardı. Okulda saldırı her an beklediğimiz bir şeydi. Teneffüslerde koridor başlarını kontrol etmeye alışmıştık.
Sınıfta üç Faşist hemen dikkatimizi çekmişti. Kemal Koyuncu, Şemsettin Şahin ve Yahya Baz. Bunlar hal ve tavırlarıyla sadece sınıfın değil, bütün koridorun, hatta okulun elebaşlarıydı. O havalardaydılar. Naver, Necdet Çayır ve Hasan Korkmaz hem yiğit tavırları hem de sempatik tutumlarıyla iyi anlaştığım arkadaşlarımdı.
Bahar ayı gelmiş, günler uzamıştı. Olay günü sanırım Elektromekanik’te çalıştığım için ikinci derse anca yetişebilmiştim. Sınıfta dikkatimi ilk çeken, yukarıda saydığım üç Faşist’in sınıfta olmayışı idi. İkinci teneffüse çıktığımızda bu duruma dikkat çektim, arkadaşları uyardım. Teneffüs’te Şemsettin Şahin ve Yahya Baz’ı takım elbiseli, kravatlı görmüştük. Naver’i de diğer arkadaşları da, dikkatli olalım, bunlar bir şeyler çeviriyor, diyerek uyardığımı hatırlıyorum. Alt kattaki Matematik koridorundan üst kata, Sosyal Bilgiler koridoruna geçerken bu üçünün bize doğru alaycı bakışları hâlâ belleğimdedir.
Olay günü okulda Bursa Toplum Polisi görevliydi. Dışarıda da jandarma güvenlik sağlıyordu. Üçüncü ders, sanırım Reşat Erguvan hocamızın dersiydi. Teneffüs ziliyle birlikte sıralarımızdan kalkıp kapıya yöneldik. Naver’e sigara tuttum. Kibriti yakmak için elime aldığımda koridordan gürültüler yükseldi. Sınıfa Şemsettin Şahin ile tanımadığım bir kişi daldı. Arkamdan bir el beni geri çekti (Ferit Sarı çekmiş). Ön sıralar devrildi. Şemsettin Şahin bir sırayı kaldırıp bizim üstümüze attı. Biz de karşılık verdik.
Naver’i öğretmen kürsüsünde elinde sandalye ile kendini savunurken gördüm. Katil elinde bıçakla önce bize doğru hamle yapmıştı. Biz de sıra ve oturak atarak karşılık verince bir anda Naver’e yöneldi. Naver, katilin kendisine doğru geldiğini gördü. Anınd bir sandalyeyi kaptı, kaldırdı. Katil profesyoneldi, eğildi sandalye tepesinden geçerken elindeki bıçağı Naver’in göğsüne sapladı. Çok sakindi. Şemsettin Şahin’in koluna “işimiz bitti” der gibi dokundu. Sonra da fırlayıp sınıftan çıktılar. Sınıfa girmeden önce de koridorda üç kişiye daha bıçakla saldırdığını, ikisini de yaraladığını sonradan öğrenecektim.
Olay, göz açıp kapayıncaya kadar olup bitti, çok kısa sürdü. Hemen kürsüye koştum, Naver’in sırtındaki montu sıyırmaya çalıştım. Naver, “Ekrem ben gittim”, dedi, kollarıma yığıldı.
Naver’e koşan ikinci kişi Kamil Yeşil’di. Bu çok ilginçtir. Bizim kuşağın dramını yansıttığına inandığım için Naver-Kamil ilişkisine burada değinmek isterim. Naver de benim gibi Halkın Kurtuluşu grubuna yakındı. Kamil Hoca ise Naver gibi Burhaniye’liydi, ama araları bozuktu. Nedenini Naver’e sormuştum. “Bırak şu İGD’li Sosyal Faşisti” demişti. O günlerde ha Faşist, ha Sosyal Faşist ikisi de aynı şeydi bizim gözümüzde.
