Murat BELGE
Avrupa sorunları üstüne bir toplantıya katıldığım için T24'te bir yazımı aksattım. Toplantının gayri resmî adı "Avrupa'nın encamı" olabilir. Avrupa Birliği, ilk adımların atıldığı günlerden bu günlere geldikçe, bir şeyler kazanmıştır mutlaka; ama "sürekli" denebilecek şekilde umut ve inandırcılık kaybetti. "Brexit" olayından bu yana da, bu fikre gönül vermiş birçok insanın gözünde bu umut ve inandırıcılığın en fazla dibe vurduğu dönemi yaşıyoruz sanırım. Britanya referandumunun en büyük zararının Britanya'nın kendisine olacağından fazla bir şüphem yok; ama bu olayın AB'ye zarar vermediğini söylemek zor. Bence zaten süregelmekte olan Avrupa krizinin bir yeni halkasıydı ve zincirin kendinden sonra da kesintiye uğramadan devam etmesine katkıda bulundu.
Brexit'i gerçekleştiren belli başlı aktörler arasında, kitleler arasında yaygınlaşan hoşnutsuzluğu sömüren (AB düşmanlığı yaparak), ama bu hoşnutsuzluğa yol açan etkenleri yok etmek konusunda hiçbir fikri olmayan "popülistler" olduğunu biliyoruz. Epeyce de yazıldı çizildi bu konuda. Ama "popülizm" deyince bu konu "Brexit"le başlamıyor; "Brexit"le bitmeyecek. Avrupa'nın her yerinde "sağ popülizm" yaparak icabında iktidara da yürüyen "önderler" var. Onar var, ama aynı zamanda sağın ya da solun geleneksel partilerinin de bu tip adamları taklit etmeye başlandığını görüyoruz.
"Avrupa'nın Encamı" derken ele alıp tartışacak çok uğursuz konu var, ama "sağ popülizm" ve "otoriterleşme" bizim toplantının konularının başında geliyordu. Kaynakları, gelişme çizgileri farklı, ama bu "ikili" Türkiye için de "aynıyla vaki." Yani, başlangıçlar benzemese de sonuç bayağı benziyor.
Bu, niçin böyle oldu? Ne oldu da iş buraya geldi?
Herhalde söylenecek çok şey var: Önerecek birçok açıklama var. Bu derece yaygın bir olayı açıklamak için sayılacak bir etken, iki etken yeterli olmaz.
Ben de olguyu toptan açıklamaya kalkışmayacağım burada. Her şeyin anahtarı olmadığını bildiğim bir etken üstünde duracağım bu yazıda. O da şu: Dünyada solun siyaset dünyasından büyük ölçüde çekilmesi. Bu, Sovyetler Birliği'nin çökmesiyle başlamadıysa da ondan sonra iyice hızlanan ve yayılan bir süreç başlattı. Birçok kereler yazdığım gibi, Sovyet tipi bir sosyalizmden sorumlu olmayan sosyal-demokrasi de bu süreçte yara bere içinde kaldı. Tabii sosyal-demokrasinin kendisinin bu çöküntüde payı var: Sol bir geleceğe ilişkin insanlara sunacak bir hikâye (ama "ütopya" değil, gerçekleşebilir bir hikâye) sunamadı. "Kapitalizmi daha rasyonel ve dolayısıyla daha âdil bir biçimde işletiriz" vaadi, "farklı bir gelecek" vaadi değil.
Bu durum, Sovyet çöküntüsünün bütün sosyalizmin üstüne basan gölgesiyle birleşince, en önemli olay, solun yoksun kitlelerle iyi kötü kavrayabildiği bağları da koptu.
Klasik örnek: Paris'in yıllardan beri Komünist Parti'nin oy depoları olarak bilinen mahalleleri, şimdi oylarını Le Pen'e veriyor.
Burada da yoksullar "sağ popülist önder"i desteklemekte. Ama burada zaten solun kitlelerle anlamlı bir bağ kurduğu görülmemişti. Onun için "kopan" bir bağdan söz etmek çok anlamlı değil
Solla bağı kopan kitleler şimdi pek çok yerde sağ popülizmi destekliyor, daha doğrusu o tür çizgilerin ardında sürükleniyor.
Şöyle bir mekanizma: Sola "sol" diyeceksek, birtakım ilke ve değerleri benimsediğine inanabilmekteyiz. Örneğin göçten sakınmak için sınırına jiletli telden duvar çeken bir "devlet adamı"nın "sol" olduğuna inanamam. Alman solunun yolu, "Türkler dışarı" diye bağırmaktan geçmiyor. Evet, yığınla bu örnek sayılabilir.
Ama, "Brexit"in gerçekleşmesinin bir nedeni biziz! Türkler AB'ye girecek, o zaman, "serbest dolaşım" ilkesi gereği, buraya da gelecekler, o halde biz AB'den çıkalım.
Britanya işçi sınıfının "Çıkalım" diye oy kullanan bireylerinden birçoğu böyle düşündü; daha doğrusu, popülistler tarafından böyle düşünmeye yönlendirildi ve inandırıcı, doğru buldu.
Bu durumda bir "sosyalist parti" ne yapsın?
Ciddi bir krize işaret ediyor bu veriler.
Bir yazıyı kesmenin en "iyimser" noktası bu değil. Hikâyenin sonu da -umarım- bu değil. Kafa yormaya devam edeceğiz; ama sorun ciddi.
Yazarlar
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
25.08.2025
6.08.2025
1.08.2025
28.07.2025
22.07.2025
30.06.2025
16.06.2025
9.06.2025