Murat BELGE
Bugünlerde bir kitap okuyorum, Susan Neiman adında bir Amerikalı kadın yazmış. Tarihte ilerlemenin olduğunu, ama kendine göre, “çaktırmadan” olduğunu anlatıyor. Benim de benzer bir düşünce tarzım olduğu için hoşuma gitti. Kişisel hayatından da bir örnek veriyor ki özellikle hoşuma gitti. Çocukluğunda, odasının duvarına Sidney Poitiers’nin bir posterini asmış. Ama bunu Poitiers’ye duyduğu hayranlık nedeniyle yapmamış. Amerika’da zaman zaman (ya da sık sık) olduğu gibi, siyahlara düşmanlık eylemlerinin azıtma eğilimi gösterdiği bir evrede siyahlarla dayanışma içinde, “ilerici” bir insan olduğunu dünyaya ilan etmek istediği için yapmış.
“Bugün” diyor, oğlumun odasına giriyorum, bakıyorum, bütün duvarlar zenci posterleriyle dolu. Ama, diye ekliyor, oğlum bunları bir dayanışma için, “ilerici” bir tavır aldığını göstermek için yapmıyor; “basketbol seviyor da, onun için,” diyor.
Bu dünyada gayet kalabalık olarak yaşıyoruz. Her türlü, her düşünceden insan. Siyah basketbolcuların posterinin asılmasından hoşlanmayan birileri mutlaka bugün de vardır—ama etkileri azalmış. Bir dönemde “ilericilik” jesti olan davranış “normal” kategorisine giriyorsa bir “ilerleme” oldu demektir. Bugün böyle “normal” olarak yapılan o kadar çok şey bir zaman önce “şok” yaratan bir şeydi. Bugün şok yaratan yığınla şey (şu anda listeleyemiyorum) de önümüzdeki günlerde, yıllarda “normal” sınıfına geçecek. Yığınla şey de hiç gereği yokken, şok yaratmaya devam edecek. Hayat böyle bir şey, tarih böyle bir şey.
Şu günlerde dünya siyasetinin ciddi tatsız bir döneminden geçmekteyiz. Sağına bakıyorsun Trump, soluna bakıyorsun Orban, en iyisi hiç bakmamak, diyorsun. Böyle bir siyasi atmosfer kaçınılmaz olarak insanı (insanların bir kısmını diyelim, çünkü hayatından memnun olanlar da eksik değil) karanlık bir ruh haline sokuyor. Ama hayat aslında çok karmaşık ve olan her şeyin karşıtı da olmakta—sadece ön planda görünmüyor. Sonra rakkas öbür tarafa dönüyor. Onun için, diyorum, kötümserliğe kendini kaptırmamak gerek. “Beyinsiz” bir iyimserlik salık verdiğim yok. Toplum hayatında ilerleme var, ama gerileme de var. Bunu da gerçekçi bir dikkatle izlememiz, gözlememiz, mücadelesini vermeye hazır olmamız gerekiyor. Bütün gerilere savrulma olgularına rağmen, olumlu gelişmelerin ciddi biçimde ağır bastığını çıplak gözle de görebiliyoruz.
Türkiye’de ahval dünyanın genel gidişinden çok farklı değil. Bunu böyle yapan dinamikleri harekete geçiren koşullar farklı olabilir, muhtemelen de farklı. Ama gidişat fena halde benziyor. Anlaşılır bir şey. İyilik gibi kötülük de belirli kalıplar içinde kendini gösteriyor. Adamı “vatan hainliği yapan yazılar” yazdığı için (bizdeki gibi, bu suçlamaların temeli olmayan örneklerden söz ediyorum) hapse atıyorsunuz ya da “Cumhurbaşkanına hakaret etti” diye hapse atıyorsunuz. Yani, “hapse atıyorsunuz.” Onun için Tayyip Erdoğan uygulaması ile Kenan Evren uygulaması sonuçları çerçevesinde benzeşiyor.
Şu evrede bizim burada olduğu gibi demokrasi çiğneniyor ve bir yalan rejimi hüküm sürüyorsa, işler elbette tatsızdır, ama bunun, bu olumsuzluğun da bir birikimi olmaktadır. Bu birikim, önceden tahin edilmesi güç bir zamanda, kendini gösterecektir.
Onun için “dayanın aslanlarım!” “Bu da geçer!” ama derslerini bırakarak geçer.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2025
1.08.2025
28.07.2025
22.07.2025
30.06.2025
16.06.2025
9.06.2025
23.05.2025
21.05.2025
12.05.2025