Murat BELGE
Referandum, AKP'nin, daha doğrusu Tayyip Erdoğan'ın toplumdaki büyük itibarının günbatımı evresine girdiğini gösterdi. Erdoğan yüzde 60 dolaylarına çıkan bir destek beklediğini kendisi söylemişti. Sonuç, AKP+MHP oylarının kasım seçimlerinin ciddi bir şekilde altına kalması. Verilen bu firede MHP'nin yerinin büyük olduğu sık sık söyleniyor ama daha önce AKP'ye oyuyla destek vermiş çok sayıda insanın referandumda "hayır" dediği kanısındayım.
AKP ve Erdoğan ta 2002'den beri girdikleri her seçimin sonucundan aynı ölçü mutlu olmamış olabilirler (oranın bayağı düştüğü bir "yerel" seçim var, örneğin.) Ama hep birinci çıktılar. Referandumda kuraldışı işler olduğu besbelli; bundan bir şüphe duymak için fazla neden yok; ama bu işlerin nihai oranları ne kadar etkilediğini saptayamıyoruz. Bir referandumda bir genel seçim arasında bu oranların ne kadar oynayacağını tahmin etmek de kolay değil. Ama başta dediğim gibi, "yükselen" bir güneş değil görünen.
Bugünkü verilerle geleceğe baktığımızda yaklaşık bir buçuk yıl sonra sırası gelen başkan seçimini görüyoruz. Gene bugünkü verilere baktığımızda Erdoğan'ın karşısına çıkacak (varsayımsal) adayın Erdoğan'dan daha fazla oy olması imkânsız değil. Söz gelişi 2015'te böyle bir ihtimal tartışılsa, "Haydi canım, olmaz öyle şey," deyip geçebilirdik; ama bugün durum böyle görünmüyor. Bugün kendi "cezr"inin bu noktasına gerileyen AKP ve Erdoğan popülaritesi 2019 sonbaharına kadar bakalım nelerle boğuşmak durumunda kalacak. Başta ekonomik (ama dış politika sorunlarının da ağırlığı büyük) badirelerden nasıl geçecek? Bugün baktığımızda, OHAL'siz yönetmeyi göze alamayan bir kadro görüyoruz. Konsensus ihtimalini yok eden iktidar her durumda çözümü "zor"a (coerción) başvurmakta buluyor. Tayyip Erdoğan, Gezi Direnişi'nden bu yana "Tenkil! Tenkil!" diyen Celâl Bayar'ın ba's-ü ba'd-el-mevt etmiş şekli olarak hüküm sürüyor.
Bu "sürekli gerilim" politikasının varacağı bir "mutlu son" yok tabii. Erdoğan haziranda kaybettiğini bu politikayı uygulayarak kasımdan geri aldığına içkenlikle inanıyor olabilir; ama bu noktada ısrar etmenin Erdoğan'ı da, memleketi de çok tehlikeli bir kanala soktuğundan şüphe yok. "Tek şu, tek bu" propagandasını yapan Erdoğan'ın bu üslûpla "tek toplum" temelini tehlikeye attığı yeterince net görülüyor ama "iktidar"ın her şey demek olduğu Türkiye'de Erdoğan'la iktidar bulmuş kesimler bunları görmezden gelir bir tavır takınmayı tercih ediyorlardı. Bu da, gitgide güçleşiyor.
Haziran seçiminin sonuçları önemliydi. Erdoğan'ın keyfî, tek adam yönetimi doğrultusunda gidişi orada durdurabilirdi. Ama bildiğimiz gibi Devlet Bahçeli bunu önledi ve bugünlere geldik. Yaka yıka geldik. Olan yüz sorunu bin sorun yaparak geldik. Düşünün o aşamada en fazla bir yıllık "normalleştirme" koalisyonu kurulabilse, bu kısa zaman içinde olagelmiş hangi felâketler hiç felâketler hiç olmayabilirdi.
Söylemek istediğim de zaten bu noktada somutlaşan bir şey. Bir "gün batımı"ndan söz ettim. bir mecaz. İyi de "batan" bir şeye karşılık "doğan" bir şey olmalı. Böyle bir şey var mı? Varsa ne?
Bence böyle bir şey şu anda yok ama pekâlâ olabilir. Gelgelelim olabilmesi için bugün kendini "hayır cephesi" olarak tanımlayan kesimin dikkatli yürümesi gerekiyor. Erdoğan'ın arkasında oldukça homojen bir kitle var. Bu kitle sayıca azalabilir ama bu homojenliğini kaybetmez. AKP'nin karşısında ise heterojen bir kitle var ve bu "heterojenlik" bir tane adayda uzlaşmak zorunda kalınca işler çatallaşıyor.
"Bu koşullar benim önümde beklenmedik bir yola açtı; bu yolda yürümeliyim." Bu, herhalde varolan koşullarda en olmaması gereken, en tehlikeli düşünce tarzı.
Ama böyle yarım-akıllı ve zorunlukla "ben-merkezci" stratejiler kurup "perdeyi viran eyleme" ihtimali yok değil. "Yok değil" bir yana, kolayca olabilecek bir şey.
Böylece, Erdoğan gibi bir siyasetçiye bir başkanlık dönemi daha armağan edilir.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları





























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.12.2025
1.12.2025
24.11.2025
25.08.2025
6.08.2025
1.08.2025
28.07.2025
22.07.2025
30.06.2025
16.06.2025