Dört kişi Naver’i kucakladık (diğer ikisi Hasan Korkmaz ve Hasan Yorulmaz olabilir). Koşar adım ilerlemeye başladık. Koridorda havaya kalkan, sırtıma yönelen bir bıçak gördüm. Adını unuttum, daha sonra bir ağabey “onu duvara çarpan bendim” dedi. Bahçeye çıktık, sınıf pencerelerinden atılmaya çalışan öğrenciler vardı. İlginçtir, koridorda, alt katta tek bir polis gördüğümü hatırlamıyorum o gün. Okul önünde bir sivil polis ile birlikte bir yolcu minibüsünü durdurduk. Sürücü yanına, Naver kucağımızda oturduk. SSK hastanesine gidiyoruz. Naver, yol boyunca iki kez kendine geldi, hırıltılı sesle “Ekrem”, dedi, kolumu sıkıp bıraktı.
Hastanenin bahçesinde bizi bir sedyenin ve bir trafik polisi aracının karşıladığını, Naver’i sedyeye koyduğumuzu, sağlık görevlisinin “başınız sağ olsun” deyişini hayal meyal hatırlıyorum.
Şimdi yıllardır çözemediğim bir şeyi paylaşayım sizlerle. Naver, hastane bahçesinde daha sedyedeyken panik halinde bir polis aracına yöneldim. Araçta anımsadığım kadarıyla üç trafik polisi vardı, cam açıktı. Naver’i vuranlar ile ilgili üç isim saydım. Bana bir şey sormadılar, hemen süratle hareket ettiler.
Naver’i bıraktıktan sonra bizi hemen hastane altındaki Gazi Osman Paşa Polis Karakoluna aldılar, tanık sıfatıyla. Komiser yeni atanmıştı. Karakolun etrafında toplum polisleri vardı. Ayaküstü tedavileri yapılan arkadaşlar da ifade için karakoldaydı. Ne kadar geçti bilmiyorum. Ünlü 544 plakalı Emin Aslan yönetimindeki ekip, adını verdiğim o üç kişiyi, karakola getirilip nezarete koydular, sonra da gittiler.
Onlar gittikten biraz sonra birkaç toplum polisi karakol komutanının uyarısına aldırmadan içeri dalıp kafamıza gözümüze copla vurmaya başladılar. Komiser elinde steni ile girdi, bir yandan valiyi ararken diğer yandan o toplum polislerini dışarıya çıkardı. Emin Aslan ve ekibi bir süre sonra tekrar geldiler, nezaretteki o üçlüyü aldılar. Yanımızdan geçerken bu üç kişi yanımızdan geçerken, rahat, pervasız, alaycı bakışlarla bize doğru bakıp gülümsüyorlardı.
Emin Aslan ve Kolombo adıyla tanıdığımız iki polis eğilip biraz daha sabretmemizi bizden istediler. Gelip sizi emniyet müdürlüğüne götüreceğiz dediler. (Ekrem’in ismini andığı Emin Aslan ve Kolombo namlı Polis’in Balıkesir’de Sol gençlerin insanca ilişki kurabildikleri polisler olduklarını eklemeliyim. A.T.)
Sonradan öğrendiğimize göre katille birlikte bu üçlü jandarma ablukasına rağmen olaydan sonra okuldan hemen ayrılmışlar. Balıkesir’den kaçarken Değirmen Boğazı mevkiinde bir otomobilde yakalanmışlar. Kaçmaları-kaçırılmaları için toplum polislerince ortam hazırlanmış. Üzerinde durulması gereken bir konudur bu.”
Aynı gün Devrimci bir gurup Naver’in cenazesini almak için hastane önüne gelir. Polislerle aralarında çatışma çıkar. Gençlerden bazıları gözaltına alınıp karakola getirilirler. Aralarında bayanlar da vardır. Ekrem içlerinden tanıdığı bayan arkadaşının bir polis tarafından taciz edilircesine aranmasına kayıtsız kalamaz. Müdahale eder. Toplum polislerince kafa göz denmeden coplanır.
