Murat BELGE
Marksizm bir on dokuzuncu yüzyıl teorisidir. Biz şimdi Marksizm’in “uygulamalı” rejimlerinin çökmüş olduğunu gören “eski” Marksistler olarak –Halil Berktay ve daha birçok arkadaşımız– “ uygulanmamış” bir Marksizm’den hayır kalmış mıdır, kalmamış mıdır, onu tartışıyoruz.
Bence,”bir on dokuzuncu yüzyıl teorisi”nin yirmi birinci yüzyılda –velev ki başında olsun– tartışılıyor olabilmesi, başlı başına, o teori adına bir olumlu puan.
Marx’ın da, Engels’in de, mektupları bana ilginç gelir. Şu nedenle: yayımlayarak dünyaya sundukları düşüncelerinin “yanlış anlaşılma”larını mektuplarında düzeltmeye çalışırlar. İkisi de, ekonomik indirgemeciliğe karşı itirazlarını (“altyapı belirler dedikse o kadar da demedik” feryatları) mektuplarında dile getirirler. Engels, çok önemli bulduğum (bütün eksikliğine rağmen) “paralelkenar” benzetmesini bir mektubunda yazar. Sosyalist-Marksist romanlar, edebî eserler yazdığını düşünen dostlarını gene mektuplarında büyük bir nezaketle “böyle yapmayın” diye uyarırlar. Ama “mektup” insanın daha sere serpe yazdığı bir şey; onun için, bazı kişilik özellikleri de, yazdıkları başka şeylerden çok mektuplarında görülür.
Marx’ı ben, elinde balta, hiç balta girmemiş bir ormanda, kese biçe ilerleyen bir adam gibi gözümün önüne getiririm. Görüşü engelleyen engebeyi, öte beriyi devirmek, ufku açmaktır onun işi. Sabırsızdır, vakti yoktur, yürür gider ormanın içinden.
Engels arkasından gelir. Onun işi farklıdır. Marx’ın açtığı yeri başkalarına göstermek ve onlar için anlaşılır kılmaktır bu mücadelede üstlendiği işlev: Marx’ın açtığı “teorik açıklık” Engels’de “ideoloji”ye dönüşmeye başlamıştır bile. Çünkü “anlaşılır kılmak” hemen hemen her zaman “kategorizasyon” gerektirir. Mao’yu düşünün: şunun üç kuralı, bunun beş ilkesi vb. Genellikle iki elin on parmağını geçmez, bu “sayı”lar.
Bu da, aslında, Marksizm’in kendine seçtiği misyona uygundur. Biçimlendiği süre içinde, Marksizm, son derece “sofistike” bir “teori” idi. Muhatabı ise işçi sınıfıydı –sofistike bir teoriyi anlamak, uygulamak vb. açısından en donanımsız, en fazla handikaplı sınıf! Bu çelişki aşılamadı. Başarısızlığın önemli nedenlerinden biri de budur. “Teori”, “okur-yazar”ların elinde kaldı. Onlar bu teoriyi kendilerine uygun irili ufaklı rötuşlarla benimsediler ve bugünlere böyle geldik. Marx’ın sosyalizmi, Politbüro sosyalizmi oldu.
Marx’ın düşüncesi, sanırım, 19. yüzyılın toplum ve tarih alanında en verimli düşüncesiydi. Ama bu düşünceyi toplumun kalabalık sayıda bir kesimine –“sınıf”ına– anlatmak... Bu kolay bir iş değildi ve bugüne kadar da gerçekleşmedi. Marksizm’in entelektüel düzeyde erişmek istediği kesimler, o entelektüel düzeye gelmek için gerekli çabayı göstermediler. Bu da bir olgu.
Sanırım Engels’in yaptığı iş, yani “teori”yi herkes için anlaşılır ve üzerinden eylem yapılır bir “ideoloji” haline getirme uğraşı, bu “teori”nin kapanmasına dolaylı bir yardımda bulundu. Engels ile Stalin arasında herhangi bir bağlantı kurmak, bana, bir tür hakaret gibi geliyor. Ama, ne diyeyim, Engels’in söylediği birçok şey Stalin’in kendi anlayışını “teorik olarak doğru” göstermesine yardımcı olmuştur. “Felsefî şüphe”yi ortadan kaldıran (ki bunu Stalin’e mal edemeyiz: Lenin daha önce temellerini atmıştı) bir “diyalektik” anlayışıyla, Marksizm, aynı zamanda, hayatın bütününü de açıklayan bir “teori” haline geldi veya getirildi. Böyle bir “teori”nin amacı, evrende ne olmuş ne bitmişse, bize açıklamaktır. Bize her şeyi açıklıyorsa, karşı karşıya geldiğimiz her durumda da bize söyleyeceği bir söz, göstereceği bir yol olmalıdır.
Böylece hayatın “total”ini açıklamak üzere yola çıkan “teori”, “her şey” hakkında “her şey”i söylemek iddiasından ötürü, “totaliter” bir ideoloji olur. Öyle olmasını Marx mı istemiş veya doğrulamıştır? Hayır. Gene de, böyle düşünmenin temelleri “Marksist teori“de vardır. “Bu da nereden çıktı?” diyemeyiz.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.12.2025
1.12.2025
24.11.2025
25.08.2025
6.08.2025
1.08.2025
28.07.2025
22.07.2025
30.06.2025
16.06.2025