Murat BELGE

Murat BELGE
Murat BELGE
Tüm Yazıları
Güven bunalımı
25.03.2014
2453

 Suriye uçağı düşürmüşüz! Ana muhalefet partisinin önde gelen sözcüleri bunun bir “seçim kazanma” stratejisinin parçası olduğuna --en azından olabileceğine-- yönelik bir kuşkuyu dile getiriyorlar. Bizim gibi sıradan insanların böyle durumlarda gerçekte ne olduğunu bilmeleri de, tahmin etmeleri de, imkânsız denecek kadar güçtür.


Genelkurmay diyor ki, sınırı bir kilometre geçmiş. Suriye’nin şu sıralar Türkiye’ye ya da herhangi bir komşusuna savaş açacak hali yok sanırım. Yani sınırı geçtiyse de herhalde böyle bir plan çerçevesinde geçmedi. Ama, dedim ya, bilemem. Öte yandan, Suriye de bir zaman önce bir Türk uçağı düşürmüştü. Zaten iktidar cephesinde yer tutmuş bir gazetenin manşetinde “iki şehidimiz”in huzura erdiği yazılmıştı. Bu da bir “habercilik” tarzı herhalde. Başbakan ise Kocaeli mitinginde tokadımızın ağırlığından söz etmiş. Edecektir elbette.


Bu olayın kendisi önemli olabilir, göreceğiz, ama şu aşamada bana asıl önemli görünen, olayın Türkiye’de algılanması. Dün, birtakım rastlantılar sonucunda çeşitli mesleklerden, bazılarını hiç tanımadığım kişilerle konuşmam gerekti. Kural olarak, bunun düzenlenmiş bir oyun olduğu kuşkusunu dile getirdiler. O sırada CHP’lilerin buna yakın yorumlarından da haberim olmamıştı. Bu durum bana olayın kendisinden daha anlamlı göründü. Çünkü bu, Başbakan’ın içinde bulunduğumuz dönemde, insanlarda uyandırdığı izlenim hakkında önemli bir şey söylüyor.


Bu insanların zaten Başbakan’a ve partisine, hareketine muhalif olduğu ileri sürülebilir. Dediğim gibi, bazılarını daha önceden tanımadığım için, bilmiyorum. Tanıdıklarım, evet, öyle, muhalifler.


Ama bu da bana çok belirleyici görünmüyor. Dünyanın her yerinde “iktidar” diyeceğiniz birileri vardır; “muhalefet” diyeceğiniz birileri de vardır. Muhalif olanlar eleştirir, iktidara güvenmez vb., ama bunun bir sınırı vardır. Şu somut durumda söylenen, çünkü düşünülen şey son derece vahim: Başbakan’ın seçim kazanmak için bir savaş ortamı yaratmak istediğini düşünüyor, bunu söylüyorlar.


Ben kendim bu kanıda değilim, peşinen söyleyeyim; bir rastlantı olduğunu düşünüyorum ve umarım haklıyımdır. Ama bir ülkenin insanları o ülkenin Başbakan’ı hakkında böyle yorumlar yapıyorsa, o ülkede yolunda gitmeyen şeyler var demektir.


Türkiye’de siyaseti birtakım komplolarla yorumlamanın geçmişi, geleceği vardır. Böyle bir olayda bu kötü alışkanlığa da bir pay biçmek gerekir. Gene de vahim bir şüphe.


İnsanların böyle şüpheler duymasında sorumluluğun en büyüğünün Başbakan’ın sırtında olduğunu söylemek gerekiyor. Çünkü Başbakan, sıkıştığından bu yana, her geçen gün biraz daha kural tanımaz bir konuma giriyor.


“Paralel yapı” varmış; iftira ediyorlarmış vb. İyi, olabilir. Ama bunun olup olamadığına karar verecek insanları hallaç pamuğu gibi sağa sola savurup senin istediğin karara varacağını bildiğin insanları oralara tayin ettiğinde, topluma güven aşılayacak bir iş yapmıyorsun.


Suçluyor Başbakan. “Devleti içinden ele geçirmek üzere örgütlenmişler” diyor ve buradan giderek “vatan hainliği”ne kadar bir yığın ağır suçlama sıralıyor. Aynı zamanda yüzlerce, binlerce polisi, savcıyı, yargıcı yerinden alıyor, başka yere gönderiyor. Peki, başka yere gönderince bu “vatan hainleri” ne oluyor? Vatanperver mi kesiliyorlar? Bunlar kötü adamlarsa, gittikleri yerde de kötülük yapmayacaklar mı? Vatan haini iseler niçin yargılanmıyorlar?


Bu kadar sayıda Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının aynı zamanda vatan haini olduğu “bilgi”sine ulaşmak için bazı bakanların ve oğullarının neyin nesi olduğu hâlen anlaşılmamış ve açıklanmamış birtakım paralarla afişe olması mı gerekiyordu. Bu olayın üç buçuk gün öncesine kadar Başbakan’la bu “paralel yapı”nın can-ciğer-kuzu sarması olduğunu bilmeyen yoktu.


Başbakan bir “devlet adamı”nın yapmayacağı şeyler yaptı, yapmaya devam ediyor. Bunlar yeterince kötü; ama belki daha kötüsü, bunları yapmakla, insanlarda “yapmayacağı şey yok” kanısını yaratması, yerleştirmesi. “Suriye uçağı” örneği bunun bir göstergesi olduğu için vahim.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar