Murat BELGE
Cumhuriyet’in dünkü (15 Mayıs, Cuma) sayısında Evrim Altuğ “heykel” üstüne hoş bir sayfa düzenlemiş.Hilmi Yavuz ile Erdağ Aksel’den de ilginç görüşler almış. Çeşitli kent ve kasabalardan çeşitli “heykel” fotoğrafları ele alınan konunun fecaatini açıkça gösteriyor. Bunların hiçbirini görmemişim (Taksim’deki, şimdi neyse ki olmayan kedi dışında).
Heykel sanatının Türkiye’deki serencamı ilginçtir. 19. yüzyılda devletin “Batılılaşma” kararı vermesinden sonra bir şekilde varolan sanatlar (örneğin “şiir”) bu karar doğrultusunda değişim geçirirken olmayan sanatlar da ortaya çıktı. “Tiyatro” bunlarda biri sayılabilir –Karagöz’ü veya Orta Oyunu’nu tiyatro olmaya zorlamayacaksak. Mezartaşları dışında pek bir örneği olmayan heykel sanatı da bu olmayanlar arasında, ama “olmak”ta en fazla güçlük çeken de o. Çünkü burada din engeli sözkonusu.
Doğru mudur bilmem, ama derler ki Abdülaziz kendi büstünü yaptırmış, ama bunu sarayın içinde tutmuş, kamu önüne çıkarmaktan çekinmiş. Doğruysa, durumu özetliyor. Kur’an’daki suret yasağından ötürü, heykel, bir yeraltı sanatı, bu memlekette.
İnegöl “anıtı”nın, örneğin, fotoğrafı var Cumhuriyet’in bu sayfasında: bir el, bir çatak tutuyor; çatalın ucunda da bir köfte duruyor. Doğru anlıyorsam eli tutan bir de destek var, devrilmesin diye. Ve bir yanlış anlama olmasın diye, bu “heykel”in kaidesine de “İnegöl Köftesi” yazılmış. Böyle bir şey konduracak olursanız, korkmak için bir sebep yok. Kimse ilişmez böyle bir zevksizliğe.
Tophane’deki parka –galiba betondan– bir “proleter” heykeli dikilmişti. Doğrusu be bunu da beğenmemiştim (kimin yaptığını da bilmiyorum). Bu heykel dikildiği andan itibaren saldırı hedefi oldu. “Proleter” olmasının bunda rol oynadığına inanıyorum: hem heykel, yani günah, hem de Komünist işi. Kırmak sevap.
Böylece gelen kırdı, giden kırdı. Hâlâ duruyor orada, ama başı yok, kolu yok, şekilsiz bir taş. Buna, halkımızın heykel sanatını toplumsal (sivil) katılıma açık bir sanat olarak görmesinin bir örneği olarak değerlendiriyorum. “Sosyalist gerçekçilik” anlayışına uygun yapılmış heykeli “avant- garde” ruha sahip halkımız beğenmedi ve ondan soyut, non- figüratif bir sanat eseri çıkardı.
Bir zamanlar da “Atatürk heykeli” kırma modası çıkmıştı, çocukluğumda, hayal meyal hatırlarım. “Ticani” denilen kötü adamlar vardı, bular genellikle geceleri, elde çekiç, Atatürk heykeli kırıyordu. Sonra onların kökü kurutuldu. Atatürk heykelleri kurtuldu.
Heykel sanatıyla Müslümanlık arasındaki uyuşmazlık Ecevit’in MSP ile koalisyonunda da kendini göstermişti. Çok sevdiğim dostum Gürdal Duyar’ın Karaköy meydanına dikilmiş heykeli, “Güzel İstanbul”, yarı soyut yapısına rağmen, bir kadından esinlenme olduğunu hissettiriyordu. Erbakan bu heykelin oradan kaldırılmasını CHP ile koalisyon kurmanın bir koşulu haline getirdi. Ecevit de bunu kabul etti. Heykel gitti, bir daha da görünmedi. Bir zaman, Yıldız Parkı’nda bir yerlere atılmış olduğuna dair bir söz çalındı kulağıma, ama kendi gözümle görmediğim için bilmiyorum. Oysa güzel bir heykeldi.
Herhalde en kolay vazgeçebildiğimiz şey sanat. Sanatlar arasında da heykel.
Bundan yıllar sonra aynı mahiyette ikinci saldırı (yani benim bildiğim ikinci) Erdoğan’ın “ucube”si oldu. Bu heykelin kendisi pek hoşuma gitmemişti, ama niyeti, iletisi iyiydi.
O “ucube” olarak gitti, ama Beypazarı’nın havucu, Urfa’nın biberi, çeşitli Kütahya sürahileri ve benzerleri “ucube” değil, güzel güzel oturuyorlar yerlerinde. Kuşadası’nın “Taş Taşı Laf Taşıma” heykeli de, Amasya’nın “selfie” çeken Şehzadesi de (hele o), Tayyip Erdoğan’ın estetik değerlerine uygun nesneler belli ki.
Bir de, 27 Mayıs’tan sonra Taksim’e dikilen “süngü” vardı. Galiba o da heykel sanatının sınırları içinde değerlendirilmesi gereken bir şeydi.
Bari o yok şimdi.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.06.2025
23.05.2025
21.05.2025
12.05.2025
5.05.2025
22.04.2025
31.03.2025
17.03.2025
10.03.2025
7.03.2025