Murat BELGE
Osmanlı tarihi boyunca, Müslüman ahali arasında, “halk İslâmı” diye adlandırabileceğimiz bir din anlayışı egemen oldu. Ama bu, aslında, “din”den öte bir şeydi. Şüphesiz aynı zamanda “etik”ti, insanı insana bağlayan “ahlâk”tı; ama bundan da geniş ve kapsayıcı bir şeydi: “hayat tarzı” mı demeli, “yaşama kültürü” mü demeli, böyle bir şeydi. Herhangi bir “içsel” çelişkisi olmadığı söylenemez, vardı; her zaman da olur. Her ideoloji son analizde “heterojen”dir. Ama bu “halk İslâmı”, ortodoks olmayan (ama aklı kurcalayan) şeyleri Nasreddin Hoca’ya veya “Bektaşi”ye söyleterek, o heterojen yapının sivri uçlarını yumuşatmayı, sevimlileştirmeyi de başarıyordu. Örneğin Timurleng’in dini değildi bu İslâm; Timur’un ancak bir karikatür olarak içine girebildiği bir dindi.
Cumhuriyet’in ilk uygulamalarından biri, “tekke ve zaviyeler”in yasayla kapatılması... Neydi burada hedef? “Halk İslâmı”ydı elbette. “Hurafeler ve batıl itikatlar”, yani “ulusun ilerlemesi”ne engel çıkaran o yapı, Halk İslâmı’ydı. Cumhuriyet’in kurduğu yeni örgütlenmelerden biri de Diyanet İşleri’ydi. Bu da, Osmanlı’daki “ulema”yı Cumhuriyet bünyesinde yeniden örgütleme girişimiydi. Cumhuriyet’in modernleşmeci uygulamalarına “caizdir” diyecek bir neo- Şeyhülislâmlık makamı. Sonuç olarak, “Devlet İslâmı”.
Ama Cumhuriyet kendi milliyetçi/ modernleşmeci ideolojisini en tepeye yerleştirmişti. İslâm’ın devletlûsunu da, halkçısını da, kendi kumandası altında “astlaştırıyordu”. Müslümanların bir kısmı bunu görüp anladıkları için, kendilerine verilen bu işlevi reddettiler; uzun zaman, düzenin dışında kaldılar. Böylece “dindar” olmak bir tür “reddiyeci” olmaya dönüştü.
“Egemen ideoloji” olarak İslâm nasıl bir şeydir, bunu merak eden ille Osmanlı tarihini incelemek zorunda değil, şimdi Tayyip Erdoğan’ın yaptıklarına bakarak da yeterli sonuç çıkabilir.
Sosyalist mücadele, Gramsci’nin gösterdiği gibi, son kertede insanların zihinlerindekazanılacak bir mücadeledir. Şunca yıl sürmüş Sovyet deneyimi, orada kazanılmamış bir “sosyalizm”in ne anlama geleceğini sergiledi.
İnsanların zihninde mücadele verilecek ve kazanılacaksa, önce orada ne olduğunu anlamakta yarar vardır. Neyi dönüştürmeye çalışacağım?
Ulusallaştırılmış bir pozitivizm demek olan Kemalizm orada ne olduğunu bildiğine inanıyordu: kendi çıkarlarını düşünen bir “ulema sınıfı”nın “cahil halk”ın kafasına tıka basa doldurduğu hurafeler, saçma sapan şeyler. Bu bakış açısına göre, bu asılsız esassız şeyleri daha fazla incelemeye de gerek yoktu.
“Uyuyanlar”, “koyun sürüsü” gibi aşağılayıcı bir sözlüğü vardı, bu modernleşmeciintelligentsia’nın. Başlıca metafor “aydınlık/ karanlık” üzerine kuruluydu. Elektrik çağında yaşıyoruz, çeviriyoruz düğmeyi, ortalık aydınlanıyor. Mum yakmak kadar dahi bir zahmeti kalmamış, aydınlanmanın.
Ama... Ah, o kötü niyetli yobazlar!
Altmışlardan itibaren sosyalizm Marksist kılığıyla girdi Türkiye’ye. “Tarihî maddecilik” vb. Beğenirsin, beğenmezsin, ama Marksizm toplumu analiz etmenin bayağı sofistike yöntemlerini geliştirmiş, parlak örneklerini de vermiştir. Bu basit pozitivist kalıplara hiçbir ihtiyacı yoktur.
Ayrıca, toplumsal olguları kavramak için tek araç da Marksizm değildir. Konusunu ciddiyetle incelemiş herkesten öğreneceğimiz şeyler vardır. Şerif Mardin’in Din ve İdeoloji kitabı yanılmıyorsam altmışların sonuna doğru yayımlanmıştı. Sözünü ettiğim “Volk- İslâm” üstüne yeterince ipucu vardı o kitapta. Marighella’dan “şehir gerillası” öğrenirken bir zahmet böyle kitaplara da bakılabilirdi.
O zaman, bu “din” konusu karşısında, Kemalizm’de ve pozitivizmde olmayan bir donanım elde edilebilirdi.
Ama zaten bütün bunlar, amaçlanan şeyler arasında yer almıyordu.
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.06.2025
23.05.2025
21.05.2025
12.05.2025
5.05.2025
22.04.2025
31.03.2025
17.03.2025
10.03.2025
7.03.2025