Nihayet Emin Aslan gelir Ekrem’i ve birkaç arkadaşını tanık olarak ifadelerini almak için Emniyet’e götürürler. İfadelerini aldıktan sonra gece yarısı Emniyetten çıkıp evlerine gitmeleri için serbest bırakılırlar. Halbuki, ölümlü bir saldırıya tanıklık etmişler, katilleri kendilerine gösterilen resimler arasından tespit etmeye çalışmışlardır. Kendi başlarına eve giderken başlarına ne geleceği belli değildir. Bunu görür, Ekrem birkaç arkadaşı ile Emniyetin merdivenlerine oturur. Bir süre sonra İhsan Komiser (Kolombo) gelir onları alır evlerine bırakır. Arabada giderken sokak köşelerinin tutulduğunu görürler. Uyanık ve tedbirli davranmaları belli ki onları “kim vurduya” gitmekten kurtarmıştır.
Naver’in katillerinin kaçırılmasının planlanmış olması, bu planları boşa çıkaran Ekrem ve arkadaşlarına Toplum polisinin şiddet kullanılması, bütün bunlar sadırının öyle gelişigüzel, “münferit” bir olay olmadığını, lojistik konular da dahil olarak saldırının bütün yönleri ile titizce planlanıp hazırlandığını açıkça göstermektedir.
Tetikçiler, katiller hep bellidir. Haftaya anlatacağımız Dursun Duman olayında da böyledir (Hrant Dink olayında da belliydi). Peki bu planlama kimler tarafından nasıl bir örgütlenme içinde yapılmıştır. İşin bu yönü hiçbir olayda açığa çıkmaz. Burada asıl üzerinde durulması gereken de budur.
Bu olaydan 5 ay sonra Eski Yol-İş Başkanı Baki Yeşiloğlu yollandığı Balıkesir Cezaevinde bir saldırı sonucu öldürülecektir. Ardından “Ya kan kusturacağız, ya tam susturacağız” sloganı ile evlerin altından TİT imzalı bildiriler atılır. Günün akşamında da Necati Eğitim Enstitüsü Fizik Kimya Biyoloji Bölümü öğrencisi Dursun Duman’ın evi taranarak öldürülür. Elektrikler gene kesiktir. Ve katiller Adalet Partisi il yönetiminden birine ait Metruh bir eve sığınırlar orada ihbar üzerine yakalanırlar. Bu olayında üzerine gidilmez.
Naver’i öldürmekle suçlanan iki isim (K.K ve Y.B) Dursun öldürüldüğünde Balıkesir Cezaevinde tutukludurlar. Olayın ardından isyan çıkarırlar. İsyan sırasında iki kişi daha öldürülür. Bu iki isim İsyancıların temsilcileri olarak Adalet Bakanı ile görüşürler. Bunlar yaşanırken mi, daha sonramı bilmiyoruz. Ama aynı yıl (1978), Muhsin Yazıcıoğlu Balıkesir Cezaevini ziyaret eder. Balıkesir Cezaevi bahçesinde bu isimlerle gurup fotoğrafı çektirir. Bu fotoğraf bugün internette hala dolaşmaktadır.
Naver’in öldürüldüğü saldırıda Necati Eğitim Enstitüsü’nde 8’i ağır 28 öğrenci de çeşitli yerlerinden ciddi biçimde yaralanmıştır.
Saldırı sırasında kimi sınıflarda bazı Polisler, Solcu öğrencilerin kalabalık olduğu sınıflarda kapıları tutarlar. Öğrencileri dışarıya çıkarmazlar. Öğrencilerin kaçmalarına yardımcı olan polislerde olur. Bazı sınıflarda ise öğrenciler sınıf kapılarının arkasına sıralar yığmış, saldırganların sınıflarına girmelerine engel olmuşlardır. Saldırıdan en fazla zararı güçlerin dengeli dağılmadığı sınıflar görmüştür. (Olay tanıklıkları)
Naver’in öldürülmesinin ardından Necatibey Eğitim Enstitüsü Disiplin Kurulu olayı hemen incelemeye alır. Derinlemesine bir soruşturma yürür. Olaya ka öğrencilerin tek tek ifadeleri alınır, bu ifadeler birlikte değerlendirilir.
