Murat BELGE
Suriye uçağı düşürmüşüz! Ana muhalefet partisinin önde gelen sözcüleri bunun bir “seçim kazanma” stratejisinin parçası olduğuna --en azından olabileceğine-- yönelik bir kuşkuyu dile getiriyorlar. Bizim gibi sıradan insanların böyle durumlarda gerçekte ne olduğunu bilmeleri de, tahmin etmeleri de, imkânsız denecek kadar güçtür.
Genelkurmay diyor ki, sınırı bir kilometre geçmiş. Suriye’nin şu sıralar Türkiye’ye ya da herhangi bir komşusuna savaş açacak hali yok sanırım. Yani sınırı geçtiyse de herhalde böyle bir plan çerçevesinde geçmedi. Ama, dedim ya, bilemem. Öte yandan, Suriye de bir zaman önce bir Türk uçağı düşürmüştü. Zaten iktidar cephesinde yer tutmuş bir gazetenin manşetinde “iki şehidimiz”in huzura erdiği yazılmıştı. Bu da bir “habercilik” tarzı herhalde. Başbakan ise Kocaeli mitinginde tokadımızın ağırlığından söz etmiş. Edecektir elbette.
Bu olayın kendisi önemli olabilir, göreceğiz, ama şu aşamada bana asıl önemli görünen, olayın Türkiye’de algılanması. Dün, birtakım rastlantılar sonucunda çeşitli mesleklerden, bazılarını hiç tanımadığım kişilerle konuşmam gerekti. Kural olarak, bunun düzenlenmiş bir oyun olduğu kuşkusunu dile getirdiler. O sırada CHP’lilerin buna yakın yorumlarından da haberim olmamıştı. Bu durum bana olayın kendisinden daha anlamlı göründü. Çünkü bu, Başbakan’ın içinde bulunduğumuz dönemde, insanlarda uyandırdığı izlenim hakkında önemli bir şey söylüyor.
Bu insanların zaten Başbakan’a ve partisine, hareketine muhalif olduğu ileri sürülebilir. Dediğim gibi, bazılarını daha önceden tanımadığım için, bilmiyorum. Tanıdıklarım, evet, öyle, muhalifler.
Ama bu da bana çok belirleyici görünmüyor. Dünyanın her yerinde “iktidar” diyeceğiniz birileri vardır; “muhalefet” diyeceğiniz birileri de vardır. Muhalif olanlar eleştirir, iktidara güvenmez vb., ama bunun bir sınırı vardır. Şu somut durumda söylenen, çünkü düşünülen şey son derece vahim: Başbakan’ın seçim kazanmak için bir savaş ortamı yaratmak istediğini düşünüyor, bunu söylüyorlar.
Ben kendim bu kanıda değilim, peşinen söyleyeyim; bir rastlantı olduğunu düşünüyorum ve umarım haklıyımdır. Ama bir ülkenin insanları o ülkenin Başbakan’ı hakkında böyle yorumlar yapıyorsa, o ülkede yolunda gitmeyen şeyler var demektir.
Türkiye’de siyaseti birtakım komplolarla yorumlamanın geçmişi, geleceği vardır. Böyle bir olayda bu kötü alışkanlığa da bir pay biçmek gerekir. Gene de vahim bir şüphe.
İnsanların böyle şüpheler duymasında sorumluluğun en büyüğünün Başbakan’ın sırtında olduğunu söylemek gerekiyor. Çünkü Başbakan, sıkıştığından bu yana, her geçen gün biraz daha kural tanımaz bir konuma giriyor.
“Paralel yapı” varmış; iftira ediyorlarmış vb. İyi, olabilir. Ama bunun olup olamadığına karar verecek insanları hallaç pamuğu gibi sağa sola savurup senin istediğin karara varacağını bildiğin insanları oralara tayin ettiğinde, topluma güven aşılayacak bir iş yapmıyorsun.
Suçluyor Başbakan. “Devleti içinden ele geçirmek üzere örgütlenmişler” diyor ve buradan giderek “vatan hainliği”ne kadar bir yığın ağır suçlama sıralıyor. Aynı zamanda yüzlerce, binlerce polisi, savcıyı, yargıcı yerinden alıyor, başka yere gönderiyor. Peki, başka yere gönderince bu “vatan hainleri” ne oluyor? Vatanperver mi kesiliyorlar? Bunlar kötü adamlarsa, gittikleri yerde de kötülük yapmayacaklar mı? Vatan haini iseler niçin yargılanmıyorlar?
Bu kadar sayıda Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının aynı zamanda vatan haini olduğu “bilgi”sine ulaşmak için bazı bakanların ve oğullarının neyin nesi olduğu hâlen anlaşılmamış ve açıklanmamış birtakım paralarla afişe olması mı gerekiyordu. Bu olayın üç buçuk gün öncesine kadar Başbakan’la bu “paralel yapı”nın can-ciğer-kuzu sarması olduğunu bilmeyen yoktu.
Başbakan bir “devlet adamı”nın yapmayacağı şeyler yaptı, yapmaya devam ediyor. Bunlar yeterince kötü; ama belki daha kötüsü, bunları yapmakla, insanlarda “yapmayacağı şey yok” kanısını yaratması, yerleştirmesi. “Suriye uçağı” örneği bunun bir göstergesi olduğu için vahim.
Yazarlar
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.08.2025
28.07.2025
22.07.2025
30.06.2025
16.06.2025
9.06.2025
23.05.2025
21.05.2025
12.05.2025
5.05.2025