Murat BELGE
Sabah elime hangi gazeteyi alsam, en kolay görünür yerde, Müzeyyen Senar’ın ölüm haberi. Birkaçı, bunu “diva” demek için fırsat saymış. Müzeyyen Senar “diva” değildi; bambaşka bir kültür içinde yetişmiş biriydi. Ama bundan ötürü bir divadan daha aşağı rütbede biri değildi. O da kendi kültürü içinde birinci sınıf bir sanatçıydı.
Çok yaşlanmış olduğunu ara sıra gene gazetelerde okuyorduk. Kendisiyle hiç tanışmadığım için son yıllarının nasıl geçtiğini de hiç bilmiyorum. Yaşlılık bazen bir nimet değil, tam tersi olabiliyor. Umarım Müzeyyen Hanım için öyle olmamıştı (ama yürüyemediği, konuşamadığı da söyleniyor). Bu güzel sesli (ve erken) kadınlar, “muganniyeler” arasında en son o ayrıldı hayattan.
Benim bu adları tanımaya başlamam herhalde ellilerinin ikinci yarısı olmalı. Radyo. Çocukluk yıllarımda “alaturka” dediğimiz bu musikiyle ilgilenmezdim. Pek zevk almazdım da. Ama Müzeyyen Senar adı, Safiye Ayla adı, mutlaka birtakım kanallardan geçer, insanın belleğine yerleşirdi.
En yaşlıları Arap asıllı Safiye Ayla olmak üzere (1907 doğumlu) üç kadındı, ellilerin, otuzlardan devam eden üç yıldızı: sırayla Safiye Ayla (1907-98), Hamiyet Yüceses (1916-96) ve Müzeyyen Senar (1919-2015). Ama onlara birkaç yaş daha küçük bir ikinci kuşak, “yirmililer” kuşağı da katılmıştı bu sıra: Radife Erten (1923-88), Perihan Altındağ (1925-2008) ve Sabite Tur Gülerman (1927-89).
Bir de ünlü türkücüsü vardı, bütün bu yılların: Zehra Bilir (1913-2007).
Has Osmanlı musikisi erkek sesi içindir. Kaçgöç toplumunda yakın akraba olmadıkça kadınlarla erkekler yan yana gelmezler ki birarada şarkı söylesinler. Ancak Osmanlı gelenekleri dağılmaya başlarken kadınlar da şarkı söyler oldu –yoksa aile çevresi dışında, sesleri pek duyulmazdı. Ama kendi özel hayatlarında onlar da çeşitli sazlar çalmayı öğrenir, teganni de ederlerdi. Birkaç besteci bile çıkabildi.
Erken plak dolduranlardan biri Nebile Hanım. Onun galiba ölümü 1925. Ve galiba bir “İttihad ü Terakki” marşı bestelemiş. Ne kadar nazlı ve ürkek okur.
Elliler, tabii, Türkiye’de gazinonun doğduğu yıllar. Hayat değişiyor, zevkler değişiyor. Bu koşullarda artık kadınlar da yıldız oluyor, “assolist” de oluyor. Benim dedelerimden biri bunlardan birini dinlemeye gitmiş, sırtını sahneye çevirip oturmuş; “Şimdi bakarsın bir de âşık olurum kadına, görmeden dinleyeyim bari,” diye.
Müzeyyen Senar gazinonun kraliçesi oldu. Bu işi onun kadar iyi yapan pek olmadı. Olağanüstü bir sesi vardı zaten. Ama buna bir de, gazinoya iyi giden bir üslûp kattı. Bunun için biraz türküyü de seferber etti: “Sigaramın dumanı” gibi türküler. Zaten Müzeyyen Hanım sahneyi fiilen terkettikten sonra, dediğim bu üslûbu Behiye Aksoy devam ettirdi –onu da bu yakınlarda kaybettik. Daha sonralar ise “üslûp” Bülent Ersoy’a kaldı.
“Olağanüstü sesi” dedim. Eski kayıtlarda dinleyebiliyoruz o sesi. Uzun zaman Müzeyyen Hanım şarkı söylemeye devam etti ama o sesin bütün bu süre boyunca devam etmesi fiziksel olarak mümkün değildi. Daha ileri yaşlarında çok daha pestleşmiş bir sesle söyledi. Ama şarkı, musiki bilgisi, eda, tavır orada olduğu için bunlar da yeterince güzeldir. Gene de, “genç Müzeyyen” sesi benzersiz bir şey. Ben ne zamandır çok yakından izleyemiyorum bu piyasada neler olduğunu; biraz tuhaf bir şeydir bu, ama böyledir, ölümler yayını hızlandırır. Müzeyyen Senar’ın bir “Toplu Eserler”i, çeşitli dönemlerinin özellikleriyle, iyi olur sanıyorum.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.06.2025
23.05.2025
21.05.2025
12.05.2025
5.05.2025
22.04.2025
31.03.2025
17.03.2025
10.03.2025
7.03.2025