Saldırıya dahil olan, 28 öğrenci önce uzun süreli, 3 öğrenci ise kısa süreli uzaklaştırma cezası alırlar. Daha sonra bu öğrencilerden 9’una yönetmeliğin 5. Maddesinin d bendi uyarınca okuldan “sürekli uzaklaştırma” (atılma) cezası verilir. Disiplin Kurulunun son cezalandırmada olayla ilgili tespitleri dikkat çekicidir:
“Öğrencimiz Naver Engin’in ölümü, 28 öğrencinin yaralaması ile sonuçlanan 17 Mayıs 1978 olaylarının daha önce soruşturması yapılıp suçlu görülenlere gerekli cezalar verilmiştir. Olay önceden planlanmış, tüm okulda aynı anda başlatılmıştır. Amaç can güvenliğini ortadan kaldırarak Enstitüyü kapattırmaktır. Yeni gelen öğrencileri korkutmak, yönetici ve öğretmenleri yıldırmaktır.” (Tarih: 9.2.1979)
Naver’in katilleri muhtemelen hala hayattalar. Muhtemelen Fecbookta meşreplerine uygun resimler de paylaşmaktalar. Acaba diyorum, Naver’i, gençliğinin baharında katlederken kayıt altına girmiş, sonra donmuş asılı kalmış bir resim, bir şema var mıdır katilinin hafızasında? O görüntü zaman zaman su yüzüne çıkınca, vicdanında onu rahatsız eden bir sızı çıkar mı ortaya?
Kaynaklar:
Necatibey Eğitim Fakültesi Arşivi, Necati Eğitim Enstitüsü Disiplin Kurulu Karar Defteri (1978)
Tanıklıklar. Ekrem Serbay
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
-
Haşmet BABAOĞLUİçerisini iyi anlamak için dışarıya bak! 9.09.2019 Tüm Yazıları
-
Esat KORKMAZYOLDAŞIM YAVUZ ÇANAK 29.08.2019 Tüm Yazıları
-
Ali KİREMİTCİDÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 13.07.2019 Tüm Yazıları
-
Tayfun TURANAYILANA GAZOZ, BAYILANA LİMON. 11.07.2019 Tüm Yazıları
-
Mustafa DAĞCIÖTEKİLEŞTİRMENİN ÖTESİ= DÜŞMANLAŞTIRMAK 3.07.2019 Tüm Yazıları
-
Gürkan-Zengin23 Haziran seçimleri: Bir vak’ayi hayriyye 25.06.2019 Tüm Yazıları
-
Serdar ESEN"Herşey Çok Güzel Olacak" mı? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Celal DENİZIRKÇILIĞIN TEDAVİSİ VAR MIDIR? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet AY14 Mayıs güzellemelerinin anlamı 15.05.2019 Tüm Yazıları
-
Salih TunaZincir sesleri 23.04.2019 Tüm Yazıları
-
Beril DEDEOĞLUİflas eden tüccar, eski defterleri karıştırırmış 27.02.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TığlıBu ne iki yüzlülük!... 26.02.2019 Tüm Yazıları
-
Nermin ALPAYİNSAN VE EKONOMİK DEĞERİ 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKSUUDİLER UNUTMAK İSTİYOR AMA OLMUYOR 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Ümit FıratBir mahalli seçim hatırası 15.01.2019 Tüm Yazıları
-
Murat AKSOYUnutmayalım yerel seçime gidiyoruz 11.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ekin GÜNBİR… İKİ… İZMİR MARŞIYLA KOŞ! 4.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet SeverTürkiye bu kadar tehdit ve hakaret eden bir Cumhurbaşkanı görmedi 18.12.2018 Tüm Yazıları
-
İbrahim SEDİYANİKirletme 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
Nadi ÖZTÜFEKÇİUlusal mı Ulusalcılık mı? 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
M.Şükrü HANİOĞLUDünya “biz”i parçalamak için mi savaştı? 26.11.2018 Tüm Yazıları
-
Cemil ERTEMEkonominin geleceğini simgeler anlatır! 31.10.2018 Tüm Yazıları
-
Amberin ZAMANCemal Kaşıkçı ve Türkiye’nin itibarı 10.10.2018 Tüm Yazıları
-
Mete YararCastle International 28.09.2018 Tüm Yazıları
-
Mehmet CANFilistin ulusal sorunu-II 25.09.2018 Tüm Yazıları
-
Leyla İPEKCİAile içi eğitimin maneviyatı (1) 18.09.2018 Tüm Yazıları
-
Ümit KurtTarihçi Kieser: Modern Türkiye'nin eş kurucusu Talat Paşa 17.09.2018 Tüm Yazıları
-
Güngör UrasABD’DE BORÇ KRİZİ 10.08.2018 Tüm Yazıları
-
Serpil Çevikcan24 Haziran sonrasındaki şema 30.05.2018 Tüm Yazıları
-
Hüseyin ÇAKIRVaatlerinizi sözleşme olarak imzalayın… 27.05.2018 Tüm Yazıları
-
Kürşat BUMİNLGS Türkçe: Çocuklarla dalga mı geçiyorsunuz? 7.02.2018 Tüm Yazıları
-
Yusuf Ziya DÖGERTürkiye Seçimlerinin Kilidi Kürdler 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Aslı AydıntaşbaşYaklaşan facia 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Özgür MumcuTutuklu yargı 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Arife KÖSEHawaii’den sonra nükleer savaş tehdidini yeniden düşünmek 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Güldalı COŞKUNSeçim kritiği desem de…. 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Ergün Diler23 gizli toplantı. 8.01.2018 Tüm Yazıları
-
Ceren KENARMusul sonrası DEAŞ 14.07.2017 Tüm Yazıları
-
Okay GÖNENSİNSertleşme mi normalleşme mi? 11.07.2017 Tüm Yazıları
-
İhsan ELİAÇIKDini çoğulculuk gereği kadından imam olabilir 23.06.2017 Tüm Yazıları
-
Adil GÜRHay Allah yine çenemi tutamadım! 16.04.2017 Tüm Yazıları
-
Hüseyin SARIBAŞHAYIR, YETER ARTIK! 18.02.2017 Tüm Yazıları
-
İlhan ÇETİNFiliz 22 gündür hayata tutunmaya çalışıyor... 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Mustafa ARMAGANÇankaya’nın karakutusu Latife Hanım mı? 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Süleyman YAŞARVatandaşın dövizini devlete dört katı faizle satıyorlar 26.07.2016 Tüm Yazıları
-
A.Turan ALKAN40 $, hem de ‘döge döge’ 15.07.2016 Tüm Yazıları
-
İhsan YILMAZÜmmetin ortak dili: İngilizce 13.07.2016 Tüm Yazıları
-
Bülent KORUCUÖzel haber bayramı 11.07.2016 Tüm Yazıları
-
Gökhan ÖZGÜNBen HDP’ye oy veriyorum… 28.06.2016 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLUYazmaya kısa bir mola veriyorum 17.04.2016 Tüm Yazıları
-
Cemil KOÇAKVe Türkiye ‘hayır’ diyor! 16.04.2016 Tüm Yazıları
-
Sema İZOLCennette de hendek var mı anne? 15.02.2016 Tüm Yazıları
-
Lale KEMALMİT-Mossad kırılganlığı, Rusya ile IŞİD gerilimi 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Birgül HAKANAli Demirsoy 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Sanem ALTANAcılar usta, bizler çırağız.. 6.02.2016 Tüm Yazıları
-
Hadi ULUENGİNOtoriterlik yükselirken 4.02.2016 Tüm Yazıları
-
Demiray ORAL‘Serbest kötülük ortamı’nı icat ettik / Hep birlikte - Tev bi hev re* 2.02.2016 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARANSUYasadışı dinleme suç değilmiş! 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Enver SEZGİNEkrem Sezgin 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Gülay GÖKTÜRKAYM’den AİHM’e cevap 12.01.2016 Tüm Yazıları
-
Yasemin YILDIRIMSayın Kılıçdaroğlu elinizi yükseltin ve “Demirtaş 15 Temmuz gecesi neredeydi?” diye sorun 5.01.2016 Tüm Yazıları
-
Ayhan BİLGENYalanın gücü tükenir, onur kavgası tükenmez 30.12.2015 Tüm Yazıları
-
Zeliha AKPINARNefretiniz elektriğe dönüştürülebilseydi bütün dünyayı aydınlatırdı 29.12.2015 Tüm Yazıları
-
Umur COŞKUNSöz Geçmez, Top Mermisi İşlemez 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Abdülkadir Küçükbayrak“Analar ağlamasın”dan “Analarını ağlatacağız”a nasıl gelindi! 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Ekrem DUMANLIGeç kaldın ey Müslüman 17.11.2015 Tüm Yazıları
-
Semra POLATFransa'nın mülteci ayarlı bombaları 14.11.2015 Tüm Yazıları
-
Ferdan ERGUTHDP içi bir PKK eleştirisi mümkün müdür? 12.11.2015 Tüm Yazıları
-
Nejat ERDİMIŞİD,KÜRTLER VE KAPIMIZDAKİ TEHLİKE! 22.07.2015 Tüm Yazıları
-
Mazlum ÇETİNKAYAEşitlik yoksa kardeşlik de yok! 26.06.2015 Tüm Yazıları
-
Hakan DEMİRCANKoalisyon hava durumu 3 21.06.2015 Tüm Yazıları
-
Tuncay TOPCamide propaganda ve ucuz taşra siyasetçiliği 27.05.2015 Tüm Yazıları
-
Mithat SANCARİnkarın bedeli 30.04.2015 Tüm Yazıları
-
Bülent KARATAŞBirol Başören 28.03.2015 Tüm Yazıları
-
Hasan ÖZTÜRKİLMİK İLMİK 26.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kelemet Çiğdem TÜRKMUNZUR’UN ŞİFASI 6.02.2015 Tüm Yazıları
-
Gürbüz Çimen2 Dil 1 Bavul 2.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kerem ALTANHayaller duşakabin 20.01.2015 Tüm Yazıları
-
Mehmet YILDIZEnseyi karartmamalı ama nasıl? 8.01.2015 Tüm Yazıları
-
Eylem YILMAZDemokratı az olan toplumlar az demokrasi ile yönetilirler! 3.01.2015 Tüm Yazıları
-
Muhteşem ÖZDAMARHDP'yi BEKLEYEN TEHLIKE 29.12.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet DOĞANHADİ KALK 7.08.2014 Tüm Yazıları
-
Haydar TOPAYSevgili Yoldaşımız, ağabeyimiz Burhanettin Çetinkaya... 13.07.2014 Tüm Yazıları
-
Erdal TALUPolitikada Yeni Paradigmanın Doğuşu 7.06.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet KIRARSLANHalklar nasıl karar verir? 20.04.2014 Tüm Yazıları
-
Yasemin ÇONGARKiev’den notlar: Avrupalılaşmak ile güdülmek arasında… 4.02.2014 Tüm Yazıları
-
Zülfikar ÖZDOĞANTarih, Tarih Olalı... 2.01.2014 Tüm Yazıları
-
Neşe DüzelHata ve devlet gazetecileri 11.12.2013 Tüm Yazıları
-
Selçuk UZUN1915/16´da Erzurum Vilayeti Valisi Tahsin Uzer (1) 25.07.2013 Tüm Yazıları
-
Dr.Sivilay GENÇSibirya ablası 2.05.2013 Tüm Yazıları
-
Nihat TAŞTANBU GÜNÜN MÜŞRİKLERİ MEKKE MÜŞRİKLERİNİ ARATMIYOR 16.03.2013 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCI-Taraf YazılarıBelirsizlikler zamanı ve ütopya zamanı 21.10.2012 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLU-Taraf yazılarıESAT’IN YENİ HAMLESİ.. 8.10.2012 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜR-Taraf yazıları1922’de Güzelim İzmir’e Kimler Kıydı? 9.09.2012 Tüm Yazıları
-
Cevdet AŞKINŞiddetli çatışma dönemi başladı 22.05.2012 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtTüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.12.2024
3.12.2024
26.09.2024
2.09.2024
5.08.2024
7.07.2024
4.05.2024
1.04.2024
26.03.2024
9.03.2024